Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan tutuksuz E.Ö. hakkında yazılan gerekçeli kararda, FETÖ/PDY’nin yapısı, işleyişi, mali kaynakları, kamu kurumlarına sızma stratejisi, “kendisinden olmayanlar” üzerinde oluşturduğu baskı ve mahrem eyalet yapılanması anlatıldı.
Kararda, E.Ö’nün, yargılama sırasında “FETÖ’nün ‘hakim-savcı sınav çalışma evi’nde kalmadım” şeklinde savunma yapmasına rağmen tespitlerin bu yalanı çürüttüğü belirtildi.
Sanığın 2012’de adli ve idari yargı sınavı öncesi Ankara’da örgütün “hakim-savcı sınav çalışma evi”nde yaşadığı, “13. çalışma evi” olarak adlandırılan mahrem hücre evinin sabit hat aboneliğinin de E.Ö’nün üzerine kayıtlı olduğunun belirlendiği ve bu hattan babasıyla 416 kez görüştüğü kararda yer aldı.
Kararda, FETÖ’ye ait “hakim-savcı sınav çalışma evleri”nde “kariyer görüşmesi” adı altında bir araya gelindiği, üniversite eğitimi sırasında örgüt evleri ve yurtlarında kalan, güveni ispatlanmış, hakimlik veya savcılık mesleğini yaptırmak istedikleri kişilerin buraya yönlendirildiği anlatıldı.
Tek taraflı aramaya açık sabit hat kullanmışlar
Kararda, mahrem hücre evlerinin örgüte bağlılık durumuna göre derecelendirildiği ifade edildi.
Derecesi 4 veya 5 olan evlere FETÖ’ye sıkı sıkıya bağlı örgüt üyelerinin gönderildiği, 3. derecedekilere ise örgüte bağı zayıf ancak yapıya zarar vermeyeceği düşünülen kişilerin yollandığı kararda yer aldı.
Kararda, bu evlerden sorumlu kişilere örgütsel sıfat olarak “murakıp” denildiği, mahrem hücre evinde kalan örgüt üyesi bir kişiden kendi adına kayıtlı tek taraflı aramaya açık sabit hat aboneliği alındığı kaydedildi.
Tokat Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ’nün mahrem yargı yapılanmasına yönelik yürüttüğü soruşturma raporuna da yer verilen kararda, E.Ö’nün Ankara’da “126 numaralı” bir başka hücre evinin sabit hattından halasının kocası F.D. ile de 9 kez görüştüğünün belirlendiği bilgisi aktarıldı.
Örgütsel eylemleri tanık ifadesinde
Hakkındaki FETÖ soruşturması kapsamında yargılanan ve gerekçeli kararda itiraflarına yer verilen tanık Ş.Ç, sanığı tanıdığını ve Ankara’da aynı mahrem hücre evinde kaldıklarını belirtti.
Ş.Ç, 2012’de FETÖ’ye ait Ankara’daki “hakim-savcı çalışma evleri”nde kaldığına dikkati çekerek, “E.Ö. de bir süre bu evde kaldı. Üniversitede de örgüte ait evlerde kalıyordum. Oradaki derecelendirmeye göre bu evlere yerleştirildiğimizi öğrendim. Arkadaşlarım bana referans olmuşlardı. Muhtemelen E.Ö. de üniversite döneminde bu evlerde kalmıştır. Ankara’daki evlerde de bir derecelendirme sistemi varmış, örgüt kendi içerisinde de böyle bir sistem oluşturmuş.” ifadelerini kullandı.
Tanık S.B.B. ise E.Ö’yü tanığını ve örgüte ait aynı evde birlikte kaldıklarını anlattı.
Adanalı E.Ö’nün Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olduğunu kaydeden S.B.B, “Adli hakimlik sınavı kapsamında kamu denetçiliği sınavını da kazanmıştı. Benle aynı evden kalanlardan Merve ve E.Ö. isimli kişiler sadece bu sınavı kazanmıştı. ‘Hakim-savcı sınav çalışma evleri’ne telefon getirmek yasaktı. İletişim sağlanması gerektiğinde evdeki sabit hat kullanılıyordu.” şeklinde ifade verdi.
Sanığın, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünde uzman yardımcısı görevindeyken meslekten atıldığı, FETÖ/PDY içerisinde verilen görevleri sorgulamaksızın kabul ederek örgütle organik bağını ortaya koyduğu, hiyerarşik ilişki nedeniyle suçun maddi ve manevi unsurlarının oluştuğu belirtilen kararda, E.Ö’nün “silahlı terör örgütüne üyelik” suçunu işlediği gerekçesiyle 6 yıl 3 ay hapisle cezalandırıldığı bildirildi.