Adana’da, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetlerindeki (TSK) mahrem yapılanmasında yer aldığı iddiasıyla hakkında “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan dava açılan eski askeri lise öğrencisi, örgütün “mahrem imamı”nın deşifre olmaması için kendisine verdiği talimatları anlattı.
FETÖ soruşturması kapsamında eski askeri lise öğrencisi M.A. hakkında savcılıkça yürütülen soruşturma tamamlandı. M.A. için “silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame, Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, M.A’nın örgütün mahrem asker yapılanması içerisinde gizlilik kurallarına azami riayet ederek faaliyetlerde bulunduğu anlatıldı.
İfadesinde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirten sanık, FETÖ’yle ilk irtibatı ve kendisine yönelik talimatlar hakkında itiraflarda bulundu.
Sanık M.A, FETÖ’yle ilk olarak ortaokul sürecinde tanıştığını ve örgütün evlerinde sınavlara hazırlandığını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“2009’da Adana’da FETÖ’ye ait dershanenin deneme sınavına girdim ve bu sınavda başarılı oldum. Sonuçlar açıklandıktan sonra A.Y. isimli örgüt abisi benimle irtibat kurdu. Bana Yavuz kod adı verildi. A.Y. bu evde beni ders çalıştırıyordu. Ayrıca evde örgütsel sohbet toplantıları düzenleniyordu, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in videolarını izliyorduk. A.Y. bana askeri liseye gitmem gerektiği yönünde telkinde bulunmaya başladı. Hatta bana askeri filmler izleterek beni askeri okula özendirmeye çalışıyordu.”
“Bana, ‘sol görüşlü’ bir kişi gibi davranmam gerektiği talimatını verdi”
2010 yılında o dönemki adıyla Maltepe Askeri Lisesini kazandığını anlatan sanık, “Askeri liseyi kazandıktan sonra A.Y. bana okul içerisinde örgütün belirlediği kurallara uyarak tedbirli olmam, açıktan namaz kılmamam, göz ile namaz kılmam, abdestimi duvardan teyemmüm yaparak almam, örgütle ilgili konuşmalar yapmamam ve aksine ‘sol görüşlü’ bir kişi gibi davranmam gerektiği talimatlarını verdi.” ifadesini kullandı.
M.A, hakkında FETÖ soruşturması yürütülen örgütün “mahrem imamı” A.Y’nin, o dönem kendisini sabit-ankesörlü hatlardan aradığını, iki haftada bir askeri okulun bulunduğu İzmir’e giderek kendisiyle görüştüğünü ve buluşmalarının gizli gerçekleştiğini belirtti.
A.Y. ile gizli şekilde bir örgüt evine gittiklerini bildiren M.A, şöyle devam etti:
“Bu evde örgüt elebaşına ait videolar izledik ve kitaplar okuduk. İki haftada bir ‘mahrem imam’ A.Y. ile bu evde buluşuyorduk. A.Y. cep telefonu üzerinden benimle irtibat kurmuyordu ve bir araya geldiğimizde benden sürekli okuldaki durumlarla ilgili bilgiler alıyordu. Arada bir sohbetlere ‘yetkili’ abiler geliyordu. Bu kişiler kod adı kullanıyorlardı. Bir süre sonra örgütsel tedbir kapsamında buluştuğumuz evi değiştirdik. A.Y. bana bir programdan bahsetti. Bana ‘bu programı abiler yaptı, program üzerinden birbirimize mesaj gönderiyoruz’ dedi. Ben bu programın ByLock olduğunu sonradan öğrendim ancak bu programı hiç yüklemedim. Yeni buluştuğumuz örgüt evindeki sohbet toplantılarında A.Y. sürekli devlet ve hükümet eleştirisi yapıyordu. Ben bu durumdan rahatsız oldum ve toplantılara katılmamaya başladım. A.Y. sohbetlere tekrar katılmam için bana baskı yapıyordu. Sohbetlere gitmeyi bıraktıktan sonra ağır disiplin cezaları almaya başladım. A.Y, FETÖ’yle irtibatımı kopardığımda ankesörlü hatlardan sürekli beni arayarak sohbet toplantılarına çağırıyordu. FETÖ’nün gerçek yüzünü 17-25 Aralık sürecinden sonra iyice gördüm.”