FETÖ’nün sözde ‘büyük bölge talebe mesulü’nün eylemleri gerekçeli kararda

Gaziantep 9. Ağır Ceza Mahkemesince, tutuklu sanık Zeliha D’ye “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan verilen hapis cezasının gerekçesi açıklandı.

İddianame, tanık beyanları, sanık savunması ve delillerin yer aldığı kararda sanığın örgüt mensubu öğrencilerin kaldığı evlerden sorumlu sözde “büyük bölge talebe mesulü” (BTMM) olduğu ve “Zeynep” kod adını kullandığı belirtildi.

Sanığın 4 ayrı telefon hattında ByLock kullandığı ifade edilen gerekçeli kararda, ByLock yazışmalarında sorumlu bulunduğu yabancı öğrenciler hakkında talimatlar aldığı, örgüt evlerinin hazırlanmasıyla ilgili ve örgüt evlerinde polis baskınına karşı tedbirli olunması gibi konuşmaların yer aldığı aktarıldı.

Yazışmalarda örgüt mensubu öğrencilerin kaldığı evlere “lunapark”, “nur bakkaliyesi”, “yasin”, “edecan” gibi kod isimler verildiği ve sanığın örgüt evinde kalan öğrencilerin bilgilerinin yer aldığı “çetele” tuttuğu ve sorumlusuna gönderdiği bildirilen kararda, kendisinden sorumlu P.T’nin sanığa “Zeynep, BTMM arkadaşlara söyler misin? Rukiye’den istediğim bilgileri herkes ona dönsün, o bana hepsini toplayıp gönderecek” şeklinde talimat yazdığı ve göndermeyen BTMM’lerin ev iznini iptal edeceğini belirttiği kaydedildi.

P.T’nin gizlilik konusunda “ev ablaları”na Coco, Viber ve Tango gibi programlar yüklenmesi talimatı verdiği de aktarılan kararda, sanığın aynı mahkemece 10 yıl hapis cezasına mahkum edilen ve cezası kesinleşen “Şahinbey ilçe ablası” Gönül M. ile de uzun bir yazışmasının olduğu bilgisi yer aldı.

Tüm yazışma içerikleri birlikte değerlendirildiğinde sanığın örgüt içinde BTMM ve üstü konuma sahip olduğu ifade edilen kararda, şunlar kaydedildi:

“Diğer BTMM’lere ulaştırılması gereken mesajların sanık üzerinden iletildiği, sanığın kendisine bağlı örgüt evlerinin gelir gider ve örgütsel eylemlerine dair kararlar aldığı ve kendisine iletilen kararları örgüt üyelerine ilettiği, kendisine bağlı yabancı uyruklu öğrencilerle ilgilendiği, onların motivasyonlarını sağlamak için çeşitli organizasyonlar gerçekleştirdiği belirlenmiştir. Yine sanığın örgütün üst kademelerinden gelen talimatların altta bulunanlara iletildiği yoğun örgütsel toplantılara katılmaları için baskı/ikna faaliyetlerinde bulunduğu, örgütün gizlilik/mahremiyet konusunda aldığı kararları uyguladığı, örgüt üyelerinin devlet kadrolarına yerleştirilmesi/yerleştirilmemesi hususunda görüşmeler yaptığı anlaşılmıştır.”

Etkin pişmanlıktan faydalanmak istese de örgütteki konumuna göre az bilgi vermiş

TCK’nin 221. maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin yer aldığı kararda sanığın etkin pişmanlık kapsamında ifade vermek istediğini belirttiği ancak konumuna göre yeterli bilgi vermediği ve kanundaki hususları sağlamadığı bildirildi.

Sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasının başında ısrarla atılı suçu işlemediğini ve ByLock kullanmadığını öne sürdüğü ancak 3 Aralık 2020’deki ikinci celsede etkin pişmanlık kapsamında ifade vermek istediğini söylediği aktarılan gerekçeli kararda, şunlar kaydedildi:

“Sanık, celse arasında dilekçe sunmadığı gibi kolluk tarafından alınan ifadesinde yukarıda ayrıntısıyla açıklanan konumuyla uygun olmayan yetersiz ve tamamen kendisini muhtemel cezalardan kurtarmak amacıyla ifade verdiği vicdani kanaatine varılmıştır. Gerçekten sanığın örgüt içindeki konumu ve örgüt içinde kaldığı süreler nazara alındığında birçok örgüt evinden BTMM sorumlu olduğu, bu evlerde onlarca belki yüzlerce örgüt üyesi, onlarca bölge talebe mesulü, ev ablası konumunda olan örgüt üyelerinin kaldığı, sanığın da bu evleri sıkı bir şekilde takip ettiği, çeteleler tuttuğu nazara alındığında kalan örgüt üyelerini bilmesi gerekmektedir. Yine sanığın emir ve talimat aldığı üst kademe örgüt üyeleri ve yöneticilerini tanıyıp teşhis etmesi gerekirken kendisi hakkında beyanda bulunan örgüt üyelerinin dahi bir kısmını tanımadığı ya da teşhis etmediği hatta ByLock listesine ekli kişilerin bile bir kısmının isimlerini vermekten kaçındığı, sadece dört kişiyi teşhis ettiği, yedi kişiyi ise tespit edilmelerine ve yakalanmalarına olanak sağlamayacak şekilde kod adı veya sadece adlarıyla tanıdığını beyan ederek etkin pişmanlık müessesinin amacına aykırı şekilde hareket ettiği anlaşılmıştır.

Bu nedenlerle pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermediği kanaatine varıldığından sanık hakkında TCK’nin 221. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığına dair karar verilmiştir.”

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.