Filistin Başbakanı, Batı Şeria’nın Ramallah kentinde İsrail güçlerinin, Filistinli tutuklu İslam el-Feruh’un evini yıkmasının ardından bölgeyi ziyaret etti.
Iştiyye, Feruh’un evine yapılan saldırıyı, “bir aileyi bir gecede evsiz bırakan adi bir suç” şeklinde nitelendirerek kınadı.
Mevcut İsrail hükümetinin Filistin egemenliğini hiçe saydığına dikkati çeken Iştiyye, “Feruh’un evini hedef alan saldırı, İsrail ordusunun Batı Şeria’nın tamamını işgal girişimi kapsamında gerçekleşiyor.” ifadesini kullandı.
Yıkılan her evi yeniden inşa edeceğiz
İsrail hükümetinin hedefleri arasında sadece vatandaşların evini yıkmak değil Mescid-i Aksa’ya yönelik ihlallerin de olduğunu belirten Iştiyye, “Mescid-i Aksa’yı korumak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. İşgal güçlerinin yıktığı her evi yeniden inşa edeceğiz. Evleri yıkılan ailelerin ihtiyaçlarını sorumlulukla üstleneceğiz.” dedi.
Iştiyye, İsrail’in tarihte görülmemiş bu toplu cezalandırma yöntemleriyle Filistinlilerin moralini bozmak istediğini sözlerine ekledi.
İsrail ordusuna bağlı bir birim, Ramallah’ta, Filistinli tutuklu Feruh’un ailesinin yaşadığı evin altına patlayıcı yerleştirmiş, patlama 4 katlı binanın ikinci katına kadar etkisini göstermişti.
İsrail askerleri, yıkıma tepki gösteren bölge sakini Filistinli gençlere gerçek ve plastik mermiyle müdahale etmişti. Olayları yerinde takip eden iki gazeteci dahil 16 Filistinli de çıkan olaylarda yaralanmıştı.
Filistinli gazetecilerden biri başına isabet eden plastik mermiyle ağır yaralanırken, diğer gazeteci gerçek mermiyle yaralanmıştı.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından hazırlanan rapora göre, İsrail makamları 2023 başından mayıs sonuna kadar işgal altındaki Doğu Kudüs’te Filistinlilere ait 104 yapıyı “ruhsatsız” olduğu gerekçesiyle yıktı.
İsrail güçleri, saldırı düzenlemekle suçladığı Filistinlileri, gözaltı ve hapsin yanı sıra evlerini yıkarak da cezalandırılıyor.
Filistinli İslam el-Feruh, Batı Kudüs’te iki ayrı noktadaki otobüs durakları yakınında bombalı saldırı düzenleme suçlamasıyla 27 Aralık 2022’de gözaltına alınmıştı.
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995’te imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Batı Şeria’nın yüzde 18’ini kapsayan “A bölgesi”nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin’e, yüzde 21’lik “B bölgesi”nin idari yönetimi Filistin’e güvenliği ise İsrail’e devredilirken, yüzde 61’ini kapsayan “C bölgesi”nin idare ve güvenliği İsrail’e bırakılmıştı.