İsrail’in işgal veya abluka altında tuttuğu Filistin topraklarında faaliyet gösteren Hamas hareketi, bir kısmı kendisine mesafeli yaklaşan İslam ülkeleriyle iyi ilişkiler kurarken Batılı ülkeler tarafından ise “yasaklı örgüt” veya “terör örgütü” olarak tanımlanıyor.
Birleşmiş Milletlerin (BM) terör listesinde yer almayan ancak son olarak İngiltere’nin terör örgütleri listesine almasıyla statü tartışması bir kez daha gündeme gelen Hamas, 2006’da Filistin genelinde yapılan seçimlerde Filistin halkı tarafından iktidara taşınmış ancak İsrail başta olmak üzere Batılı ülkelerce tanınmamış ve hükümetten düşürülmüştü.
Arap-İslam dünyasının en büyük İslami hareketi sayılan Mısır merkezli Müslüman Kardeşler Teşkilatının (İhvan) Filistin’deki uzantısı olarak 1987’de kurulan Hamas, 2017’de ilan ettiği yeni siyaset belgesinde kendisini, “Hamas, fikri açıdan İhvan ekolünün bir parçasıdır ancak bağımsız bir Filistin örgütüdür.” ifadesiyle yeniden tanımlamıştı.
Filistin halkının uluslararası toplum tarafından meşru temsilci sayılan Filistin Kurtuluş Örgütünün (FKÖ) çatısı altından yer almayan Hamas, gelecekte kurulacak bağımsız bir Filistin devletinin en önemli coğrafi ayağını oluşturacak olan İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi’ni 2007’den beri yönetiyor.
Bir taraftan silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları ile İsrail’in saldırılarına karşı direniş sergileyen Hamas, diğer taraftan da İsrail’in uluslararası topluma rağmen yıllardır şiddetli bir abluka uyguladığı Gazze Şeridi’nde yaşayan yaklaşık 2 milyonluk nüfusun her türlü ihtiyacını karşılamaya çalışıyor.
Terörle ilişkilendirilmeyi reddeden Hamas, İsrail’in Filistin topraklarındaki işgaline son vermesini istiyor.
AA ekibi, Hamas’la iyi ilişkiler geliştiren, mesafeli davranan veya terör örgütleri listesine alan ülkelerin izlediği tavrın ve bu bağlamda Hamas’a dair uluslararası tutumun haritasını çıkardı.
Hamas’la iyi ilişkiler geliştiren İslam ülkeleri
Uzun yıllardır Hamas’la güçlü ilişkileri bulunan Körfez’deki Arap ülkelerinden Katar, halihazırda Hamas’ın yönettiği Gazze Şeridi’nin en büyük mali destekçisi konumunda. Katar ayrıca Mısır ve BM ile halen devam eden İsrail-Hamas esir takası sürecinde de yer alıyor.
Filistin davasının en önemli partnerlerinden biri olan Mısır-Hamas ilişkileri 2002 yılı sonunda başladı. Taraflar arasında 2013 ila 2017 yıllarında dalgalanmalar yaşandı. İlişkilerin durma noktasına geldiği dönemler oldu. 2015’te verilen bir yargı kararı ile Hamas “terör örgütü” olarak kabul edildi. Ancak daha sonra Mısır Acil Durum Mahkemesi bu kararı bozdu.
Kahire ile Hamas arasındaki resmi ilişkiler 2017’den beri Mısır istihbaratı aracılığıyla yürütülüyor. Mısır, Filistin içindeki bölünmüşlüğün son bulması için Filistinli gruplar ile İsrail arasında ara buluculuk rolünü sürdürüyor.
Kuveyt, Hamas’ın kurulduğu günden bu yana hareketle iyi ilişkiler geliştirdi. Kuveyt, 2006’da Filistin’deki seçimleri kazandığında Hamas’ı destekledi ve halen ilişkileri üst düzeyde devam ediyor.
Lübnan’ın Hamas ile ilişkileri hareketin 1998’de ülkede temsilcilik açmasından bugüne kadar devam ediyor. Lübnan’da önemli bir nüfuza sahip Hizbullah ile Hamas arasında da güçlü bağlar bulunuyor.
Cezayir ile Hamas arasında istikrarlı bir ilişki söz konusu. Hamas yönetimi, Cezayir’in 2016’da temsilcilik açmasına müsaade ettiğini açıkladı.
Yemen, Hamas ile ilişkilerini eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’in Filistin’deki bölünmüşlüğün son bulması için ara buluculuk yaptığı 2008’den beri devam ettiriyor.
Hamas ile Yemen’deki İran destekli Husiler arasında da iyi ilişkiler var. Husilerin kontrolü altındaki başkent Sana’da Hamas’ın bir temsilciliği bulunuyor.
İran, Hamas’ın en önde gelen müttefiklerinden biri olarak öne çıkıyor. 1992’den beri Hamas’ın İran’da temsilciliği bulunuyor. Hamas’ın, Suriye’deki iç savaşın patlak verdiği süreçte Suriye rejimi ile ilişkilerinin bozulması ve yönetim merkezini Katar’a taşıma kararı almasının ardından İran ile ilişkilerde bir süreliğine soğukluk yaşanmış olsa da ilişkiler bugün yine eski haline dönmüş durumda.
Türkiye ile Hamas, 2006’da hareketin Filistin’deki milletvekili seçimlerini kazanmasından günümüze kadar iyi ilişkiler kurdu. Ankara, Filistin’deki seçim sonuçlarını kabul etti ve Filistin halkının iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Afganistan ile Hamas arasında Taliban’dan önceki yönetim döneminde bir ilişki yoktu. Hamas lideri İsmail Heniyye, ağustos ayında, Taliban’ın ülkeye hakim olmasının ardından kurulan hükümetin Dışişleri Bakan Vekili Emirhan Muttaki’yle ilk temasta bulundu.
Malezya-Hamas ilişkileri eski Başbakan Muhammed Necib Abdurrezzak’ın 2013’te Gazze Şeridi’ni ziyaret etmesiyle başladı ve ardından taraflar arasında resmi temaslar devam etti.
Pakistan, 2006’da Hamas’ın Filistin’deki seçimleri kazanmasının ardından kurulacak hükümete 3 milyon dolar yardımda bulunacağını açıkladı ve taraflar arasındaki ilişkiler böylece başlamış oldu.
Heniyye son olarak, geçen ay hayatını kaybeden Pakistanlı Nükleer Bilimci Abdulkadir Han’ın vefatı dolayısıyla Cumhurbaşkanı Arif Alvi ve Başbakan İmran Han’a taziye mesajı gönderdi.
Irak ile Hamas arasında ise aleni bir ilişki bulunmuyor. Ancak Hamas, Irak’ın İsrail’le normalleşme karşıtı tutumundan övgüyle söz etmiş ve Bağdat’ta düzenlenen kanlı saldırılara yönelik kınama mesajı yayımlamıştı.
Tunus ile Hamas arasında da resmi bir ilişki bulunmuyor. Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri, Tunus’a gerçekleştirdiği bir ziyarette Nahda Hareketi lideri ve Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi ile bir araya gelmişti.
Moritanya ve Hamas arasındaki ilişkiler resmi düzeyde seyrediyor. Heniyye haziran ayında Fas ziyaretinin ardından Moritanya’ya geçmiş ve Cumhurbaşkanı Muhammed Vild el-Gazvani ile bir araya gelmişti.
Hamas’a karşı mesafeli tutum sergileyen İslam ülkeleri
Yönetim merkezi daha önce Suriye’nin başkenti Şam’da bulunan Hamas’ın, ülkede 2011’de baş gösteren iç savaşla birlikte rejim ile olan güçlü ilişkileri tamamen koptu. Hamas, Suriye rejimi ile ilişkilerinin bozulması üzerine 2012 yılında Şam’daki yönetim merkezini Katar’a taşıma kararı aldı.
İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarına şiddetle tepki gösteren Hamas, son dönemde Arap ülkelerinin “iç işlerinden” uzak durma politikası benimsediğini birçok defa vurgulayarak, Suriye’ye yeniden dönme sinyali veriyor.
Hamas ve Filistin davasına dair gelgitler yaşayan Suudi Arabistan, Hamas’la zaman zaman dengeli ilişkiler kurarken, özellikle son dönemde ilişkilerin seyri kötüye doğru evrilmeye başladı.
Daha önce Suudi Arabistan Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Adil el-Cubeyr, Hamas’ı “aşırılıkla” suçlarken Riyad yönetiminin 2019 başında ülkedeki Hamas yetkililerini gözaltına alması ve bu yetkilileri hapse mahkum etmesiyle Riyad ile Hamas arasındaki ilişkiler kopma noktasına geldi.
Ürdün, 1999’da Hamas’ın ülkedeki temsilciliğini kapattı ve hareketin yetkililerinden Amman’ı terk etmelerini istedi. Ancak Ürdün yönetimi, Hamas’ın bazı yetkililerinin resmi ve hareketin çalışmaları ile ilgili olmayan kişisel nedenlerle topraklarına girişine müsaade ediyor.
Libya’da, Ekim 2016’da Hamas’ın 4 yetkilisi tutuklandı ve 2019’da Trablus’ta bir mahkeme tarafından söz konusu Hamas mensuplarına 17 ile 22 yıl arasında hapis cezaları verdi. Hamas, Libya’nın söz konusu adımını kınadığını açıkladı.
Hamas’tan bir heyet 2014’te Endonezya’yı ziyaret etti. Heyet, Endonezya Meclisinde milletvekilleri ile bir araya geldi ve ülkede Hamas’ın bir temsilcilik açması talebinde bulundu. Ancak Endonezya hükümeti bu talebi “hareketlerle değil devletlerle çalıştığı” gerekçesiyle geri çevirdi. Ardından Endonezya hükümet sözcüsü Hamas’ın ülkede faaliyet göstermesine karşı olmadıklarını açıkladı.
İsrail’le normalleşen Arap ülkelerinin Hamas’la ilişkileri
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), 2006’da Hamas’ın ülkede faaliyet göstermesini yasakladı. BAE’nin 2020’de İsrail’le normalleşme anlaşması imzalamasının ardından Hamas ile ilişkiler kopma noktasına geldi.
Bahreyn’in İsrail’le normalleşme anlaşması imzaladığı 2020’ye kadar Hamas’la ilişkileri gayriresmî düzeyde ilerledi. Bahreynli yetkililer 2012-2013 yıllarında Gazze Şeridi’ne ziyaretler düzenledi ve yardım projeleri başlattı. Ancak, Bahreyn-İsrail normalleşmesinin ardından hareketle ilişkiler durma noktasına geldi.
Umman, İsrail ile temasları olmasına rağmen Hamas ile de dengeli ilişkilerini sürdürüyor. Heniyye bir ilk olarak geçen yıl Umman Sultanı Kabus bin Said’in vefatından sonra ülkeye bir taziye ziyaretinde bulunmuştu.
Sudan ile Hamas ilişkileri devrik lider Ömer el-Beşir döneminde iyi devam etti. Hareketin Beşir sonrası gelen yönetimle ilişkileri kesildi. Yeni yönetimin İsrail’le vardığı normalleşme anlaşması sonrasında Hamas’la arasındaki anlaşmazlık derinleşti.
Uluslararası haber ajansları Sudan yönetiminin Hamas’ın ülkedeki mal varlığına el koyduğunu açıkladı. Ancak Hamas’tan yapılan açıklamada hareketin Sudan’da herhangi bir yatırımının bulunmadığı belirtildi.
Yakın zamanda İsrail ile ilişkilerini yeniden normalleştiren Fas Krallığı ile Hamas arasındaki son temas haziran ayında gerçekleşti. Hamas lideri Heniyye ve beraberindeki heyet Fas’ı ziyaret etti ve dönemin Başbakanı Sadeddin el-Osmani ile bir araya geldi.
Müslüman olmayan bazı ülkelerin Hamas’la ilişkileri
Rusya’nın Hamas’la ilişkileri 2005’te başladı. Hareketin 2006’da Filistin’deki milletvekili seçimlerini kazanmasının ardından Rusya ile ilk resmi temaslar başladı. Taraflar ilişkilerini günümüzde de devam ettiriyor.
Güney Afrika Cumhuriyeti ve Hamas arasında ilk ilişkiler 1998 yılında başladı. İlerleyen yıllarda ise ilişkiler resmi düzeyde gelişerek devam etti.
Çin, 2004’te Hamas’ı “terör örgütü” kabul ettiğini açıkladı. Hamas’ın 2006’da milletvekili seçimlerini kazanmasının ardından ise söz konusu kararını geri aldı. Pekin, hareketin seçimlerden sonra kurduğu hükümetin Dışişleri Bakanı Mahmud ez-Zahhar’ı kabul etti. Zahhar’ın söz konusu ziyaretinin ardından Çin ve Hamas arasında yeni bir temas görülmedi.
Hamas lideri Heniyye 2018’de Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya hareketin Karakas ile ilişkileri güçlendirmeyi arzu ettiğini ifade eden bir mektup gönderdi. Hamas ayrıca, Ocak 2019’da Venezuela’daki darbe girişimi sırasında Maduro’ya destek mesajı yayımladı.
Hamas ve silahlı kanadının yasaklı olduğu ülkeler
İsrail’in en önemli müttefiki ABD, “terörist hareket” olarak sınıflandırdığı Hamas’ın ülkedeki faaliyetlerini de 1997 yılında yasakladı.
Daha önce Hamas’ın askeri kanadı olan İzzeddin el-Kassam Tugaylarını “terör örgütü” ilan eden İngiltere, 26 Kasım’da aldığı bir başka kararla “hareketin siyasi kanadını da terör örgütleri listesine” aldı.
İsrail-Filistin sorununa ilişkin iki devletli çözümü destekleyen Avrupa Birliği (AB) Hamas’ı 2001 yılında “terör örgütleri” listesine dahil etti.
AB’den bir yıl sonra da Kanada, Hamas hakkında aynı kararı aldı ve “terör örgütleri” listesine ekledi
Avustralya 2003 yılında, Yeni Zelanda da 2010 yılında Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarını “terör örgütleri” listesine aldığını açıkladı.