Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in uluslararası baskıları altında kalmadan savaşı sürdürmek için Gazze Şeridi’ndeki hastane katliamının sorumluluğundan kaçmaya çalıştığını belirtti.
- İsrail’in Gazze’deki El-Ehli Baptist Hastanesini bombalaması sonucu 500 kişi öldü
- Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bir hastaneyi vurmak, İsrail’in en temel insani değerlerden yoksun saldırılarının son örneği
- TBMM Başkanı Kurtulmuş: İsrail’in sivilleri hedef alan saldırılarını en şiddetli şekilde kınıyoruz
- Dünyadan İsrail’in Gazze’deki hastane saldırısına tepkiler
- İsrail’in Gazze’de saldırdığı el-Ehli Baptist Hastanesi 141 yıldır hizmet veriyor
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, uluslararası çifte standartların İsrail’e, “Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını durdurması veya insani yardımların girişi için koridorlar açma taleplerini reddetme hakkı” verdiği ifade edildi.
Söz konusu çifte standartların aynı zamanda uluslararası hukuku her türlü dokunmazlıktan arındırarak İsrail hükümetinin kararlarına bağlı hale getirdiğine işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik savaşı uluslararası baskılara maruz kalmadan sürdürmek için Gazze kentindeki El-Ehli Baptist Hastanesinde işlediği vahşice katliamın sorumluluğundan kaçmaya çalışıyor. Böylece Gazze Şeridi’nde yıkım yapma ve halkını tehcir etme yönündeki stratejik planını hayata geçirme çabalarını sürdürmeyi hedefliyor.”
İnsan hakları ilkelerini savunacak uluslararası cesur bir duruşun talep edildiği açıklamada, böyle bir duruşla İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıların durması ve insani yardım koridorlarının açılması çağrısı yapıldı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve uluslararası topluma düşen görevin, Gazze Şeridi’nde Filistin halkının maruz kaldığı insani felaketleri teşhis etmek veya İsrail hükümetine sivillere yönelik savaş hukukuna bağlı kalma çağrısından ibaret olmadığı hatırlatılan açıklamada, uluslararası topluma düşen görevin aynı zamanda İsrail’in savaşı derhal durdurması yönünde adımlar atma olduğu vurgulandı.
İsrail-Filistin çatışması
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail’e “Aksa Tufanı” adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze’den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı’na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi’ne saldırı başlatmıştı.
Gazze’den düzenlenen saldırılarda 304’ü asker 1405 İsraillinin öldüğü, 3 bin 968 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in saldırılarında Gazze’de 3 bin kişinin öldüğünü, 12 bin 500 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria’da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 62 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 1250 kişinin yaralandığı belirtilmişti.
İsrail’in saldırılarında ayrıca 13 gazeteci yaşamını yitirmişti.
Lübnan sınırında 8 Ekim’de İsrail ordusu ile Hizbullah arasında başlayan çatışmalarda 8 Hizbullah, 2 İslami Cihat üyesi, 1 gazeteci, 2 sivil hayatını kaybetti.
Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 2 İsrail askeri ve 1 İsrailli sivil yaşamını yitirdi.
Son olarak, İsrail’in Gazze’deki El-Ehli Baptist Hastanesine düzenlediği saldırıda 500’den fazla kişi hayatını kaybetmişti.