Filistin Dışişleri Bakanlığından konuya dair yapılan yazılı açıklamada, ABD’nin İsrail’i Orta Doğu ile bütünleştirme çabalarına değinildi.
İsrail’in Orta Doğu ile bütünleşmesinin sonuçlarına işaret edilen açıklamada, bu durumun Filistin davasını ve başta Arap Barış Girişimi olmak üzere barış sürecini tehdit altında bırakacağı uyarısında bulunuldu.
Açıklamada, “Filistin, İsrail’in Orta Doğu ile bütünleşmesini sağlama çabalarının derinleştirilmesi karşısında Filistin davasının ötekileştirilmesini reddetmektedir.” ifadelerine yer verildi.
ABD’nin bu konudaki rolüne de değinilen açıklamada, “İsrail’in Orta Doğu ile bütünleşmesi, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın talihsiz ‘Yüzyılın Anlaşması’ planının uygulanmasında sözde Abraham Anlaşmalarının alanını genişletmekle başlattığı şeyi tamamlamak anlamına geliyor.” ifadeleri kullanıldı.
Filistin Dışişleri Bakanlığının açıklaması şu şekilde devam etti:
“Bu bütünleşmeyi derinleştirmekten sorumlu olanlar, Filistin davasının çözümü ile halkımızın adil ve meşru ulusal haklarını elde etmesi için stratejik gereklilikler ile Arap Barış Girişimi’ni devirme ve önceliklerini değiştirme girişimleri arasındaki açık çelişkiyi anlamaktadırlar.”
ABD’nin bu bütünleşmeyi gerçekleştirme çabalarının “son derece tehlikeli” olduğu vurgulanan açıklamada, “Filistinlilerin hakları ile bölgenin güvenlik ve istikrarı pahasına İsrail hükümetinin önceliklerinin benimsendiği” kaydedildi.
ABD’de yayın yapan Axios haber sitesi, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk’un, İsrail ile normalleşme meselesi ile çeşitli konuları görüşmek üzere Suudi Arabistan’a gittiğini duyurdu.
McGurk’un ziyareti, ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Müsteşar Yardımcısı Barbara Leaf’in, “İsrail’in Orta Doğu ile bütünleşmesini derinleştirmek amacıyla” bölgeye yaptığı ziyaretle aynı zamana denk geldi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, dün, Leaf’in 17-24 Haziran tarihlerinde İsrail ile işgal altındaki Batı Şeria’yı ziyaret edeceğini, 24-25 Haziran’da da Ürdün’e bir ziyaret gerçekleştireceğini duyurmuştu.
Bakanlık, Leaf’in, İsrailli üst düzey yetkililerle “İsrail’in Orta Doğu ile bütünleşmesini genişletmek ve derinleştirmek ile İran’ın istikrarı zedeleyici tutumunun önüne geçmek gibi bir dizi ortak meseleleri” görüşeceği açıklanmıştı.
Suudi Arabistan’ın normalleşme şartı “Filistin meselesi”
Suudi Arabistan, Filistin meselesi çözülmeden İsrail ile normalleşmeyi ve Tel Aviv yönetimiyle ilişki kurmayı reddediyor.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan, ocak ayında, bağımsız Filistin devletinin kurulmasının, ülkesinin İsrail ile diplomatik ilişki kurmasında “ön şart” olacağını söylemişti.
Bin Ferhan, normalleşmeye dair “İsrail ile normalleşmenin bölgenin çıkarına olacağını pek çok kez söyledik. Ancak normalleşme ve gerçek istikrar yalnızca Filistinlilere umut ve itibarlarını vermekle olur.” demişti.
Arap Barış Girişimi nedir?
Filistin-İsrail sorununun çözümü kapsamında Suudi Arabistan tarafından 2002 yılında sunulan Arap Barış Girişimi, “1967 sınırları dahilinde Filistin devletinin kurulmasını, mültecilere topraklarına geri dönme hakkının verilmesini, İsrail’in Golan Tepelerinden çekilmesi karşılığında Arap ülkeleri ile İsrail arasında ilişkilerin normalleşmesini” öngörüyor.