İsrail ordusu, 7 Ekim’den bu yana bombardıman altında tuttuğu Gazze Şeridi’nde binlerce yaralı ve sivilin bulunduğu hastane ve sağlık merkezlerini hedef almaya devam ediyor.
Önceki yıllarda da Gazze’de hastane, okul, medya ve Birleşmiş Milletlere bağlı ofisleri hedef alan ve son olarak 17 Ekim’de El-Ehli Baptist Hastanesi’ni ve Türk-Filistin Dostluk Hastanesi’ni vuran İsrail, bu kez de son günlerde hedef gösterdiği Gazze Şeridi’nin en büyük sağlık merkezlerinden Şifa Hastanesi’ni vurdu.
Hastane yerleşkesinin giriş kısmında yaralıları taşıyan ambulans konvoyunun hedef alındığı saldırıda, çok sayıda ölü ve yaralının olduğu bildirildi. İsrail hemen ardından da Kudüs Hastanesi ve Endonezya Hastanesi’nin çevresini hedef aldı.
Filistin Kızılayı Başkanı Hatib, İsrail’in Gazze’deki hastanelere karşı artan saldırıları hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
“İnsanlığa karşı işlenmiş suç”
Hatib, “İşgalcilerin Gazze’de halkımıza yönelik bu vahşi saldırıları ve çok sayıdaki katliamları insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur.” dedi.
Filistin Kızılayının en zor şartlarla dahi mücadele etmeye her zaman hazır olduğunu vurgulayan Hatib, “Ancak bu sefer yapılan saldırılar çok vahşice.” diye konuştu.
İsrail, sağlık ekiplerinin güven içinde çalışmasına izin vermiyor
Filistinli yetkili, tüm güçleriyle çalıştıklarını vurgulayarak şöyle devam etti:
“Kızılay, gerek hastaneleri, gerek acil yardım ve ambulans ekipleri gerekse gönüllüleri, tüm oluşumlarıyla halkımızın dertlerinin azaltılması için çalışıyor.
Ama maalesef işgalci İsrail, sağlık ekipleri veya insani yardım ekiplerinin hiçbirinin özgür ve güven içinde işini yapmasına izin vermiyor. Çok sayıda kurban verdik. Yaklaşık 130 sağlık görevlisi yaşamını yitirdi. Filistin Kızılayından 4 acil yardım görevlimiz öldürüldü.”
Filistin Kızılayına bağlı hastanelerin, Gazze’deki yoğun bombardıman sonucu yerinden edilen Gazzeli siviller için sığınaklara dönüştüğüne işaret eden Hatib, Filistin Kızılayına bağlı Gazze’deki Kudüs Hastanesi’nde şu an yerinden edilmiş 14 binden fazla kişi olduğunu söyledi.
Hatib, Kudüs Hastanesi’nin bombalanacağı yönünde İsrail tarafından defalarca tehdit aldıklarını dile getirerek, “Hastaneyi boşaltmamız istendi. Ancak bunu yapmak çok zor, hatta imkansız, özellikle hastanede 400’den fazla yaralı ve hasta, kuvözlerde bebekler, yoğun bakımda hastalar bulunurken. Filistin Kızılayı ve hastane yönetimi bu tehdidi reddetti ve görevlerini yapmaya devam edecekler.” ifadelerini kullandı.
Hedef Gazzelileri göçe zorlamak
Filistin Kızılayı Başkanı, İsrail ordusunun hastanelerin “terör amaçlı” kullanıldığına ilişkin iddialarını ise şu sözlerle reddetti:
“Bunlar insani yardım merkezleri, bunlar tedavi merkezleri, bunlar Filistin vatandaşlarına ve ihtiyaç duyan herkese hizmet sunan yerler. Bu nedenle (İsrail) işgal ordusunun bu iddiaları tüm Filistin halkını hedef almayı amaçlıyor.
Kudüs Hastanesi’ni hedef alınca 14 bin yerinden edilmiş insanı hedef almış olursunuz. 14 bin sivil insan. İstenen nedir? Katliam mı? Kıyım mı? Bu yapmadıkları bir şey de değil. El-Ehli Baptist Hastanesi bombalanmıştı.”
Hatib, “Yani burada hedef, insanı korkutmak, onları göçe zorlamak, sınıra doğru itmek. Baştan beri hedeflenen buydu, insanları göç ettirmek. Eğer sağlık hizmetleriniz yoksa, insani yardım yoksa, bu durum insanları gitmeye zorlar.” değerlendirmesinde bulundu.