Filistin yönetimi ile Hamas, İsrail polisinin ramazan ayının ilk iftarı için Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa’da ezan okunan hoparlörün kablosunu kesmesine tepki gösterdi.
Filistin resmi ajansı WAFA’nın haberine göre Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail polisinin, Mescid-i Aksa’daki hoparlörün kablosunu kesmesinin ve ramazan ayının ilk günü akşam ezanının engellenmesinin mukaddesatın hürmetine ve ibadet özgürlüğüne karşı ırkçı bir saldırı olduğunu belirtti.
Bu tür uygulamaların ayrıca uluslararası insan hakları sözleşmelerinin açık bir ihlali olduğunu kaydeden Rudeyne, uluslararası topluma İsrail’in ihlallerinin durdurulması için ciddi adımlar atılması çağrısında bulundu.
Hamas Sözcüsü Hazım Kasım da yaptığı yazılı açıklamada, işgal güçlerinin bu tür uygulamalarının kutsal değerlere yönelik ırkçı bir saldırı ve ibadet özgürlüğünü ihlal etmek anlamına geldiğini kaydetti.
“Bu eylemler, Siyonistlerin tüm Müslümanların duygularını ne kadar küçümsediğini ortaya koyuyor.” ifadesini kullanan Kasım, bu durumun insan hakları yasalarının ve normlarının etkisizliğini gösterdiğini kaydetti.
Müslümanlara “Ramazanı Aksa’da geçirin” çağrısı
Kudüs ve Filistin Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin ise İsrail’in devam eden ihlalleri karşısında ramazan ayını geçirmek için Aksa’ya gidilmesi gerektiğini vurguladı.
Hüseyin, işgal güçlerinin somut bir tehdit haline gelen saldırgan uygulamalarının yanı sıra Aksa’ya baskınlar düzenlediğini, ibadet edenleri engellediğini, ziyaretçilerine sıkı kısıtlamalar uyguladığını, Harem-i Şerif’in altında tüneller kazdığını belirtti.
İsrail polisinin eşlik ettiği 200’ü aşkın fanatik Yahudi, dün ramazan ayının ilk günü, Mescid-i Aksa’nın avlusuna girerek Müslümanların iftarını açmasını engellemişti.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin egemenliği ihlal ediliyor
İşgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudiler ise içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu’s Sahra Camisi’nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, sözde Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor ve Mescid-i Aksa’da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.
Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994’te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor. Ancak Yahudiler, 2003’ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail’in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.
Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurguluyor.