Filistinli genç kadın eğitmen Meyar el-Eyayide, işgal altındaki Batı Şeria’nın El Halil kentinde çocuk ve gençlere at binmenin inceliklerini öğretiyor.
Filistinli 20 yaşındaki Eyayide, kaskı, çizmeleri ve elinde kamçısıyla, çoğu kız çocuğu olan minik kursiyerlere binicilik talimatları veriyor, onlara bu sporun ipuçlarını aktarıyor.
Bu manzara, binicilik sporunun ve eğitmenliğinin genellikle erkekler tarafından icra edildiği Filistin topraklarında pek de alışıldık bir durum değil.
Bu nedenle genç eğitmen, bölgede bu spora ilgi duyan Filistinli kız çocukları için adeta bir rol model haline geldi.
Meyar el-Eyayide, AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplumsal kalıpların önüne çıkardığı “engellerden atlayarak” Filistinli ilk kadın binicilik antrenörü olduğunu belirtti.
Bugün çoğunluğu kızlardan oluşan yaklaşık 50 öğrencisi bulunan Eyayide, “Biniciliğin belirli bir kesimle sınırlı olmayan ve popülerleşen bir spor dalı haline gelmesi için ilk adımları atmış olmaktan dolayı mutluyum.” dedi.
En büyük destekçisi ağabeyi
Filistinli binici, atlarla olan hikayesinin 12 yaşında ata binmesiyle başladığını kaydetti.
Çocukluğunda ailesiyle kasabalarının yakınındaki kırsalda ata binmek için dışarı çıktığını söyleyen Filistinli sporcu, “Giderek at bakımına alıştım ve psikolojik rahatlığı atlarda buldum. Üzgün olduğumda ata binmeye gidiyorum ve sanki beni hissediyormuş gibi onunla konuşmaya başlıyorum.” ifadelerini kullandı.
Eyayide, “Ailem at sahibi olduğu için atlara karşı bir sevgim ve tutkum vardı. Ağabeyim Muntasır, binicilik sporu ve antrenörlüğünde ilk ilham kaynağım oldu.” diye konuştu.
Yaklaşık bir buçuk yıl önce El Halil’deki El-Esmer Binicilik Kulübü’nde eğitmenlik yapan aağabeyinin teşvikiyle, ona asistanlık yaparak eğitmenlik yolculuğuna başladığını kaydeden Eyayide, şunları söyledi:
“Bu aşama, eğitmenlik sanatında uzmanlaşma ve becerilerimi geliştirmeme katkıda bulundu. Uzun uğraşlar ve çalışmalar sonucunda binicilik eğitmeni olmayı başardım ve şu anda 50’ye yakın öğrencim var.”
Filistinli sporcu, “Arap dünyası ve uluslararası alanda yarışmalara katılmayı arzuladığını” dile getirdi.
Onun için “engel atlama” sadece binicilikle sınırlı değil
Eyayide, eğitim aldığı süre boyunca tahta bariyerlerin üzerinden atlama konusunda ustalaşmasının, kendisini, “tüm toplumsal engellerin ve bariyerlerin de üzerinden atlıyormuş gibi” hissettirdiğini söyledi.
Binicilik yolculuğu sırasında pek çok toplumsal engelle karşılaştığını ancak bunların hepsini aşmayı başardığını kaydeden genç kadın, “Ata binmenin sadece erkeklere özgü olduğu yönünde olumsuz yorumlar almıştım. Peki bir kızı ata binmekten, dinimizin de teşvik ettiği hobi ve sporları yapmaktan alıkoyan şey nedir?” ifadelerini kullandı.
Eyayide, eğitmenlik görevinin birçok aileyi kızlarına at binme kursuna göndermeleri için teşvik ettiğini, kursiyerleri arasında çok sayıda kız çocuğunun bulunduğunu belirtti.
Kursiyerlerden 14 yaşındaki Rimas İsifan, “Birkaç ay önce Meyar ile antrenmanlara başladım. İlk başta atlardan korkuyordum ama bugün durum farklı, kendime güveniyorum ve başkalarını da bu sporu yapmaya teşvik ediyorum.” diye konuştu.
İsifan, binicilik eğitimine devam etmeyi, çeşitli yarışmalara katılmayı ve dereceler elde etmeyi hayal ettiğini dile getirdi.
Binicilik okulunun baş antrenörü, Meyar’ın ağabeyi Muntasır el-Eyayide de ailesinin kız kardeşiyle ve işindeki başarısıyla gurur duyduğunu ifade etti.
Muntasır, “Meyar’ın eğitmen olmasını sağlayan güçlü bir kişiliği var ve onun varlığı kızları binicilik eğitimi almaya motive eden önemli bir faktör.” diye konuştu.