İşgal altındaki Batı Şeria’nın Ürdün Vadisi (Ağvar) bölgesinin kuzeyinde Yahudi yerleşimcilerin gasbettiği Ayn el-Helva su kaynağından bölgede yaşayan Filistinliler istifade edemiyor.
Birkaç ay önce Yahudi yerleşimciler Ürdün Vadisi’ndeki 3 su kaynağının kontrolünü ele geçirerek bölge sakinlerinin ulaşımını engelledi. Filistinlilerin kendileri için bir “ölüm kalım savaşı” olarak nitelendirdiği söz konusu su kaynakları için mücadele veriyor.
Söz konusu kaynaklardan biri de Ayn el-Helva su kaynağı. Ayn el-Helva kaynağı, El-Malih kavşağının yakınındaki ana caddede yer alıyor. Su kaynağının yakınlarında sekiz Filistin topluluğu yaşıyor. Geçimlerini keçi ve inek yetiştiriciliğinden sağlayan bölge sakileri, hayvanları için de suya ihtiyaç duyuyor.
Yahudi yerleşimciler, birkaç yıl önce bu su kaynağının yakınında “Meskut” adında yerleşim yeri kurdu.Kaynağa yakın bir tepede yirmi yaşın altındaki dört İsrailli çocuk bir ev inşa etti, bölge sakinleri söz konusu gençlerin tek görevlerinin Filistinlilerin su kaynağına ulaşmasını engellemek olduğunu belirtiyor.
Yahudi yerleşimcilerden AA ekibine tehdit ve hakaret
Çekim için bölgeye giden AA ekibi de söz konusu dört İsrailli tarafından tehdit edilerek, araçlarından inmeleri engellendi. Ardından İsrail ordusuna bağlı bir devriye gelerek bölgeyi teftiş ettikten sonra ayrıldı.
Devriyenin gitmesinin ardından söz konusu Yahudi yerleşimciler yeniden gelerek, AA ekibine tehdit ve hakaretlerde bulundu.
Yerleşimci gençlerden biri, AA ekibiyle birlikte bölgeye gelen Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) bağlı Yahudi Yerleşim Birimleri Dosyası’nın Kuzey Ürdün Vadisi Sorumlusu Mutez Bişarat’a “Evine git, buradan git, bu topraklar bizim.” şeklinde ifadeler kullandı.
Elinde biber gazı kapsülünü tutan saldırgan yerleşimci “Ürdün’e göç ettiler ve bir daha buraya gelmediler. Bu su ve buradaki her şey bizim.” dedi.
“Ürdün Vadisi bölgesi yavaş ve sessizce ilhak ediliyor”
Filistinli yetkili Bişarat, bu gençlerin “örgütlü ve resmi bir şekilde çalıştığını ve İsrail Yerleşim Birimleri Konseyi ve Yerleşim Kurumlarından maaş aldıklarını ve görevlerinin sadece Filistinlileri taciz etmek olduğunu” belirtti.
İsrail ordusunu Yahudi yerleşimcilerin yaptıklarına göz yummak ve hedeflerine ulaşmalarına yardım etmekle suçlayan Bişarat, “Yerleşimciler ile ordu arasında bir rol değişimi var.” diye konuştu.
Ayn el-Helva kaynağının Filistin toprağı olduğunu ve tapu kayıtlarının bulunduğunu söyleyen Bişarat, “İşgalci İsrail, Yahudi yerleşimcilerin toprağı ve suyu gasbetmelerine, Filistin halkını bu toprakları terk etmeye zorlayacak bir ortam oluşturmak amacıyla göz yumuyor.” ifadelerini kullandı.
Bişarat, “Bölge sakinleri ile Yahudi yerleşimciler arasında su yüzünden her gün bir savaş yaşanıyor. Tüm güçleriyle bizi engellemeye çalışıyorlar ama biz pes etmeyeceğiz. Hayatta kalmak ve suya ulaşmak için mücadele etmeye devam edeceğiz.” dedi.
İsrailli yetkililerin bölge sakinlerine su hatlarının uzatılmasını engellerken, Yahudi yerleşimcilerin konutlarına ve çiftliklerine uzatılması için izin verdiğini kaydeden Bişarat, “Filistin’in gıda sepeti” olarak nitelendirdiği Ürdün Vadisi bölgesinin kaynakları ve yer altı sularının Yahudi yerleşimciler lehine çalındığını vurguladı.
Bişarat, “Ayn el-Helva su kaynağı, Yahudi yerleşimciler tarafından yakın zamanda ele geçirilen 3 kaynaktan biri ve kaynakların geri kalanını kontrol etmek için başka plan ve girişimler de var.” şeklinde konuştu.
İsrail hükümetinin medyada Ürdün Vadisi’nin (İsrail’e) ilhakını durdurduğunu açıklamasına rağmen, ilhak sürecini uygulamak için yasa dışı yerleşim konseyine yeşil ışık yaktığını kaydeden Bişarat, “Aslında her gün bölgede gördüğümüz şey, Ürdün Vadisi bölgesinin yavaş ve sessizce ilhak edilmesidir.” diye konuştu.
Bişarat, “Yalnızca Ürdün Vadisi’nin kuzeyinde 13 Yahudi yerleşim yeri, 4 karakol (İsrail hükümeti tarafından ruhsat verilmemiş küçük yerleşimler) ve 8 İsrail ordusu kampı var.” dedi.
Filistinliler ile Yahudi yerleşimciler arasında “su savaşı”
Filistinli Mehyub Fukaha (52) Yahudi yerleşimcilerin ele geçirmesi nedeniyle söz konusu su kaynağından istifade edemediklerini belirtti.
Ailesiyle birlikte çatısı tenekeden derme çatma bir evde yaşayan Fukaha, Ürdün Vadisi’nin kuzeyindeki bölge sakinlerinin Yahudi yerleşimcilere karşı içme suyu ve hayvanları sulama konusunda adeta bir savaş verdiğini belirtti.
Fukaha, İşgalci İsrail, yerleşimcileri bu kaynakları kontrol etmeleri için serbest bıraktı. Bu adımıyla İsrail Filistinlileri kısıtlamak ve bölgeyi terk etmeye zorlamak ardından da yerleşim projeleri kurmayı amaçlıyor. Burada yaşayanların çektiği acılara kimse kulak asmıyor. Biz yıllardır, en sonuncusu su olmak üzere her şekilde mücadelemizi sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.
İsrail’in ilhak planı
Ürdün sınırı ile Batı Şeria arasında 15 kilometre genişliğinde 120 kilometre uzunluğundaki 1,6 milyon dönümlük alan, Ürdün Vadisi olarak adlandırılıyor. Batı Şeria’nın yüzde 30’unu teşkil eden Ürdün Vadisi’nde yaklaşık 65 bin Filistinli, 13 bin de Yahudi yerleşimci yaşıyor.
Eski İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı sözde Orta Doğu barış planının (Yüzyılın Anlaşması) ardından Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimi ve Ürdün Vadisi’ni “ilhak” edeceğini duyurmuştu.