İsrail’de Yesh Atid (Gelecek Var) Partisi lideri Yair Lapid ile aşırı sağcı görüşleriyle öne çıkan Yamina’nın lideri Naftali Bennett, koalisyon hükümetini kuracak sayıya ulaştıklarını açıkladı.
Lapid-Bennett liderliğindeki koalisyon hükümetinin 14 Haziran’a kadar Meclisten güvenoyu alarak İsrail’de 12 yılı aşkın süredir devam eden Binyamin Netanyahu dönemini sona erdirmesi bekleniyor.
Ülkede ilk olarak 1996 yılında Başbakan olan ve Mart 2009’dan bu yana aralıksız şekilde başbakanlık koltuğunda oturan Netanyahu, İsrail’de en uzun süre başbakanlık yapan isim olarak kayıtlara geçti.
Partisi 10 Şubat 2009’daki seçimlerde ikinci olsa da rakibi Tzipi Livni’nin koalisyon hükümetini kurmada başarısız olması nedeniyle Netanyahu, 31 Mart 2009’da İsrail’de ikinci kez başbakanlık koltuğuna oturdu.
O tarihten bu yana koltuğunu korumayı başaran Netanyahu’nun dönemine İsrail’in Filistinlilere karşı giderek artan baskısı ve İsrail Başbakanı hakkındaki yolsuzluk iddiaları damgasını vurdu.
Netanyahu döneminde Gazze’ye 3 büyük saldırı düzenlendi
İsrail’in Filistin’e karşı uyguladığı baskı ve ihlallerin baş mimarlarından biri olarak gösterilen ve aşırı sağ görüşleriyle öne çıkan Netanyahu, İsrail ordusu tarafından abluka altındaki Gazze Şeridi’ne düzenlenen 3 kanlı saldırı sırasında başbakanlık koltuğundaydı.
İsrailli insan hakları kuruluşu B’Tselem’in verilerine göre, Netanyahu’nun başbakanlığında Nisan 2009’dan Nisan 2021’e kadar işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs ile abluka altındaki Gazze Şeridi’nde 3 bin 500’den fazla Filistinli İsrail güçlerinin saldırılarında hayatını kaybetti.
İsrail saldırılarında yaşamını yitiren Filistinlilerden 803’ü çocuk, 342’si de kadın.
En ağır bedeli Gazze Şeridi ödedi
Netanyahu dönemindeki İsrail saldırılarında en ağır bedeli Gazze Şeridi ödedi.
Yedi kez başbakanlık koltuğuna oturan Netanyahu, Gazze Şeridi’ne yönelik 2012’deki “Bulut Sütunu Operasyonu”, 2014’teki “Koruyucu Hat Operasyonu”, 2021’de de “Surların Muhafızı” isimli saldırıların emrini veren kişi oldu.
Gazze’de can kayıplarının yanı sıra büyük yıkımlara yol açan bu üç saldırı, son yıllarda İsrail’in Filistinlilere yönelik katliamlarında ön sıralarda yer alıyor.
B’Tselem’in verilerine göre, İsrail’in 2012’de Gazze’ye düzenlediği saldırılarda 167 Filistinli yaşamını yitirdi.
2014 en kanlı yıllardan biri oldu
Netanyahu’nun başbakanlığında İsrail’in 8 Temmuz günü Gazze’ye başlattığı saldırılar nedeniyle 2014, Filistin tarihindeki en kanlı yıllardan biri oldu
Birleşmiş Milletler (BM) raporuna göre, İsrail ordusu 51 gün boyunca 6 bin hava saldırısının yanı sıra 50 bine yakın tank ve top atışıyla Gazze’yi vurdu.
İsrail’in saldırılarında 551’i çocuk, 299’u kadın olmak üzere 2 bin 251 Filistinli hayatını kaybetti, 11 binden fazla kişi yaralandı, 1500’den fazla çocuk da yetim kaldı.
Filistin makamları, özellikle hava saldırıları nedeniyle harabeye dönen Gazze’de 28 bin 366 evin zarar gördüğünü, bunlardan 3 bin 329’unun tamamen, 23 bin 445’inin ise kısmen yıkıldığını kaydetti.
Saldırılar nedeniyle altyapısı ağır hasar alan Gazze’de 65 bin Filistinli de evsiz kaldı.
Son saldırı emrini bu yıl verdi
Netanyahu döneminde Gazze Şeridi’ne düzenlenen son kanlı saldırı bu yıl 10 Mayıs’ta başladı ve 11 gün sürdü.
ABD’den gelen baskıların ardından Mısır’ın ara buluculuğunda İsrail ile Hamas arasında varılan ateşkesle son bulan saldırılarda, 66’sı çocuk, 39’u kadın olmak üzere en az 254 Filistinli hayatını kaybetti, 2 bine yakın Filistinli yaralandı.
Saldırılar nedeniyle 2 bine yakın konut yıkılırken, 100 binden fazla kişi geçici olarak yerlerinden oldu.
Dünyanın gözü önünde katliam
Gazze’ye düzenlenen en kanlı operasyonlar arasında gösterilen 2012, 2014 ve 2021’deki saldırıların emrini veren Netanyahu başbakanlığındaki İsrail güçleri 2018’de ise bölgede başka bir katliama imza attı.
Gazze sınırında “Büyük Dönüş Yürüyüşü” adı altında 30 Mart 2018’de başlayan ve aylarca süren barışçıl gösterilerde, İsrail askerleri, Filistinlilere karşı gerçek mermi dahil olmak üzere aşırı güç kullanımından geri durmadı.
Netanyahu yönetimi, Gazze Şeridi’ne 2006’dan bu yana kara, hava ve denizden uygulanan ablukanın kaldırılması ile topraklarından zorla sürülen Filistinli mültecilere geri dönüş hakkı verilmesi talebiyle sınırda düzenlenen barışçıl gösterilere dahi tahammül edemedi.
Yerel televizyonların canlı yayınlarla takip ettiği gösterilerde İsrail askerleri dünyanın gözü önünde Filistinlileri öldürdü.
Gazze’deki insan hakları örgütlerinden El-Mizan’ın verilerine göre, gösterilerde 215 Filistinli İsrail askerleri tarafından öldürülürken, binlerce Filistinli de yaralandı.
İsrail’in Gazze sınırındaki saldırılarında hayatını kaybedenler arasında 47 çocuk, 2 kadın, 4 sağlık çalışanı, 2 gazeteci ve 9 engelli de bulunuyor.
– Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yıkımlar arttı
Netanyahu döneminde Filistinliler üzerindeki baskı da giderek arttı.
Özellikle işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te Filistinlilere ait evlerin yıkımındaki artış dikkati çekiyor.
İsrail yönetimi Batı Şeria’nın “C bölgesinde” ve Doğu Kudüs’te Filistinlilere ait evleri “imar izni” olmadığı gerekçesiyle yıkıyor.
B’Tselem’in raporuna göre, İsrail yönetimi Nisan 2009’dan bu yana Doğu Kudüs’te Filistinlilere ait 302 evi “ruhsatsız” olduğu gerekçesiyle yıktı.
Batı Şeria’da ise aynı dönemde 1304 Filistinlinin evi yıkıldı, binlerce Filistinli evsiz kaldı.
Filistinlilerin evlerini yıktıkları yetmezmiş gibi İsrail yönetimi yıkım masraflarını da söz konusu evlerin sahiplerinden alıyor.
Bu nedenle çoğu Filistinli aile, yıkım masrafı ödememek için evini kendi elleriyle yıkmak zorunda kalıyor.
– Görevdeyken yargılanan ilk İsrail Başbakanı oldu
İsrail’in son 12 yılına damga vuran Netanyahu hakkındaki yolsuzluk iddiaları son yıllarda ülkenin en önemli gündemlerinden biri oldu.
Başbakanlık koltuğunu kaptırmamak için uzun süre mücadele eden Netanyahu’nun amacının hakkındaki yolsuzluk davasında mahkeme önünde eli güçlü durmak olduğu belirtiliyor.
İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit, 21 Kasım 2019’da Netanyahu hakkında üç ayrı yolsuzluk dosyası nedeniyle dava açılmasını talep etti.
Netanyahu’nun ilk duruşması 24 Mayıs 2020’de, ikinci duruşması da 8 Şubat 2021’de Kudüs Bölge Mahkemesinde görüldü.
İsrail’de görevdeyken yargılanan ilk Başbakan olarak tarihe geçen Netanyahu’nun davasının uzun süreceği belirtiliyor.