Trabzon’da antioksidan özelliği dolayısıyla “süper meyve” olarak da adlandırılan aronyanın hasadına başlandı.
Akçaabat Belediyesi, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ile İlçe Ziraat Odası Başkanlığı tarafından aronya üretimine yönelik 2020’de proje hazırlandı.
Proje kapsamında Akçaabat Belediyesince kurulan seralarda üretilen aronya fideleri, ekim için üreticilere dağıtıldı.
Fındık ve mısıra alternatif olarak 4 yılda 143 dönüm arazide toprakla buluşan aronyalar, bugünlerde tek tek toplanarak hasat ediliyor.
Paketlenerek satışa hazır hale getirilen aronyalar, son zamanlarda ekonomik olarak üreticilerine alternatif gelir oluşturan önemli bir tarım ürünü haline geldi.
Projeden bugüne kadar 143 üretici faydalandı.
“İlçemiz aronya yetiştiriciliğinde önemli yere sahip olacak”
Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, AA muhabirine, aronyaya yönelik ilk olarak ilçede sera kurarak fide üretimi yaptıklarını söyledi.
Sonrasında da üretilen fideleri talep eden çiftçilerle buluşturduklarını belirten Ekim, “Bugüne kadar 143 dönümlük bir hedefe ulaştık. Bu hedefe ulaşırken de seralarımızda toplamda 35 binin üzerinde fide ürettik ve çiftçimize ücretsiz şekilde bunları teslim ettik.” dedi.
Ekim, fideleri çiftçilerle buluşturduktan sonraki süreci de takip ettiklerini dile getirerek, “Takip etmiş olduğumuz ürünlerle beraber şu anda hasat zamanına geldik. Bundan 3-4 yıl önce başlamıştık. Şu anda meyvelerini vermeye başladılar. Bu konuda hem biz mutluyuz hem de çiftçimiz mutlu.” diye konuştu.
Ürünlerin işleneceği bir tesislerinin olduğunu belirten Ekim, sözlerini şöyle tamamladı:
“Üniversitemizle de bir çalışma yapıyoruz. Karadeniz Teknik Üniversitemizle oradaki ilaç geliştirme konusunda bu aronyanın antioksidan değerini, teknik değerlerini belirleyeceğimiz bir çalışmaya şu anda başladık. Bu bittikten sonra bunun daha güzel şekilde değerlendirmesini yapacağız. İlçemiz aronya yetiştiriciliğinde önemli bir yere sahip olacak.”
“Pazarlama problemi şu an için yok”
Ziraat Yüksek Mühendisi Mehmet Yaşar Özdemir de Trabzon’da aronyanın çok yaygın bir meyve olmadığını dile getirerek, İlçe Ziraat Odası Başkanının tarıma büyük önem verdiğini ifade etti.
Bu kapsamda da ilçe çiftçisinin gelirini yükseltmek için bir arayış içerisine girildiğini anlatan Özdemir, şöyle devam etti:
“Araştırmalar sonucunda dönüme getirisi en yüksek ürünü aronya diye buluyorlar ve bu aronyanın 2017-2018 yıllarında bölgemizde adaptasyon çalışmalarına başlıyorlar. Bunun akabinde 2020 gibi ilçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Akçaabat Belediyesi ve Akçaabat Ziraat Odasıyla bir proje yapıldı. Bu proje kapsamında Haziran 2020’de üreticilerimize fidan dağıtımı gerçekleştirildi ve o günden bugüne kadar da projeler devam ediyor.”
Özdemir, özel sektörün de yaptığı çalışmalarda Akçaabat’taki aronya bahçesi sayısının giderek arttığına işaret ederek, “Bölgemizde Akçaabat Belediyesinin katkılarıyla Akçahasat adında bir tesis oluşturuldu. Üreticilerimiz isterse ürünü perakende satıyor, isterse Akçahasat tesislerine getirip satabiliyor. Bu bakımdan üreticilerimiz rağbet gösteriyor. Pazarlama problemi şu an için yok.” diye konuştu.
Sağlık açısından da önemli bir ürün olan aronyanın getirisinin fındığa oranla çok yüksek olduğuna dikkati çeken Özdemir, ücretsiz fidan dağıtımı başvurularının devam ettiğini, ilgili kurumlara bu yönde başvuru yapılabileceğini kaydetti.
“Bugünkü piyasayla fındığın 5 misli parasını alıyorum”
Bozdoğan Mahallesi’ndeki 1 dönümlük mısır tarlasını aronya bahçesine dönüştüren 70 yaşındaki Muzaffer Gedikli de emekli olduğunu ve sonrasında tarımla ilgilenmeye başladığını söyledi.
Aronya meyvesini merak ettiğini dile getiren Gedikli, ilçedeki projeyi duyunca da harekete geçtiğini ifade etti.
Gedikli, projeye ilk başvuran 30 kişiden biri olduğunu belirterek, “Bunların içerisinde en yaşlısıyım. Fidanlarımızı 2020’de belediye verdi. Damla sulama sistemimizi Tarım İlçe Müdürlüğü yaptı. Diğer dikimlerinde de Ziraat Odası yardımcı oldu.” dedi.
O günden itibaren üretime devam ettiğini vurgulayan Gedikli, “Geçen sene 100 kilogram civarında bir hasat yaptım. Bu sene Allah’ın izniyle 200-250 kilogram toplayacağız.” diye konuştu.
Gedikli, aronyanın fındığa ve mısıra oranla zahmetsiz, ekonomik girdisi ise daha yüksek bir ürün olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Yaklaşık 1 dönüm yerden 200 kilogram alsam bugünkü piyasayla fındığın 5 misli parasını alıyorum. Damla sulaması var. Vanayı açıyorum ıslanıyor. Çok ıslattığımızdan dolayı otumuz oluyor. Sıkıntımız sadece o. Yöremizde piyasasını bozmazsak, topladığımızı satabilirsek, bundan daha fazla geliri olan başka bir ürün yok.”