Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada, Şanghay’daki karantinanın küresel tedarik zinciri baskılarını ve enflasyon endişelerini artıracağı aktarıldı.
Çin’in “sıfır Kovid-19” politikasının bir parçası olarak uygulanan kısıtlamaların nisan ve mayıs başında Şanghay’da yük trafiği hacminde düşüşe neden olduğuna işaret edilen açıklamada, daha az sayıda kamyonun çalışmasının, Şanghay’da liman personelinin gemileri normal hızlarında yükleyememesi ve boşaltamamasının limanda önemli birikmelere yol açtığı kaydedildi.
Açıklamada, Çin’in ihracatında nisanda yaşanan keskin yavaşlamaya rağmen tedarik zincirindeki aksamaların çoğunun küresel makro verilere henüz yansımadığı belirtildi.
Tedarik zinciri aksamaları devam ederken konteyner navlun oranlarının yüksek kalabileceği veya artabileceğine işaret edilen açıklamada, Şangay’ın Çin’in liman hacminin yaklaşık 5’te 1’ine sahip olması ve Çin’in dünya mal ihracatının yüzde 15’ini oluşturması nedeniyle mal kıtlığının yoğunlaşabileceği ve bunun mevcut küresel enflasyonist baskıları artırabileceği ifade edildi.
Açıklamada, Şanghay karantinasının küresel mal kıtlığında çok az iyileşme belirtisinin olduğu bir zamanda yaşandığı vurgulandı.
Çin’deki son karantinadan önce bile Asya’dan ABD’nin batı kıyısına yük taşımak için geçen sürenin salgının başlangıcından 2 kat daha uzun olduğunu aktarılan açıklamada, nakliye ücretlerinin de 2020’nin başlarında olduğundan 6 kat daha yüksek olduğu kaydedildi.
Açıklamada, ABD’nin batı kıyısındaki limanlarda yaşanan yoğunluğun son aylarda hafiflediği ancak bunun geçici olabileceği ifade edildi.
Şanghay limanında birikmiş konteynerlerin eninde sonunda ABD’nin batı kıyısındaki limanlara ulaşacağı ve muhtemelen yaz aylarında sıkışıklığa neden olacağına işaret edilen açıklamada, “ABD limanları, personel sıkıntısı ve dağıtım kanallarındaki kısıtlamalarla mücadele ederken tedarik zinciri kesintilerinin hızla çözülmesi pek mümkün değil.” değerlendirmesinde bulunuldu.