Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada, ECB’nin “ayrışma risklerine” karşı harekete geçme taahhüdünün, ülke borçlanma maliyetlerindeki keskin dalgalanmaların yüksek borçlu Avro Bölgesi ülkelerindeki borç dinamiklerini olumsuz etkileme riskini azaltabileceği kaydedildi.
Bunun söz konusu ülkelerin kredi itibarını destekleyeceğine işaret edilen açıklamada, ancak borçların istikrarı ve azaltılması konusundaki ilerlemenin ülkelerin kredi değerlendirmesi için önemli olmaya devam edeceği aktarıldı.
Açıklamada, ECB’nin yüksek borçlu Avro Bölgesi üyelerine yardımcı olmak için geliştireceği yeni aracın mali riskleri azaltabileceği, politika seçeneklerinin hala önemli olduğu belirtildi.
Yeni aracın bankanın politika sıkılaşmasına giderken olumsuz piyasa dinamiklerinden kaçınmasını amaçladığı kaydedilen açıklamada, tahvil getirilerinin yine de 2015’ten bu yana olan döneme göre çok daha yüksek olacağı bildirildi.
Açıklamada, bunun zaman içinde daha yüksek faiz ödemelerine dönüşeceği ve Avro Bölgesi ülkeleri için mali alanı azaltacağı aktarıldı.
ECB, 15 Haziran’da mevcut piyasa koşullarını görüşmek üzere planda olmayan bir toplantı gerçekleştirmişti.
Toplantının ardından ECB’den yapılan açıklamada, yeni borç krizi endişelerine karşı Pandemi Acil Varlık Alım Programı (PEPP) çerçevesinde alınmış varlıkların vadesi gelen anapara ödemelerinin yeniden yatırıma yönlendirmesinde esneklik uygulanacağı ve ayrışmayı durdurmak için yeni bir araç geliştirileceği bildirilmişti.
Açıklamada, para politikasında kademeli olarak normalleştirme sürecinin başlatıldığı Aralık 2021’den bu yana ECB Yönetim Konseyi’nin “ayrışma risklerine” karşı harekete geçme taahhüdünde bulunduğu vurgulanmıştı.