Bakan Le Drian, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ile görüşmesinden sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Le Drian, ziyaretinin her iki ülkenin tam egemenliği altında Fransa ve Cezayir arasındaki güveni artırmayı amaçladığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Tebbun’a “Fransa’nın, iki ülke arasındaki buzları eritmek ve yanlış anlaşılmayı ortadan kaldırmak için çalışma istediğini ilettiğini” kaydeden Le Drian, görüşme sırasında iki ülkenin güvenliğiyle ilgili dosyalarda iş birliğine odaklandıklarını dile getirdi.
Le Drian, bugün başlattıkları diyaloğun yeni yılın başında iki ülkenin hükümetleri arasındaki siyasi ilişkilerin geri dönmesine katkı sağlaması temennisinde bulunarak, geçmişin anlaşmazlıklarından uzaklaşmayı istediklerini aktardı.
Cezayir ve Fransa ilişkilerinde “sömürge dönemi” gerginliği
Le Monde gazetesinin 2 Ekim’deki haberine göre Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Cezayir tarihinin gerçeklere dayalı olmadığını ve Fransa’ya düşmanlık üzerine inşa edildiğini öne sürmüş ve Osmanlının ülkedeki hakimiyetini “sömürge” olarak tanımlamıştı:
“Cezayir’in bir ulus olarak inşası, izlenmesi gereken bir fenomendir. Fransız sömürgesinden önce Cezayir ulusu var mıydı? Soru bu. (Cezayir’de) Daha önce sömürgeler vardı. Türkiye’nin Cezayir’de oynadığı rolü ve kurduğu hakimiyeti tamamen unutturabilmesi beni büyüledi ve tek sömürgecinin biz olduğumuzu açıklamak, bu harika. Cezayirliler buna inanıyor.”
Macron’un bu açıklamaları Cezayir’de hem resmi hem sivil kanattan tepkiyle karşılanmıştı.
Cezayir yönetimi, Macron’un söylemlerine tepki olarak 3 Ekim’de hava sahasını Fransız askeri uçaklarına kapatmış ve ardından Cezayir’in Paris Büyükelçisi Muhammed Anter Davud’u istişare için ivedilikle ülkeye çağırmıştı.
Cezayir’in Fransa’ya karşı 1954 yılında başlattığı ve 1962 yılına kadar süren bağımsızlık mücadelesinde 1,5 milyon kişi hayatını kaybetti.
Fransa, Afrika’daki sömürgeci tarihinin en güncel ve en kanlı örneği olan Cezayir’deki suçlarını hala resmen tanımıyor.