Heilbronn, Filistin’e destek gösteri sonrası gittiği Fransa Dışişleri Bakanlığının çıkışında gözaltına alınması ve İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırılar hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Paris’te 12 Nisan’da son anda yasaklanan Filistin’e destek gösterisini düzenlemekle suçlandığını ifade eden Heilbronn, “Açıkçası gözaltına alınmam için talimat verildi. Dışişleri Bakanlığındaki bir görüşmeden sonra 2 milletvekili, bir senatör, bir sendika görevlisi ve bir dernek temsilcisinin yanında beni gözaltına almaya cesaret ettiler. Sorun Dışişleri Bakanlığında değil. Talimat İçişleri Bakanlığı veya Paris Emniyet Müdürlüğünden geldi.” dedi.
Bu şekilde gözaltına alınmasının akıllara ziyan olduğunu ifade eden Heilbronn, gösterinin olası şiddet olayları gerekçe gösterilerek yasaklandığını belirterek “İçişleri Bakanının (Gerald Darmanin) Filistin halkıya dayanışmasını gösteren kişileri Yahudi karşıtı olarak suçlayarak olayları alevlendiriyor ve olay çıkarmak istiyor. Bu kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.
Heilbronn, “Bugünlerde İsrail destekçilerinin Fransız devletine baskı yaptığını düşünüyorum. İsrail devletinin bir ağı, Filistin halkıyla dayanışma ile Yahudi karşıtı eylemlerini aynı gibi göstermek için çalışıyor. Kesinlikle durum böyle değil.” dedi.
Dışişleri Bakanlığında yaptığı görüşmede İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları hakkında Fransız hükümetinin yaptığı resmi açıklamalar karşısında kızgınlıklarını dile getirdiğini aktaran Heilbronn, “Kınama kelimesi (Gazze Şeridi’nden) atılan roketler için kullanılıyor. Halbuki Gazze’deki sivil halk aralıksız bombardıman altında. Bu durumda kınama söz konusu değil. On yıllardır adaletsizliğe uğrayan halk ile ona baskı yapan karşı karşıya getiriliyor. Bu bizim için kabul edilemez.” değerlendirmesinde bulundu.
“Uluslararası hukuk (İsrail tarafından) ihlal ediliyor”
Heilbronn, Fransa’nın bu konuda pozisyonunun değişmesini umduğunu, ülkeden İsrail hükümetine karşı sert tutum sergilemesini beklediklerini belirterek şunları söyledi:
“İsrail tüm baskı yollarını kullanıyor. Fransız hükümetinin pozisyonunu maksimum seviyede etkilemeye çalışmak için Fransa’da şebekesi var. Tabii hükümetin bu baskıya direnmesini istiyoruz. Hükümetten pozisyonunu değiştirmesini bekliyoruz. Fransa’nın İsrail ordusunun Gazze halkına karşı saldırılarını ve Kudüs’teki provokasyonlarını açık şekilde kınaması gerekiyor.
Uluslararası hukuk ihlal ediliyor. Birleşmiş Milletler’in tanımıyla (İsrail) rejimini apartheid olarak tanımlamak ve o şekilde mücadele etmek gerektiğini birçok Filistin derneğiyle açık şekilde söylüyoruz. Bu apartheid rejimi sona ererse siyasi çözüm bulunur.”
İsrail-Filistin meselesinin çözülmesi için Filistin halkının haklarına saygı gösterilmesi gerektiğine dikkati çeken Heilbronn, Filistin topraklarında işgalin sona ermesi gerektiğini vurguladı.
“Basının büyük bölümünde İsrail’in anlattıkları çok fazla yer alıyor”
Heilbronn, Filistin halkına yönelik saldırıların son bir yıldır arttığını belirtti.
“Basının sadece olaylar büyüdüğünde ve son günlerde yaşananlarla ilgilenmesi üzücü. Basının büyük bölümünde İsrail’in anlattıkları çok fazla yer alıyor. İsrail devleti kendi hikayesini basının büyük bölümüne empoze etmeyi başarıyor.” diye konuşan Heilbronn, ancak basında etkili analizlerin de yer aldığını ve işini iyi yapan gazetecilerin bulunduğunu söyledi.
Polis gösteriyi dağıtmıştı
Fransız polisi, İsrail’in Gazze ve Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarının protesto edilmesi ve Filistin’e destek verilmesi için başkent Paris’te yapılmak istenen gösteriyi yasaklamıştı.
Filistin yanlısı derneklerin çağrısıyla Paris’te Dışişleri Bakanlığı yanındaki Invalides Meydanı’nda toplanan protestocular kısa süre gösteri yapmış, sonrasında polis göstericileri dağıtmıştı.
AFPS Başkanı Heilbronn, gösteri sonrası Dışişleri Bakanlığına gitmiş, buradan çıkışta polis ekipleri tarafından gözaltına alınmıştı.