Fransa’da “ayrılıkçılık” olarak bilinen “Cumhuriyet Değerlerine Saygıyı Güçlendiren Prensipler” adlı yasa tasarısının Ulusal Mecliste yeniden ele alındığı oturumlarda, Cumhuriyetçiler (LR) Partisi Milletvekili Annie Genevard’ın “düğünlerde bazı ailelerin kendi geleneklerine ait dans yapmalarının insanlarda rahatsızlık oluşturduğuna” ilişkin sözleri, yabancı düşmanlığı olarak yorumlandı.
Senatoda, Müslümanlara yönelik birçok kısıtlayıcı maddenin eklenmesinin ardından Ulusal Mecliste 28 Haziran’da yeniden görüşülmeye başlayan tasarıyla ilgili tartışmalarda söz alan LR Milletvekili Genevard, bazı ailelerin düğünlerde, bazen düğün salonunda, bazen belediye binası ya da meydanında yabancı bayraklar salladığını, kendi geleneklerini danslarıyla ve başka şekilde gösterdiklerini söyledi.
Genevard, “Cumhuriyetin gerçek bir sembolü olan bir kamu binasında, Fransız belediye binasında evlendiğinizde kodlara uymanız gerekir. Ve belediye başkanı olarak bu gibi durumlarla uğraşmak zorunda kalıyoruz. Bu halkta büyük bir tepki uyandırıyor. İnsanları rahatsız ediyor.” ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Eric Dupont-Moretti, Genevard’ın “Fransız yurttaşların, başka yerlere ait dansları yapanları görünce kötü tepki vereceği” şeklinde özetlenebilecek sözlerinin endişe verici olduğunu söyledi.
Sirtakinin Yunan, valsin Avusturya, sardananın Katalan, flamenkonun İspanyol, salsanın Küba ve smurf dansının Fransa’ya ait olduğunu hatırlatan Bakan, dans edenleri görmenin kendisini mutlu ettiğini kaydetti.
Yabancı düşmanlığı artık gizlenmiyor
Avukat ve yazar Cedric Mas da Genevard’ın ifadelerini, “yabancı düşmanlığı” olarak yorumladı.
Mas, Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “Yabancı düşmanlığı yayılıyor ve artık saklanmıyor. Ve biz nasıl kötü sonuçlandığın biliyoruz, korkudan sonra nefret gelir.” ifadelerini kullandı.
Tasarı, uluslararası toplum ile sivil toplum kuruluşlarınca eleştiriliyor
Avrupa’nın en büyük Müslüman nüfusuna sahip ülkesi Fransa’da, Senatoda, okul gezilerinde öğrencilere refakat eden annelerin, 18 yaşından küçük kız çocuklarının kamuya açık alanlarda başörtüsü takmasını, havuzlarda tesettür mayo giyilmesini ve resmi spor müsabakalarında başörtüsü kullanılmasını yasaklama gibi maddeler eklenerek 13 Şubat’ta kabul edilen yasa tasarısı, 28 Haziran’da Ulusal Mecliste ikinci kez görüşülmeye başlanmıştı.
Tasarı, Müslümanları hedef aldığı ve ötekileştirdiği gerekçesiyle Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere uluslararası toplum ile sivil toplum kuruluşları tarafından eleştiriliyor.
Yasa tasarısı açıklandığından bu yana ülkede cami ve mescitlere yönelik saldırılar artış gösterdi.
Bazı camiler kundaklanırken, bazılarının duvarlarına İslamofobik yazılar yazıldı.