RTL radyosuna konuk olan Heitz, Fransız siyasetçi Le Pen’in yolsuzlukla suçlandığı davadan çıkan karara gelen tepkileri değerlendirdi.
- Avrupa borsaları Le Pen’e verilen yolsuzluk cezasına sınırlı tepki gösterdi
- Fransa’da 2027 cumhurbaşkanı seçimleri için adaylığını duyuran Le Pen, yolsuzluktan suçlu bulundu
Heitz, Paris Ceza Mahkemesinin Le Pen hakkındaki kararının “siyasi” olmadığına işaret ederek, “Bu, 3 bağımsız ve tarafsız yargıcın verdiği adli bir karardır.” ifadesini kullandı.
Bu kararın, kanuna uygun olarak ve Fransız parlamenterlerin daha önce kabul ettiği yasalar doğrultusunda alındığını belirten Heitz, yargıçlara yönelik şahsi saldırıların kabul edilemez olduğunu söyledi. Heitz, bu saldırıların cezai işleme tabi olabileceğini kaydetti.
Marine Le Pen’in karara ilişkin açıklamalarında “son derece aşırıya kaçtığını” savunan Heitz, mahkemenin kararının, yıllarca süren soruşturma ve 2 ay süren tarafsız dava süreci sonucu alındığını dile getirdi.
Temyiz süreciyle ilgili davanın 2027’deki cumhurbaşkanı seçimleri öncesinde olup olmayacağı konusunda Heitz, “Teknik olarak bu muhtemelen mümkün, adli takvime göre değerlendirilmesi, incelenmesi gerekiyor.” dedi.
Heitz, bir sonraki duruşma tarihlerinin muhtemelen hızlıca açıklanacağını söyledi.
Olay
Le Pen’in, AP milletvekilli olduğu dönemde, hayali danışmanlık hizmetleri nedeniyle 2 kişiye AP fonlarıyla maaş ödediği iddia ediliyor.
Fransa’da Marine Le Pen’in de aralarında bulunduğu, eski adıyla Ulusal Cephe Partisinden seçilmiş bazı AP milletvekilleri hakkında 2004-2016 yıllarında AP’de “hayali istihdam” oluşturdukları iddiasıyla 2015’te soruşturma açılmıştı.
Paris savcılığı, Le Pen ve babası Jean-Marie Le Pen dahil partinin bazı AP üyeleri hakkında, AB’ye ait fonları kötüye kullandıkları ve “suçu gizledikleri” gerekçesiyle dava açılmasını istemişti.
2018’de adı Ulusal Birlik (RN) olarak değiştirilen oluşumun önde gelen ismi ve eski cumhurbaşkanı adayı Le Pen ile babası Jean-Marie Le Pen ve Louis Aliot ile Bruno Gollnisch’in de aralarında bulunduğu 27 partilinin AB fonlarını kötüye kullanmaktan yargılandığı dava, Eylül 2024’te Paris Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanmıştı.
Marine Le Pen’in AB fonlarını zimmetine geçirmekten yargılandığı davada Paris Ceza Mahkemesi, aşırı sağcı lider hakkında dün 5 yıl siyasi men yasağının derhal uygulanmasına, 2 yılı ertelenmiş, 2 yılı elektronik kelepçeyle gözetim altında geçirilmek üzere 4 sene hapis ve 100 bin avro para cezası verilmesine hükmetmişti.
Le Pen, hakkında verilen kararın okunmasını beklemeden mahkeme salonunu terk etmişti.
Mahkemenin kararı, Le Pen’in cezasını hapishanede çekmeyeceği anlamına gelirken, avukatları, kararı temyize götüreceklerini açıklamıştı.
Karara, yerel siyasiler ve bazı Avrupalı liderler tepki göstermişti.
Fransa’da Yüksek Yargı Konseyinin dün yayımladığı bildiride, “Davayı yürüten yargıçları kişisel olarak hedef gösteren tehditler ve siyasi liderlerin özellikle soruşturmanın veya mahkumiyet (kararının) esasına ilişkin açıklamaları demokratik toplumda kabul edilemez.” ifadelerine yer verilmişti.