Cumhurbaşkanı Macron’un siyaset arenasına “netlik” kazandırmak için gittiği erken genel seçimler, ülke tarihinin en parçalı meclis tablosunu çıkarırken Fransa alışık olmadığı bir koalisyon hükümeti sürecine girdi.
Solcu Yeni Halk Cephesinin (NFP) en fazla sandalye sayısına ulaştığı seçimlerde, mecliste 11 siyasi grup oluştu.
Seçimlerin ardından Macron, hükümet kurma görevini solcu ittifaka vermekte çekimser davrandı ve Başbakan Gabriel Attal’dan “ülkenin istikrarı” için bir süre daha görevde kalmasını istedi.
Bu kararda, 178 milletvekili çıkararak ulusal mecliste en fazla sandalyenin sahibi olsa da salt çoğunluk olan 289 sandalyeye ulaşamayan sol ittifakın kuracağı olası bir azınlık hükümetinin meclisten yeterli güvenoyu alamayan “kırılgan” bir yönetim olma ihtimali etkili oldu.
Üstelik solcu ittifak uzun süre ortak bir başbakan adayı üzerinde anlaşamadı.
Solun iki büyük partisi Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) ve Sosyalist Parti (PC) arasında yaşanan çekişme, ortak adayın belirlenmesini zorlaştırdı.
Uzun görüşmeler sonrası sol ittifak 23 Temmuz’da “Kamu Hizmetlerimiz” adlı topluluğun sözcüsü ve kurucularından, Fransa Ekonomi Bakanlığı bünyesinde faaliyet göstermiş olan Lucie Castets’i başbakan adayı olarak belirledi.
Aynı gün Macron, Olimpiyat müsabakalarının sonlanacağı ağustos ortasına kadar başbakan atamayacağını duyurdu.
Macron, 100 yılın ardından yeniden Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yaptığı bir dönemde Fransa’yı siyasi belirsizliğe sürüklemekle suçlanırken, 11 Ağustos’ta kapanışı yapılan organizasyonun ardından gözler yeniden siyaset arenasına çevrildi.
Seçim sonuçlarının ardından solu göz ardı etmekle eleştirilen Macron’un kime hükümet kurma görevini kime vereceği henüz bilinmiyor.
Fransız basınına göre, Lucie Castets’in yanı sıra başbakanlık konusunda adı geçen isimler arasında Fransa’nın Hauts-de-France Bölgesi Başkanı ve eski bakan Xavier Bertrand ve François Hollande döneminde başbakanlık yapan Bernard Cazeneuve yer alıyor.
Fransız Anayasasına göre, Macron dilediği kişiyi başbakan olarak atama yetkisine sahip. Ancak siyasi geleneklere göre hükümet kurma görevi en fazla oyu olan parti ya da ittifaka veriliyor.
Öte yandan 2025 bütçe görüşmeleri yeni kurulacak hükümetin ilk sınavı olacak.