Ülkede başta akaryakıt zamları ve kötü ekonomik koşullara tepki olarak 17 Kasım 2018’de başlayan sarı yelekliler hareketi, zamanla Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un özellikle sosyo-ekonomik politikalarına karşı tavır aldı.
Paris’te yaklaşık 300 bin kişin katılımıyla başlayan sarı yelekli eylemlerde, Fransa tarihine iz bırakacak büyük şiddet olayları yaşandı ve polis ile eylemciler arasındaki sert çatışmalar dünya basınında uzunca yer aldı.
Sosyal adalet, daha fazla demokrasi isteyen sarı yeleklilerin değişmeyen talepleri arasında vatandaşların girişimiyle düzenlenecek bir referandum uygulaması ve alım gücünün iyileştirilmesi yer alıyor.
Farklı kesimler de talepleri için sarı yeleklilerle yürüdü
Hükümetin Kovid-19 salgınıyla mücadelede izlediği politikalar kapsamında yürürlüğe giren zorunlu sağlık ve aşı ruhsatları karşıtları da halk hareketinin sembolü haline gelen sarı yelekliler ile 2021’de Paris’teki gösterilerde birlikte yürüdü.
Sarı yelekliler hareketi sadece Fransa ile sınırlı kalmayıp, başta komşusu Belçika olmak üzere Hollanda ve İsveç gibi ülkelere sıçradı, zaman zaman buralarda da bu kapsamda gösteriler yapıldı.
Fransa’daki gösterilere katılımın azaldığı gözlemlense de sarı yelekliler Paris sokaklarında her cumartesi “Macron istemese de işçilerin onuru ve daha iyi dünya için biz buradayız.” sloganıyla protesto düzenliyor.
Gösterilerin Fransızlara bilançosu ağır oldu
Ülkede, sarı yelekliler eylemleri kapsamında polis şiddeti nedeniyle yüzlerce kişi yaralanırken çok sayıda kişi el ve göz gibi önemli uzuvlarını kaybetti. Gösterilerde 11 kişi ise yaşamını yitirdi.
Paris’te 4 yıldır elinde Filistin bayrağıyla gösterilere katılan sarı yelekli Faty, AA muhabirine, “2018’den bu yana her cumartesi Filistin bayrağıyla gösteriye katılıyorum. Önce Fransa’da, ancak aynı şekilde dünyada adalet için mücadele edilmeli.” dedi.
Faty, sarı yelekliler hareketinin başlarda yüksek akaryakıt fiyatlarına karşı başladığını anımsatarak, bunlara hayat pahalılığı, sağlık ruhsatı zorunluluğunun kaldırılması ve Fransız polis şiddeti karşıtlığının eklendiğini kaydetti.
Fransa’da polis şiddetinin 20 yıl önce banliyölerde başladığı ve ardından sarı yeleklilere genişlediğinden bahseden Faty, ülkede göçmen ve mülteciler arasındaki ayrımcılığa dikkati çekti.
Faty, “Biz dünyada savaşın son bulmasını istiyoruz.” ifadesini kullandı. Faty ayrıca zenginlerden vergi alınması ve emeklilik yaşının 60 olması gerektiğini savundu.
Gösterilere sert müdahale insanları korkuttu
Sarı yelekli Rachid de 21 yıldır hastanede çalıştığını, Kovid-19 aşısını olmayı reddeden sağlık çalışanlarının açığa alınmasının akabinde sarı yelekli eylemlerine katıldığını anlattı.
Rachid, hükümetin potansiyelleri nedeniyle sarı yelekliler hareketinden “korktuğunu” söyledi.
“Enerji, finans gibi krizlere rağmen sadece sarı yelekliler dışarıda.” diyen Rachid, krizin tüm toplumu etkilediğini belirtti.
Rachid, 4 yıl önce sarı yeleklilerin ciddi baskıyla karşı karşıya kaldığını, gözünü ve kolunu kaybeden göstericiler olduğunu ve bunun kaçınılmaz olarak insanları sokağa inmekten veya sarı yeleklilere katılmaktan caydırdığının altını çizdi.
Sarı yeleklilerden Johann ise sağlık sigortası, sosyal hizmetler, hastaneler, sağlık çalışanları ve itfaiyecileri savunmanın önemine değinerek, insanların düzgün şekilde yaşayabilmesini ve daha fazla demokrasi istediklerini dile getirdi.
Hükümetin her yeni yasa çıkardığında bir kesimi mağdur ettiğine dikkati çeken Johann, “Sarı yelekli figürler var ancak sarı yeleklilerin bir sözcüsü bulunmuyor. Çünkü sarı yelekliler buradalar, özgürler ve istedikleri gibi gelip kendilerini ifade ediyorlar.” dedi.
Her meslekten sarı yelekli var
Müslüman olduktan sonra İsa adını alan ve 4 yıldır Paris sokaklarında protestolara katılan Fransız kökenli sarı yelekli Laurent de kendisini “öfkeli vatandaş” olarak tanımladı.
Laurent, vatandaşların girişimiyle referandum düzenlenmesi hakkının getirilmesi gerektiğini belirterek, vaatlerini yerine getirmeyen cumhurbaşkanının bu kapsamda görevden alınmasının sağlanması gerektiğini söyledi.
Fransız polisinin göstericilere ağır silahlarla müdahale ettiğine dikkati çeken Laurent, birçok Fransız’ın korktuğunu ve sarı yelekliler hareketinden çekildiğini anlattı.
Laurent, sarı yelekli göstericiler arasında farklı profil ve mesleklerden kişiler olduğunu bildirdi.