Fransa’da 10 Nisan 2022’de düzenlenecek cumhurbaşkanı seçimin ilk turuna ilişkin yapılan anketlere göre, cumhurbaşkanlığına resmen aday olması Eric Zemmour’un ilk turda alması beklenen oy oranı son birkaç ayda yüzde 5’ten 16-18’e kadar çıktı.
Zemmour’un bazı anketlerde aşırı sağcı rakibi Marine Le Pen’in “tahtını” sallaması, muhtemel oy oranının, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’unkine giderek yaklaşması da dikkati çekti.
Aşırı sağcı yazarın adaylığına bir süre önce “hayal” olarak bakılırken, bunun artık ciddi bir olasılık olduğu yorumları yapılıyor.
Fransız basınında ve kamuoyunda, Zemmour’un anketlerde hızlı yükselişinin nedenleri, siyasi etkisi ve aşırı sağcı yazarın geçmişi gibi konular tartışılmaya başlandı.
Televizyon programlarına katılarak adını geniş kitlelere duyurdu
Paris’te 1958’de Cezayir asıllı Yahudi bir ailede dünyaya gelen Zemmour’un ebeveynleri Fransa’ya Cezayir Bağımsızlık Savaşı sırasında geldi.
Zemmour, 1994’te Quotidien de Paris’te başladığı gazetecilik kariyerini 1996’da sağ merkezli Le Figaro gazetesinde sürdürdü.
2009’da bir televizyon programında “suçluların çoğunun Arap ve siyahi” olduğunu söylemesi ve yüksek maaşına rağmen çok fazla içerik üretmemesi nedeniyle Le Figaro’daki işine son verilen Zemmour, 2013’te Le Figaro Magazine dergisine haftalık yazı yazmaya başladı.
Kitapları da bulunan Zemmour, 2000’li yıllardan itibaren birçok televizyon programına katılarak kamuoyunda daha fazla görünür olmayı ve ismini geniş kitleye duyurmayı başardı.
Aşırı muhafazakarlık, İslam ve göçmen karşıtlığı, kültürel olarak homojen bir halk üzerine inşa edilmiş milliyetçilik, ulus-devlet anlayışı Zemmour’un düşünce dünyasını oluşturan en önemli kavramlar olarak öne çıkıyor.
Zemmour ayrıca Fransa’da aşırı muhafazakarlık ile Yahudi kimliği ve katı milliyetçiliği harmanlayan önde gelen isimler arasında yer alıyor.
Uzmanlar ayrıca Zemmour’un adaletsizliğe ve ayrımcılığa karşı çıkmak yerine “sistem karşıtı”, hatta komplo teorilerine varan eleştirilerde bulunduğuna dikkati çekiyor.
Ülkede yaşayan yabancıların asimile olmasını gerektiğini savunan ve entegrasyona karşı olduğunu dile getiren Zemmour, sık sık İslam ve Müslüman karşıtı söylemlerde de bulunuyor.
İslam’ın siyasal proje olduğunu ve Fransa ile uyumlu bir din olmadığını iddia eden Zemmour, cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturması halinde özellikle “Muhammed” gibi Müslüman isimlerini yasaklayacağını belirtiyor.
Zemmour, ülkedeki sorunların kaynağının Müslümanlar, Araplar, siyahiler ve göçmenler olduğunu savunarak, hatta göçmenlerin ülkeyi terk etmesi gerektiğini söyleyerek İslam’ı ve Müslümanları “saplantı” haline getirdiğini ortaya koyuyor.
Nefreti körükleyen ifadeleri nedeniyle para cezası aldı
Zemmour, Eylül 2019’da bir televizyon programında Müslümanlara karşı nefreti körükleyen ifadeleri nedeniyle 3 bin avro para cezası çarptırıldı.
Mahkeme, programda Müslümanlara İslam ve Fransa arasında bir seçim yapması gerektiğini, banliyölerde başörtülü Müslüman kadınların Fransa’da İslam hakimiyeti kurmak istediğini ileri süren Zemmour’un bu açıklamalarının ayrımcılık içerdiğine hükmetti.
Eric Zemmour’un 20 Ekim’de bir güvenlik fuarında incelediği bir keskin nişancı tüfeğini, “Şaka değil, geri çekilin, geri çekilin” diyerek gazetecilere doğrultması ülkede gündem oldu ve tepkiyle karşılandı.
Zemmour’un yükselişinin nedenleri
Aşırı sağcı yazar Zemmour’un hızlı yükselişinin arkasında, geleneksel sağ-sol rekabetinin neredeyse ortadan kalkmasının ve sol siyasetin zayıflamasının yattığı değerlendirmesi yapılıyor.
Fransa’da 1950’li yıllardan bu yana sağ ve sol olmak üzere iki siyasi kanat ortaya çıkarken, daha çok sağ hükümetlerin yönettiği ülkede François Mitterrand ve François Hollande dönemlerinde sol iktidara geldi.
2017’deki yapılan son cumhurbaşkanı seçiminde Macron büyük başarı sağlayarak geleneksel sağ ve sol partilere tarihi hezimet yaşattı. Sonrasında merkez sol Sosyalist Partinin (PS) etkisi siyasi arenada ciddi şekilde azaldı.
Öte yandan, Macron’un cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasının ardından uyguladığı politikalar neticesinde sağ, özellikle aşırı sağ yükselişe geçti.
Kasım 2018’de başlayan sarı yeleklilerin gösterileri, ekonomik sorunlar, emeklilik reformuna karşı yapılan grev ve eylemler nedeniyle popülaritesi düşen Macron da İslam karşıtlığının sağ ve aşırı sağ seçmende prim yaptığını gözlemleyerek 2022’deki cumhurbaşkanı seçiminde oy kazanmak amacıyla bu politikalara yöneldi.
Zemmour’un aşırı sağın cumhurbaşkanı seçiminde olası zaferinin önünü açmaya başladığı yorumları yapılırken, hızlı yükselişi de sağ ve aşırı sağ görüşlerin giderek daha fazla zemin kazandığı dönemde gerçekleşiyor.
Marine Le Pen’in babası Jean-Marie Le Pen’in destek vermesiyle Zemmour’un seçmenlerin gözünde itibar kazandığı da ifade ediliyor. Uzmanlar ayrıca Zemmour’un Marine Le Pen’den daha fazla aşırı sağcı olmasına rağmen “muhafazakarlara” daha saygın göründüğünü belirtiyor.
Eric Zemmour’un hızlı yükselişinin bir diğer sebebi de basında ve televizyon kanallarında çok fazla görünür olması.
Zemmour’un çok sık televizyon ekranlarına çıkarak kamuoyunda ve siyasette kendisini kabul ettirdiği, bu anlamda medyanın Zemmour’un yükseliş trendinde önemli rol oynadığı düşünülüyor.
Eric Zemmour öte yandan cumhurbaşkanı seçilmesi halinde büyük destek aldığı medyanın gücünün sınırlandırılması gerektiğini savunuyor.
Seçim kampanyasını aşırı sağcılar ve milliyetçiler hazırlıyor
Fransa’da özel araştırmalarıyla tanınan Mediapart sitesinin haberinde, elde edilen belgelerin ışığında çeşitli bölgelerde Zemmour’un kampanyasını “Kahrolsun Cumhuriyet, Paris’e kral istiyoruz” sloganıyla bilinen aşırı sağcı “Action Française”, yine aşırı sağcı “Generation Idenditaire”nin eski üyeleri ve milliyetçi “Ligue du Midi” örgütünün hazırladığı ifade ediliyor.
Kampanyaya hazırlık amacıyla bir yıl önce bu ekibin oluşturulmaya başlandığı belirtiliyor.