Fransa’da bölge ve vilayetlerde düzenlenen seçimlerin ilk turunda sandığa gitmeyen seçmen oranının yüzde 66’yı bularak tarihi bir rekor kırması ülkenin gündemine oturdu.
Anketlere göre, pazar günü, ülkenin denizaşırılar dahil 17 bölgesi ile 96 vilayetinde düzenlenen, bölgesel ve il meclis üyelerinin belirleneceği seçimlerin ilk turuna katılım yüzde 33,9 oldu.
Mart ayında yapılması planlanan ancak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ertelenen seçimler, yüzde 34 olarak belirlenen katılım oranıyla, Fransa’da 5. Cumhuriyet döneminde referandumlar hariç katılımının en düşük olduğu oylama olarak tarihe geçti.
Sandık çıkış anketleri ve kesin olmayan sonuçlara göre, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un İlerleyen Cumhuriyet (LREM) partisinin ülke genelinde yüzde 11,2 oyla Yeşiller ile Sosyalistlerin bile altında kalarak beşinci gelmesi bile katılımın düşüklüğü kadar dikkati çekmedi.
Düşük katılımın nedenleri
Fransa Kamuoyu Araştırma Enstitüsünün (IFOP) seçim günü yaptığı ankete göre, sandığa gitmeyen seçmenlerin sunduğu gerekçeler arasında ilk sırada yüzde 40’la bu seçimlerin “kişisel durumlarını etkilemeyeceği” geliyor.
Seçmenlerin yüzde 35’i, seçimlerin “yaşadıkları bölgenin durumunu değiştirmeyeceği” için, yüzde 34’lük diğer kısmı ise “siyasi partilere karşı hoşnutsuzluklarını” ifade etmek adına sandığa gitmediklerini beyan etti.
IFOP anketinde, sandığa gitmemek için tek neden olarak Kovid-19’a yakalanma riskini gerekçe gösterenlerin oranı ise yüzde 8 olarak belirlendi.
Siyasiler tepkili
Aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) hareketi milletvekillerinden, başkent Paris’i kapsayan Ile-de-France bölgesi adayı Clementine Autain, seçimin ilk turundaki katılım oranının düşüklüğünü “ülkesi için ciddi bir demokratik çöküş” olarak yorumladı.
Her seçimde, bir öncekine göre katılımın azaldığını belirten Autain, seçmeni eylemsizliğe iten nedenlerin anlaşılmaya çalışılması gerektiğini söyledi.
LFI lideri Jean-Luc Melenchon ise ilk tur sonrası sosyal medyada hesaplarından yaptığı canlı yayında, katılımın düşüklüğüne dikkati çekerek, “Bu durumdan memnun olabileceklere, seçmensiz bir demokrasinin, demokrasi olmadığını hatırlatırım.” ifadelerini kullandı.
Bu tabloda hükümetin özel bir payı olduğunu öne süren Melenchon, Fransa’da son 6 aydır kamuoyunun dikkatinin mesleki eğitim, ulaşım, sosyal yardım gibi bölgelerin esas meseleleri yerine “güvenlik, İslamcı-solculuk, ayrılıkçılık, komplo ve benzer saçmalıklara” çekildiğini vurguladı.
Hükümet ve siyasilerden vatandaşa seçime iştirak etme çağrısı
İlk turun ardından 21 Haziran’da France 2 televizyon kanalına konuşan İçişleri Bakanı Gerald Darmanin de sandığa gitmeyenlerin dinlenmesi gerektiğini söyledi.
Fransa’da seçime katılanların sayısının uzun zamandır azalma eğiliminde olduğunu belirten Darmanin, 20 yıl önce, bölgesel seçimlere katılım oranının yüzde 70 civarında olduğunu hatırlattı.
Darmanin, düşük katılımın sorumluluğunun bir tek siyasi aktöre veya konjonktüre mal edilemeyeceğini savunarak, “Bence siyasi sınıfımız halka karşı mesafeli ve Fransızlar da artık oy vermeye değmeyeceğini düşünüyor ve bölgelerin, siyasetçilerin hayatlarını nasıl etkilediğini görmüyorlar. Ve bu tabii ki hepimiz için bir yenilgi.” yorumunu yaptı.
Başbakan Jean Castex ise resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Çekimserliğin (oy vermemenin) kazanması, demokrasinin kaybedilmesidir.” ifadesini kullanarak, 27 Haziran’da düzenlenecek ikinci turda herkesi oy kullanmaya çağırdı.
Diğer yandan seçim öncesi anketlere göre, yüksek başarı bekleyen ancak ilk sonuçlara göre yüzde 19 oy alarak ikinci olmasına rağmen, 2015’teki seçime göre oy oranında 7 puanlık düşüş yaşayan aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin lideri Marine Le Pen, sandığa gitmeyen seçmeni suçladı.
Seçmenlerin sandıktan kaçarak halihazırda bölgeleri yönetenlere yardımcı olduğunu ileri süren Le Pen, değişim isteyenlerin oy vermesi gerektiğini söyledi.
Aşırı sağcı lider, ikinci tur için seçmenine, “Vatanseverler, sandıklara!” şeklinde oy verme çağrısı yaptı.
Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi son seçim
Fransa’da bölgesel ve vilayet seçimleri, Nisan 2022’de düzenlenmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi, seçmenin nabzının tutulduğu son seçimler olarak ön plana çıkıyor.
Seçimin pazar günkü ilk turunda, kesin olmayan ilk sonuçlara göre, merkez sağ ve ana muhalefetteki Cumhuriyetçiler Partisi (LR) ülke genelinde yüzde 27 civarında oy alarak birinci olurken, aşırı sağcı RN yüzde 19’u geçerek ikinci bitirdi.
Ülke genelinde merkez sol Sosyalist Partinin (PS) oyların yaklaşık yüzde 15’ini, Yeşiller Partisinin (EELV) yüzde 13’üne yakınını aldığı ilk turda, Macron’un partisi LREM yüzde 10’u zor geçebildi.
Bölgesel ve vilayet seçim sistemi
Bölgesel seçimlerde, eğer ilk turda, bir partinin ve ittifakın listesi oyların yüzde 50’den fazlasını alırsa, bölgesel konsey üyeleri doğrudan belirlenebiliyor.
Birinci gelen listeye, çoğunluk bonusu verilerek koltukların yüzde 25’i ayrılıyor, geri kalan koltuklar da yüzde 5’i geçen her listenin oy oranına göre dağıtılıyor.
Hiçbir listenin yüzde 50 oya ulaşamaması durumunda ikinci tur düzenleniyor. Partilerin ikinci turda yer alabilmesi için ilk turda en az yüzde 10 oy alması gerekiyor.
Bununla birlikte ilk turda en az yüzde 5 oy alan bir liste, ikinci tura kalan bir listeyle birleşip ikinci turda da yer alabiliyor.
İkinci turda en yüksek oyu alan listeye de çoğunluk bonusu verilerek koltukların yüzde 25’i ayrılıyor, geri kalan koltuklar da yüzde 5’i geçen her listenin oy oranına göre dağıtılıyor.
Vilayet seçimlerinde ise vilayetlerde yer alan seçim bölgesi olan tayin edilen her bir kanton için bir kadın ve erkekten oluşan bir çift aday yarışıyor.
Fransa genelinde 2 bin 54 kantonda, birer kadın ve erkek toplam 4 bin 108 vilayet konseyi üyesi iki turlu seçimle belirleniyor.
Bir çift aday, ilk turda oyların mutlak çoğunluğu ve kayıtlı seçmen sayısının 4’te 1’i oranında oy alırsa doğrudan seçiliyor.
Hiçbir çift adayın ilk turda seçilememesi durumunda ise ilk turda kayıtlı seçmen sayısının 8’de 1’ini alan adaylar ikinci tura kalıyor.
İlk turda hiçbir çift aday bu eşiği yakalayamazsa, oyların en çoğunu alan ilk 2 çift aday ikinci turda yarışabiliyor.
İkinci turda oyların en fazlasını yani nispi çoğunluğunu alan çift aday vilayet konseyi olarak seçiliyor.