Yaklaşık 1 yıldır etkili olan Kovid-19 salgınının ekonomik etkileri, Fransa’da günlük hayatın her alanında görülse de özellikle Paris’in banliyölerinde yaşayan gelir düzeyi düşük halkı ve öğrencileri ciddi bir darboğaza soktu.
Devletin yardım elini uzatmadığı halk ve öğrenciler, aç kalmamak için sosyal yardım derneklerinin kapılarında kuyruk oluşturdu.
Mülteci kamplarındaki yardım dağıtımı sahneleri, Paris ve banliyölerinde sıradan görüntüler haline geldi.
Diğer yandan Müslüman toplumun “ayrılıkçı” ithamlara maruz kaldığı bölgelerden Yvelines’deki Müslüman dernekler, ihtiyaç sahiplerine ulaşmak için seferber oldu.
AA muhabirinin yardım kuyruğunda mikrofon uzattığı banliyö sakinleri, salgınla alt üst olan hayatlarına dair açıklamalarda bulundu.
“Hükümet zor durumda olanlara yardım etmeli”
Ekvator Ginesi asıllı Fransız vatandaşı Sandra, salgının başlamasından 3 ay sonra çalıştığı oteldeki işinden çıkarıldığını, 9 aydır işsiz olduğunu belirtti.
Çocuklarının üniversitede okuduğunu söyleyen Sandra, çok zor şartlar altında yaşadığını ifade etti.
Sandra, özellikle ev kiralamanın büyük bir sorun olduğunu, tanıdığı bir ailenin kaldığı evden atıldığını, bu durumun kendilerini çok üzdüğünü, endişelerinin arttığını anlattı.
Salgının yol açtığı ekonomik krizin banliyölerdeki herkes gibi kendisini de derinden etkilediğini dile getiren Sandra, “Hükümet zor durumda olanlara biraz daha yardım etmeli. Konut, yemek sorunu yaşayan insanlar var, bunlar unutulmamalı.” dedi.
Bu dönemde en çok Müslümanlar yardım eli uzattı
Mantes Sud bölgesindeki As-Sufa vakfından ihtiyaçlarını temin eden Rigault Gerard da eşinin kendisini terk etmesinin ardından tek başına kaldığını, köpeğiyle yaşamını devam ettirdiğini söyledi.
Emeklilik döneminin başından bu yana ciddi ekonomik sıkıntılar çektiğini kaydeden Gerard, “Caminin yardımları sayesinde ayakta duruyorum. Diğer türlü böyle bir hayat çekilmez. Hükümetten yardım almıyorum.” ifadesini kullandı.
Gerard, bacaklarında sorun, kalp ve nefes darlığı sıkıntıları olduğunu, sadece sağlık harcamalarının devlet tarafından karşılandığını belirtti.
Evine günde iki kere bakım personeli geldiğini söyleyen Gerard, tek geliri olan 700 avroluk emekli maaşının temel ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kaldığını vurguladı.
Gerard, “Vakıflar olmasa her gün yemek bulamam, bir buzdolabı ihtiyacım oldu, sağ olsunlar getirdiler. Müslümanlarla hiçbir problemim yok aksine bu dönemde en çok onlar yardım elini uzattı.” diye konuştu.
Tibet’ten gelen sığınmacı Dasang da gündelik hayatta çok fazla zorlukla mücadele ettikleri salgın döneminde derneğin kendilerine çok yardımı dokunduğunu dile getirdi.
Dasang, “İnsanlara kalacak yer ve gıda veriyorlar. Bize karşı çok müşfik oldukları için çok teşekkürler.” dedi.
Sanatçılar yemek için yardım kuyruklarında
Salgın döneminde kültürel ve sanatsal faaliyetlerin tamamen askıya alındığı Fransa’da sanatçılar geçim sıkıntısı nedeniyle sahne yerine yardım kuyruklarında yerlerini aldı.
Komedyen Hocine Slimane, salgın nedeniyle işsiz kaldığını, yardımlarla hayatını sürdürdüğünü belirtti.
Tiyatrolar kapatıldığı için iş olmadığını ifade eden Slimane, “Hükümetten yardım almıyorum, tek umudumuz tiyatroların tekrar açılması ve işimize dönmemiz.” ifadelerini kullandı.
Slimane, ailesinden, vakıflardan, oradan buradan bulduklarıyla geçindiğini anlatarak “Çok sıkıntılı ve zorlu bir süreç. Bir tiyatrocu olarak hükümetten yardım görmedim. Sorun şu; derdimizi de anlatamıyoruz. Durum içler acısı.” dedi.
Cezayir asıllı Fransa vatandaşı Zekeriya da bir barınma merkezinde kaldığını dile getirdi.
Zekeriya, salgın döneminde geçim sıkıntısının daha da arttığını, vakıf kendisine kapılarını açmasa şu an aç susuz sokakta kalacağını ifade etti.
“Bu dönemde cömert insan bulmak zor. Engelli kontenjanından gelen az bir paradan başka gelirim yok. Kaldığım misafirhanenin masrafı yüksek, ay sonunu getirmekte zorlanıyorum.” diyen Zekeriya, satış-pazarlama eğitimi olmasına rağmen krizin etkisiyle hiçbir yerde iş bulamadığını söyledi.
Zekeriya, “Böylesi bir dönemde maalesef Fransız hükümeti yardıma muhtaç insanlara ulaşmakta yetersiz kalıyor. İşsizlik her yerde hissediliyor. Devlete ait sosyal yardım kurumları yardım elini uzatmadı.” diye konuştu.
Sığınmacıların ihtiyaçlarını üstlenen partner kuruluş cami derneğine sığındı
Yvelines bölgesinde sığınmacıların barınma ve bakımıyla ilgilenen devletin partner kuruluşlarından Coallia Derneği de sığınmacıların gıda ve giyecek temini için her hafta As-Sufa’nın kapısını çalıyor.
Coallia’nın Sosyal Hizmetler çalışanı Cyril Blanchard, bütçelerinin kısıtlı olması nedeniyle As-Sufa’dan destek aldıklarını söyledi.
Barınma merkezlerinde kalan 130 sığınmacının ihtiyacını karşılamaya çalıştıklarını belirten Blanchard, “Farklı kuruluşlarla çalışıyoruz, bunlar arasında cami dernekleri de bulunuyor. Gıda ve giyecek sağlanmasında yardımcı oluyorlar.” dedi.
Blanchard, sığınmacı statüsü kabul edilmeyenleri bölgedeki Mantes Sud Camisi’ne yönlendirdiklerini belirtti.
Sığınmacılar Fransa’ya kabul edildikleri zaman devletin sadece barınma ihtiyaçlarını karşıladığını, kendilerinin de gıda, yiyecek başta olmak üzere diğer ihtiyaçlarla ilgilendiklerini ifade eden Blanchard, bunların çoğunu da çevredeki yardım derneklerinden temin etmeye çalıştıklarını söyledi.