Fransa’da hükümetin terörle ilişkilendirerek Ekim 2020’de kapattığı Pantin Camisi, valilik kararıyla yaklaşık 6 ay sonra yeniden ibadete açıldı.
Paris’in banliyölerinden Seine-Saint-Denis’deki caminin yöneticisinin, derste öğrencilerine Hz. Muhammed’e hakaret içerikli karikatürü gösterdikten sonra 16 Ekim 2020’de öldürülen öğretmene tepki görüntüsünü internette paylaştığı gerekçesiyle kapatılan Pantin Camisi, 6 aya yakın kapalı kalmasının ardından dün, cuma namazıyla kapılarını yeniden açtı.
Pantin Camisi’nin müezzini Ahmed Zegache, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cami ramazan ayından önce yeniden hizmete açıldığı için sevinçli olduklarını söyledi.
İnsanların caminin yeniden açıldığından haberdar olmaması nedeniyle cemaatin biraz az olduğunu belirten Zegache, caminin kapısını herkese açık tuttuğunu, Müslümanların mezhep ayrımı yapmadan hep birlikte çalışması gerektiğini ifade etti.
“Peygamberimiz tüm insanlığa gelen bir peygamber”
Zegache, “Buradaki Müslümanlar, Fransa’daki diğer insanlardan farklı değil. Burada doğup büyüdüler ve eğitim aldılar. Biz de herkes gibi kurallara uyuyoruz, vergimizi ödüyoruz, ibadetimiz için de camiye geliyoruz.” ifadesini kullandı.
Fransa’da doğup büyüdüğünü, sorunsuz şekilde Fransız yasalarına uyduğunu dile getiren Zegache, çocuklarının ise hiçbir entegrasyon sorunu yaşamadığını, eğitim olarak da iyi yerlere geldiklerini anlattı.
Zegache, Kur’an-ı Kerim’de insanlığa aykırı şeyler yazmadığına, günlük yaşantıya dair şeyler olduğuna dikkati çekerek, “Şu an yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını var, hastalık bulaşmasın diye kısıtlamalar var. İslam Peygamberi Hz. Muhammed, 15 asır önce bulaşıcı hastalıklarda karantina uygulaması yapıyordu.” diye konuştu.
Pantin Camisi müezzini, “Peygamberimiz tüm insanlığa gelen bir peygamber. Bundan dolayı Müslümanlar kapalı bir toplum değil. Hz. Muhammed, İslam’ı anlatırken sert olmadı, yumuşaklıkla ama ısrarla anlattı.” değerlendirmesinde bulundu.
Peygamberin İslam’ın nasıl yaşanması konusunda örnek olduğuna, bunu insanları incitmeden yaptığına işaret eden Zegache, “Şimdi ‘Fransa Müslümanlığı’ diye bir şey çıkarmışlar. Bu yanlış. Müslüman Müslümandır. Biz, Peygamber Efendimizi takip ediyoruz.” diye konuştu.
“Fransa’daki saldırılardan birinci derecede etkilendim”
Zegache, Müslümanlar olarak kimseye kötülükleri dokunmadığını, Fransa ya da başkalarına kötülüğü dokunanları kendisinin de kabullenmeyeceğini belirterek, Stade de France’da meydana gelen patlama sırasında oğlunun orada bulunduğunu anlattı.
Saldırıyı, İslam’a mal etmeye çalışan birine, “Saldırıdan birinci derecede etkilenenlerden biri benim. O akşam çocuğuma ulaşamadım, öldüğünü sandım. İki, üç saat sonra ancak haber alabildim.” dediğini aktaran Zegache, terörist saldırıların toplumun her kesiminden ve her dinden insanı mağdur ettiğini vurguladı.
Zegache, Müslüman hayırseverlerin desteğiyle 29 Şubat 2020’de şimdiki caminin yerini alacak yeni bir caminin inşaatının ilk taşının konulduğunu anımsattı.
“Ülkede İslamofobi artıyor”
Fransa’da “ayrılıkçı yasa tasarısı” olarak bilinen “Cumhuriyet Değerlerine Saygıyı Güçlendiren Prensipler” tasarısı gündeme alındığından bu yana ülkedeki Müslüman toplum ve kuruluşlara yönelik baskılar arttı.
Çok sayıda ibadet yeri, sivil toplum kuruluşu, dernek terörle ilişkilendirilerek kapatıldı.
Hükümetin terör saldırıları gerekçesiyle üzerine yoğunlaştığı Müslüman toplum ve muhitlere yönelik Fransız medyası, hükümetin söz konusu girişimlerini destekleyici İslamofobik haberler yapıyor.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un girişimiyle başlatılan “Fransa İslam’ı” projesini desteklemeyenlere yönelik medya yoluyla karalama kampanyaları yürütülüyor.