Fransa’nın başkenti Paris’te, Müslümanları hedef aldığı gerekçesiyle eleştirilen “ayrılıkçı” yasa tasarısı ve İslamofobi protesto edildi.
Çok sayıda sivil toplum kuruluşu, Ayrılıkçı Yasa Tasarısı Karşıtı Koordinasyonunun öncülüğünde, Paris’in Republique Meydanı’nda toplanarak, “Cumhuriyet Prensiplerine Saygıyı Güçlendiren” yasa tasarısına, Müslümanları hedef aldığı ve ayrımcılık uyguladığı gerekçesiyle tepki gösterdi.
Eylemciler, “İslamofobiye dur” ve “Adalet yoksa barış da yok” sloganları attı ve tasarıyı eleştiren pankartlar taşıdı.
Soy ismini vermek istemeyen eylemcilerden bazıları, konuyu AA muhabirine değerlendirdi.
20 yıl önce İslam’ı seçen Fransız Virginie, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Buradayım çünkü bu yasa tasarısı İslam karşıtı ve gereksiz bir yasa tasarısıdır. Birçok şey bana uygun değil.” dedi.
Bu tasarının Müslüman kadınlara ve özellikle başörtüsü takan kadınlara karşı ayrımcılık yaptığını vurgulayan Virginie, “(Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron) Bu tasarıyla Müslümanlara karşı ayrımcılık yapmak ve ülkedeki sorunları gizlemek istiyor. Ülkede Müslümanlardan, başörtüsünden bahsediyoruz, gerçek sorunları konuşmuyoruz.” diye konuştu.
Virginie, tasarının Müslümanların hayatını olumsuz etkileyeceğini belirtti.
“Tasarı Müslümanlara karşı yapıldı”
Genç kadın eylemci Fadoua da “Tasarı Müslümanlara karşı yapıldı. Söylenmese de bunu biliyoruz. (Hükümet) Bu tasarıyla bizi susturmak istiyor. Bizi görmek istemiyorlar.” dedi.
Yousra isimli eylemci ise, tasarıyı ırkçı ve demokrasi karşıtı olarak nitelendirdi.
“(Hükümet) Tasarıyla ayrımcılığı yasalaştırmak istiyor.” ifadesini kullanan Yousra, tasarının Müslümanların haklarını kısıtlayacağını söyledi.
“Bu tasarıyla Müslümanlara karşı ayrımcılık uygulanıyor”
Fransız ve İngiliz vatandaşı eylemci Roce, tasarıya ilişkin, “Bu tasarı, Müslümanlara karşı yapılan bir dizi yasanın ve hükümetin uygulamalarının devamı. Bu tasarıyla Müslümanlara karşı ayrımcılık uygulanıyor.” yorumunu yaptı.
Roce, bu tasarının toplumu “bölmeyi” hedeflediğini, laiklik prensibine aykırı olduğunu ve Müslümanların hayatını zorlaştıracağını kaydederek, şunları söyledi:
“Fransa’da toplumun büyük bölümünde basiretsizlik var. Fransa’nın sömürgeci geçmişini hala kabullenemeyenler var. Toplumun büyük bölümü ve aşırı sağcılar kabullenemiyor. Fransa’da ve İngiltere’de yaşananları görüyoruz. İngiltere, Müslümanlar için cennet değil ama orada daha az gerilim var. İngilizler Fransa’da (tasarı kapsamında) yaşananları anlamıyor. İngilizler, Müslümanlar ve başörtüsü üzerinden yapılan polemikleri saçma buluyor.”
Öte yandan tasarıya karşı eylemin yapıldığı meydanda, Çin’in Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine yönelik baskı politikaları uyguladığı gerekçesiyle protesto gösterisi düzenlendi. Fransa Uygurlar Derneği, Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine karşı uygulanan baskı ve işkencelere tepki gösterdi.
Ulusal Meclis’te onaylandı
“Ayrılıkçı” olarak bilinen yasa tasarısı, 16 Şubat’ta Ulusal Meclis’te kabul edildi ve 30 Mart’tan itibaren Senato’da görüşülecek. Tasarının burada oylaması yapıldıktan sonra tekrar Ulusal Meclis’e gelmesi bekleniyor.
Tasarı, herhangi bir kişiye karşı şiddeti teşvik eden veya cinsiyet nedeniyle ayrımcılık yapan dini derneklerin kapatılmasını mümkün kılıyor.
Kamu görevlilerine dini gerekçeyle tehdit, şiddet ve hakaret edenlerin 5 yıl hapis ve 75 bin avro ile cezalandırılacağını belirtilen tasarı, İslam dahil dini derneklerde yurt dışında yapılan 10 bin avro üzerindeki bağışların kaynağının açıklanması kuralına uyulmaması halinde 3 bin 750 avro ceza uygulanmasını öngörüyor.
Tasarıya göre 3-16 yaş arası çocuklara örgün eğitim zorunlu kılınıyor ancak sağlık veya istisnai durumlar söz konusu olduğunda devletin izniyle evde eğitim seçeneği serbest bırakılıyor.
Sosyal medyada bir kişinin hayatını riske atacak şekilde kişisel bilgilerini paylaşana 3 yıl hapis ve 45 bin avro ceza öngören tasarıda, hayatı tehlikeye atılan kişinin memur, 18 yaşından küçük veya kamuda seçimle göreve gelmiş bir kişi olması durumunda hapis cezası 5 yıla çıkacağı belirtiyor.
Tasarıda çok eşlilik, zorla evlendirme ve bekaret raporu gibi uygulamalar da yer alırken, bir kişiye karşı kine veya nefrete teşvik edici uygulamaların yapıldığı cami ve ibadethanenin 2 ay süreliğine kapatılması öngörülüyor.
Başkent Paris’te çok sayıda sivil toplum kuruluşu, gazeteci, akademisyen ve insan hakları savunucularından oluşan Ayrılıkçı Yasa Tasarısı Karşıtı Koordinasyonunun çağrısıyla, tasarı protesto edilmişti. Eylemciler, tasarının Müslümanlara karşı ayrımcılığa yol açacağı gerekçesiyle tepki göstermişti.
Tasarı, Fransa’da ve birçok ülkede insan hakları savunucuları ve Müslümanların tepkisine neden oluyor.