Fransa’da Kovid-19 aşısı zorunluluğu ve sağlık kartı uygulaması tartışılıyor

Günlük vaka sayısının yeniden artmaya başladığı ve 4. dalga ihtimalinden korkulan ülkede Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 12 Temmuz’da yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında salgınla mücadele için alınacak önlemleri duyurdu.

Özellikle hastane ve bakımevi çalışanlarına aşı zorunluluğu ile Kovid-19 sağlık kartı uygulamasının genişletilmesi kararı, ülkenin birçok kentinde düzenlenen gösterilerde protesto edildi.

Önlemlere dair hazırlanan ve 13 Temmuz’da doğrudan Danıştay’a sunulan yasa tasarısı, hızlıca benimsenmesi için bugün Bakanlar Kuruluna sunulacak. Tasarı, 21 Temmuz çarşamba günü de Ulusal Meclis’te ele alınacak.

Tasarının tartışmalı Kovid-19 sağlık kartı uygulaması

Macron’un açıkladığı önlemlerin en fazla tartışılan kısmı olan Kovid-19 sağlık kartı uygulaması, kişilerin belli mekanlara girişte hiçbir şekilde Kovid-19 olmadığını kanıtlayan bir ruhsat taşımasını öngörüyor.

Halen yürürlükte olan haliyle, sadece 5 binden fazla kişinin katıldığı konser ve benzeri etkinliklerde kullanılan uygulama, hükümetin isteğiyle 21 Temmuz’dan itibaren spor salonları, fuarlar, müze, tiyatro, sinema gibi alanları, 1 Ağustos’tan itibaren de kafe, restoran ve alışveriş merkezi gibi ticari alanlar ile otobüs, tren ve uçakları kapsayacak şekilde genişletilecek.

Bu mekanların işveren ve çalışanlarına, Kovid-19 sağlık ruhsatı edinmeleri için ağustos sonuna kadar vakit tanınacak.

Ruhsatı alabilmek için iki doz Kovid-19 aşısı olmuş ve üzerinden 2 hafta geçirmiş olmak veya son 48 saatte yapılmış negatif PCR/antikor testi sonucu sunmak ya da son 6 ayda hastalığa yakalanıp iyileştiğini belgelemek gerekiyor.

Sağlık yetkililerinin vereceği ve söz konusu bilgilere göre oluşturulan kare kodlara işlenen ruhsat, dijitalde ya da kağıt üzerinde taşınabilecek. İşverenler, Fransa’daki Kovid-19 sağlık uygulaması TousAnticovidVerif’i kullanarak çalışanlarının ve müşterilerin karekodunu tarayarak ruhsatının geçerli olup olmadığını görebilecek.

Tasarı ayrıca Kovid-19 PCR ve antikor testlerinin, reçeteyle yapılmamışsa bundan böyle ücretli olmasını da öngörerek, aşıya yönelimi artırmayı hedefliyor.

Yaptırımlar

İşverenler geçerli bir Kovid-19 sağlık kartı sunamayan çalışanlarının iş sözleşmesini 2 aya kadar askıya alabilecek, 2 ay süresince de ruhsat sunmayan çalışanlar hatalı davranış nedeniyle işlerini kaybedebilecek.

İşverenler de hükümetin zorunlu kıldığı doğrulama sürecini çalışanlarına düzenli, müşterilerine günlük olarak uygulamazsa 1 yıla kadar hapis ve para cezasıyla karşı karşıya kalabilecek.

Bununla birlikte polis ve jandarma, Kovid-19 sağlık kartı uygulamasından muaf tutuldu.

Aşı zorunluluğu

Diğer yandan, hastane ve bakımevi çalışanları, evlerde sağlık hizmeti verenler, ambulans çalışanları ve itfaiyecilere Kovid-19 aşısının zorunlu hale getirilmesi, büyük tepki gördü.

Önlemler kapsamında, bu meslek kollarında çalışanlara aşı olmaları için 15 Eylül’e kadar süre tanındı ve eğer aşı olmazlarsa çalışmalarının yasaklanması, 2 ay boyunca aşı olmaya yanaşmayan kişilerin iş sözleşmesinin tamamen feshedilmesi öngörülüyor.

Çalışanların iş saatlerinde ücretleri kesilmeden Kovid-19 aşı merkezine giderek aşı olmasına imkan veren tasarı, son olarak da “test et-takip et-izole et” sloganıyla Kovid-19 testi pozitif çıkan kişilerin 10 gün boyunca tanımlanan bir yerde karantinada kalmasını içeriyor. Karantinadaki kişiler, sabah 10 ile 12 arasında izinle dışarı çıkabilecek.

Serbesti ve tutukluluk durumu, hakiminin kontrolüne verilecek karantina süreci, polis ve jandarma tarafından denetlenebilecek.

Önlemler ülke genelinde protestolara neden oldu

Hükümetin bu hafta içinde yasalaştırmayı planladığı yeni Kovid-19 ile mücadele önlemleri, ülke genelinde ise büyük tepkiyle karşılandı.

Ülkede Sarı Yelekliler başta olmak üzere birçok kesim, Cumhurbaşkanı Macron’u, ülkedeki ekonomik krizi Kovid-19 uygulamaları ile örtbas etmekle eleştiriyor.

Düzenlenen gösterilerde, Fransa Cumhurbaşkanı diktatörlükle suçlanırken, istifası talep edildi.

Kovid-19 sağlık kartı uygulaması ve aşı zorunluluğunun “özgürlükleri ihlal ettiğini” düşünen yüzbinlerce kişi, önce 14 Temmuz’da, akabinde 17 Temmuz Cumartesi, başta Paris olmak üzere ülkenin dört bir yanında protesto gösterileri düzenledi.

İçişleri Bakanlığının verilerine göre, bu son gösterilere toplam 114 bin kişi katılırken, organizatörler bu rakamı en az 150 bin olarak açıkladı.

Senato’da çoğunluğu oluşturan sağcı Cumhuriyetçiler ile merkez partiler, Senato’ya 23 Temmuz’da gelmesi planlanan tasarıyı, özgürlükleri ihlal ettiği gerekçesiyle Anayasa Konseyine taşıyacaklarını belirtti.

Diğer yandan bazı iş yerlerinin sahipleri, kendilerinin sağlık polisi olmadığını vurgulayarak, müşterilerine Kovid-19 sağlık kartı denetimi yapmayacaklarını dile getiriyor.

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.