Fransa’nın Rennes kentinde 3 Aralık 2015’te polis kurşunuyla yaralandıktan sonra elleri kelepçeli şekilde yerde saatlerce bekletilen ve bu sırada yaşamını yitiren Babacar Gueye’nin ablası Awa Gueye, kardeşinin öldürülmesinde polisi ırkçılıkla suçluyor.
Olayın ardından başlatılan emniyet soruşturmasında, kayıtsız göçmen Babacar Gueye’nin ölümünden sorumlu polisin “nefsi müdafaada bulunduğu” gerekçesiyle dosya savcılığa intikal etmeden kapatıldı.
Abla Gueye’nin şikayetiyle 2017’de yargıya taşınan olayda, kardeşini öldüren Fransız polis, delil yetersizliğinden resmi soruşturma açılmayan ancak kanıt bulunduğu takdirde sanık sıfatıyla dinlenebilecek kişi konumundaki “destekli tanık” olarak konumlandırıldı.
Olayın yaşandığı Rennes kenti savcılığı ise “nefsi müdafaada bulunduğu” gerekçesiyle polisin azlini istedi.
Davanın devam edip etmeyeceğine sorgu hakimleri karar verecek.
“Babacar için hakikat ve adalet”
Awa Gueye, üzerinde “Babacar için hakikat ve adalet, Rennes’te polis tarafından katledildi.” sloganı yazılı tişört ve maskesi ile uzun süredir sosyal medya platformlarında ve adliye koridorlarında kardeşinin ölümünün üstündeki “sır perdesini aralamak” için çaba sarf ediyor.
Polislerin kardeşini siyahi olduğu için öldürdüğünü ileri süren Gueye, kardeşinin ölümündeki gerçeklerin ortaya çıkarılması için verdiği mücadeleyi AA muhabirine anlattı.
Gueye, 27 yaşındaki kardeşinin 2 Aralık 2015 akşamı Rennes’te bir arkadaşının evinde misafirken anksiyete krizi geçirdiği sırada vücuduna zarar vermeye başladığını belirtti.
Bunun üzerine Babacar Gueye’nin ev arkadaşlarının itfaiyeyi aradığını ifade eden abla Gueye, önce polisin akabinde itfaiyenin verilen adrese geldiğini anlattı.
Gueye, olay yerine gelen 8 polisin elinde bıçak olan kardeşini kontrol altına almaya çalışmak yerine silahlarına davranarak Babacar Gueye’ye 5 el ateş ettiğini söyledi.
“Polisler kardeşimi vurduktan sonra kelepçeleyerek yere yatırmış ve saatlerce kaldırmamışlar.” diyen Gueye, polislerin, gelen itfaiye ekiplerini de uzun süre içeri almayarak engellediklerini ileri sürdü.
Kardeşinin cenazesini Senegal’e götürdüğünü, ardından Fransa’ya dönerek mücadelesini başlattığını belirten Gueye, bugün siyahi bir kadın olarak mücadelesinde yalnız kaldığını söyledi.
“Kurbanların ailelerini devlet yerine aktivistler destekliyor”
Takipsizlik kararı sonrası dosyanın yargıya taşınması için savcılığa şikayette bulunduğunu ifade eden Gueye, kardeşinin Fransa’ya öldürülmeye değil çalışmaya geldiğini, herkes gibi saygıyı hak ettiğini vurguladı.
Awa Gueye, Fransa’da polis şiddetinin çok sayıda kurbanı olduğunu, bu şiddete maruz kalan ailelerin dava açmak istediklerinde kapalı bir dosya ve takipsizlik kararıyla karşı karşıya kaldıklarının altını çizerek şunları kaydetti:
“Adalet nerede? Kurbanların ailelerini devlet yerine aktivistler destekliyor. Polis bizi korumuyor, öldürmeye, sinek gibi ezmeye çalışıyor. Normalde insanları koruması gereken polis, anksiyete krizi geçiren kardeşime yardım etmeye çalışırdı. Ama çelik yeleğin etkilenmeyeceği bir bıçak karşısında 8 polis, kardeşimi 5 kez vurdu.”
Babacar Gueye’nin ön tarafından gelen hiçbir mermi olmadığını, 5 merminin de arkadan isabet ettiğini anlatan Gueye, “Kardeşimi kelepçeleyerek 1-2 saat öylece tuttular. Ambulansla gelen sağlık ekipleri kelepçenin çıkarılmasını istedi ancak çok geç kalınmıştı, kardeşim orada hayatını kaybetti.” ifadelerini kullandı.
“Polisler banliyölerden korktuklarını anlatıyor. Hayır, polisten korkan biziz”
Polislerin bazen banliyölere giderek gençlere baskı uygulamaya çalıştığını, futbol sahalarında çocuklara gaz bombası attığını aktaran Awa Gueye, “Polisler bazen medyaya banliyölerden korktuklarını anlatıyor. Hayır, aslında korkan biziz. Çocuklarımız polislerden korkuyor.” diye konuştu.
Gueye, talep ettiği balistik bilirkişi raporunun, kardeşine ön taraftan kurşun gelmediğini gösterdiğini belirterek delil olarak saklanan silahları ise 2018’de polisin “yanlışlıkla” yok ettiğini söylediğini dile getirdi.
“Eski kanıtları yok ediyorlar, bu doğru değil. Ben mücadeleme devam ediyorum. Yeni bir adli ve balistik analiz talep ettim, cevabını bekliyorum.” diye konuşan Gueye, kardeşinin arkadan vurulmasının polisin nefsi müdafaa yapmadığını gösterdiğine işaret etti.
Hükümetten polis yetkisini genişletme adımı
Polisin özellikle banliyölerde yaşayanlara, siyahilerle ve Araplara karşı “ırkçı tutum” sergilemekle suçlandığı Fransa’da hükümetin polisleri korumak ve yetki alanlarını genişletmek için meclis ve senatodan geçirdiği tartışmalı “Genel Güvenlik” yasası, polis şiddetine yol açacağı ve özgürlükleri kısıtlayacağı gerekçesiyle ülkede aylarca süren protesto gösterilerine neden olmuştu.
Yasa temel insan hak ve özgürlüklerine aykırı olduğu gerekçesiyle Birleşmiş Milletler ve uluslararası toplum tarafından eleştirilmişti.
Son olarak ülkedeki hakim, avukat ve gazeteci sendikaları, yasanın geri çekilmesi için Anayasa Konseyine başvuracaklarını duyurmuştu.
Yasanın en çok tepki toplayan 24. maddesi, güvenlik güçlerinin görev ya da müdahale sırasındaki görüntülerini sosyal mecralarda yayımlayanlara 1 yıl hapis ve 45 bin avroya kadar para cezası verilmesini öngörüyor.