Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, G7 Zirvesi öncesi dün düzenlediği basın toplantısında, ülkesinin bölgedeki askeri varlığının derin bir dönüşümden geçmesinin parçası olarak “Barkhane Operasyonu”nu sonlandıracaklarını, takvimin bu ay sonunda açıklanacağını ifade etti.
Fransa, Mali’de 2012’de patlak veren siyasi istikrarsızlık ve bölgede faaliyet gösteren silahlı gruplara karşı uluslararası camianın onayını almadan Ocak 2013’te Serval Operasyonu’nu başlatarak bu ülkede 4 binden fazla asker konuşlandırdı.
Afrika ülkelerinin tepkisine rağmen askerlerini çekmeyen Fransa, Temmuz 2014’te Serval Operasyonu’nu sonlandırdığını duyurdu ancak askerlerini Moritanya, Çad, Nijer ve Burkina Faso’ya da kaydırarak faaliyetlerini Barkhane Operasyonu adıyla Sahel bölgesine genişletti.
Boksit, uranyum, demir, altın ve petrol rezervi bakımından zengin Sahel’de konuşlanan askerler, ağır ve teknolojik ekipmanla desteklendi.
Adını “Çöldeki hilal şeklindeki kum tepecikleri” anlamına gelen barkhaneden alan operasyon, Fransa’nın yurt dışındaki en büyük askeri varlığını oluşturuyordu.
En az 5 bin 100 Fransız askerinin görev yaptığı ve 55 askerin öldüğü Barkhane Operasyonu’nun, Fransa’ya günlük maliyetinin 1 milyon avro olduğu biliniyor.
Teröre ve şiddet olaylarına çözüm olmadı
Düzenli G5 (Çad, Nijer, Mali, Burkina Faso ve Moritanya) orduları ile iş birliği içinde terör örgütü El Kaide, DEAŞ ve bağlantılı grupları Sahra Çölü’nden ve Nijer Nehri etrafından çıkarma misyonuyla hareket eden Barkhane askerleri Mali, Nijer ve Burkina Faso’da artan terör saldırılarının önüne geçemedi.
Nijer’in güneybatısında, Burkina Faso ve Mali sınırındaki Tillaberi bölgesi, sık sık terör saldırılarının hedefi oldu. En az 1000 sivilin hayatını kaybettiği saldırılar nedeniyle Tillaberi’de 2017’de ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) hala kaldırılmadı.
Burkina Faso’nun Mali ve Nijer’e sınır kuzeyi ile doğusu da sıklıkla terör saldırılarına maruz kaldı.
Bölgede, 2015’ten bu yana terör örgütlerince düzenlenen saldırılarda 1000’den fazla insan ölürken 1 milyona yakın kişi yerinden oldu.
Ülkeyi oluşturan 13 bölgenin 7’sinde terör saldırıları nedeniyle 2019 başından bu yana OHAL uygulanıyor.
Nijer ve Burkina Faso’da terör saldırıları sadece sivilleri değil, bu ülkelerin ordularında da ciddi kayıplara neden oldu.
Mali’de 2012’de patlak veren ülkenin kuzeyindeki Timbuktu, Gao ve Kidal gibi kentleri kapsayan ve Tuareglerin Azavad adını verdiği bölgedeki şiddet olayları ise 2015’te Cezayir ara buluculuğunda imzalanan barış anlaşmasına rağmen sona ermedi.
Anlaşmanın üzerinden 5 yılı aşkın bir süre geçse de ülkenin kuzeyinde hala terör örgütü El Kaide ve DEAŞ’la ilişkili grupların etkileri ve çatışmaları devam ediyor.
Afrika basını da Barkhane Operasyonu’nu, Sahel’de güvenliği ve barışı sağlamakta yetersiz kaldığı, etnik topluluklar arasında çatışmaları önleyemediği, halkın daha fazla terör saldırısına maruz kalmasına yol açtığı gerekçesiyle eleştiriyor.
Sahel halkı da Fransa’nın askeri varlığından rahatsız
G5 ülkeleri sakinleri de Fransız askerlerinin kendi şehirlerinde dolaşmasından rahatsızlık duyuyor.
Nijer’de 2019 ve 2020 yıllarında ülkedeki Fransız askeri varlığına karşı çok sayıda protesto düzenlendi.
Mali’de de eski Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita’nın Ağustos 2020’de askeri darbeyle devrilmesiyle sona eren protesto gösterileri sürecinde, halkın Fransa karşıtlığı ön plana çıktı.
Diğer yandan Fransa’nın Barkhane Operasyonu’nun sonlandırarak bölgedeki askeri varlığını azaltma girişimi, “Fransız ordusunun kaybının kazancını geçtiği, kazanılması imkansız savaş bölgelerini geç kalmadan terk etme girişimi” olarak değerlendiriliyor.