Mali’de askeri varlığı kronik bir sorun haline gelen ve bölgedeki yönetimin yanı sıra halk tarafından da istenmeyen Fransa’nın askerlerini çekmek istemediği, bu tepkilerin sadece Fransa değil, Afrika ve Avrupa ülkeleri için de geçerli olduğu belirtildi.
Fransız gazeteci ve güvenlik uzmanı Dominique Merchet, Opinion gazetesinde, Fransa’nın eski sömürgesi Mali’de, Barkhane Operasyonu başta olmak üzere, askeri varlığını çekme süreciyle ilgili bir analiz yazısı kaleme aldı.
Merchet, analizinde, “Fransa askerlerini Mali’ye konuşlandırdığı 2013’ten bu yana Paris ve Bamako yönetimleri arasında hiç bu kadar sert rüzgarlar esmedi.” ifadelerine yer verdi.
Mali Başbakanı Choguel Kokalla Maiga’nın 7 Şubat Pazartesi günü Fransa yönetimine yönelik sarf ettiği “Ülkeyi bağımlı devlet yapmanıza, köleleştirilmesine müsaade edemeyiz. Bu artık bitti.” sözlerini Fransa’nın tek başına üstüne alınmak istemediği, bunda diğer yabancı güçlerin de kastedildiğini anlamak istediğine vurgu yapılan analizde, Fransa’nın bu süreçte yalnız hareket etmek istemediği belirtildi.
Merchet, “Fransa uzun süre böyle kalamaz. Fransız yetkililer 17-18 Şubat’ta Belçika’nın başkenti Brüksel’de düzenlenmesi beklenen Avrupa-Afrika Zirvesine gözlerini çevirmiş ve bunu fırsata çevirmek için zaman kollamakta.” değerlendirmesini yaptı.
Fransa’daki cumhurbaşkanı seçimi kampanyasını etkileyecek
Fransa Parlamentosunda gelecek günlerde de Fransa’nın Mali’deki askeri varlığının tartışılacağı bilgisine yer verilen yazıda, fikir birliği sağlanmaması durumunda cumhurbaşkanı seçimi kampanyasının bundan olumsuz etkileneceğine işaret edildi.
Yazıda, Paris’in, Bamako yönetiminin bir seçim takvimi açıklamaması ve daha da önemlisi Wagner’e bağlı Rus paralı askerlerle ortaklaşa hareket etmeleri nedeniyle Mali’deki cuntayı suçladığının altı çizildi.
Paris yönetiminin Rusya’yı da Wagnere lojistik destek sağlamakla suçladığı kaydedilen yazıda, Rus paralı askerlerin ülkedeki sayısının 1000 civarında olduğu; Segou, Sevare ve Mopti bölgelerine konuşlandıkları bilgisine yer verildi.
Merchet analizinde, Fransa’nın Mali’ye yönelik hedeflerinden yine de vazgeçmek istemediği, şu ana kadar mesafe koyduğu ve Mali siyasetinde de hatırı sayılan kanaat İmam Mahmud Dicko ile perde arkasında görüşmelere başladığını iddia etti.
Fransa bölgedeki halk tarafından istenmediğinin farkında
Wagner’in Mozambik’te olduğu gibi küçük çaplı silahlı grupları etkisiz kılma ve püskürtmede başarı sağlayabileceği aktarılan yazıda, Sahraaltı Afrika’da DEAŞ, El-Kaide gibi büyük terör gruplarının olduğu, Wagner güçlerinin bunlarla Fransa gibi etkili mücadele edemeyeceği savunuldu.
Yazıda, Fransa ve Avrupalı ortakları için Mali’nin büyük önem taşıdığına değinilerek Avrupa ülkelerinden askerlerin de bünyesinde olduğu Takuba Görev Gücü, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararla kurulan “EUTM Mali” askeri misyonu ve BM Mali Çok Boyutlu Entegre İstikrar Misyonununun (MINUSMA) yanı sıra Fransız Barkhane güçlerinin önemli bir aktör olduğu ileri sürüldü.
Yazıda, Fransız güçlerinin tek başına çekilmesinin bölgede domino etkisi yapacağı görüşüne yer verildi.
Fransa’nın askerlerini bölgeden çekmek yerine Nijer’e konuşlanma planı olduğundan bahsedilen yazıda, Paris yönetiminin Sahraaltı Afrika’da bölge halkının Fransa karşıtı tutum ve tepkilerinin göz ardı edilmeyecek seviyelerde olduğunun farkında olduğu, “artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını” bildiğine dikkat çekildi.