Fransız Yargıtayı’nın Eylül 2021’de şirkete “insanlığa karşı suçlarda suç ortaklığı” suçlamasının yöneltilebileceğine ilişkin kararı ile Paris Temyiz Mahkemesinin de bu suçlamanın yöneltilebileceğini teyit ettiği kararına rağmen, aylardır mahkeme için henüz bir tarih duyurulmadı.
- Fransız Lafarge’ın DEAŞ’ı finanse ettiğine ilişkin belgelerin duyurulmasının üstünden 1 yıl geçti
- AA, Fransız şirketi Lafarge’ın DEAŞ’ı Fransa istihbaratının bilgisiyle finanse ettiğini kanıtlayan belgelere ulaştı
- Lafarge skandalı Batı’nın terörle mücadelede ikiyüzlülüğünü ortaya koydu
- Fransız Lafarge DEAŞ’a finansmanı nedeniyle ‘insanlığa karşı suça iştirakten’ yargılanacak
Diğer yandan Lafarge’ın teröre finansman sağladığına ilişkin belgeleri içeren dosyanın yargıya intikalinin üzerinden ise 5 yıl geçti.
Ayrıca, davalı tarafın talebi ve mahkemenin kararına rağmen soruşturma dosyasının önceki yargıçların elinden alınıp yeni yargıçlara devredilip edilmediğine ilişkin de resmi bir açıklama yapılmadı.
Fransa’da DEAŞ saldırılarına ilişkin davaların düzenli şekilde görülmesine rağmen, Fransız bir şirketin ülkenin istihbarat servisinin bilgisi dahilinde DEAŞ’a finansman sağladığı Anadolu Ajansının (AA) ulaştığı belgelerle kanıtlanmasına ve Yargıtay kararına rağmen yargılamaya geçilememesi dikkati çekiyor.
Fransa’daki DEAŞ saldırıları Lafarge’ın örgüte verdiği paralarla mı yapıldı?
Davanın sivil tarafı olan Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi’nin (ECCHR) avukatı Cannelle Lavite, akıbetinin muammasını koruduğu davaya ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Lavite, Lafarge’ın DEAŞ’a verdiği iddia edilen paraların nereye harcandığının bilinmediğini söyledi.
Fransa’daki DEAŞ saldırılarının, Lafarge’ın örgüte verdiği paralarla yapıldığının aksini ortaya koyacak delil bulunmadığına dikkati çeken Lavite, ECCHR ve Sherpa tarafından başlatılan prosedür ve yapılan suç duyurusunun şirketlerin sorumluluğu açısından önemli olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Cannelle Lavite, şirketlerin ticari hedefleri için attıkları adımların sorumluluklarından muaf tutulmayacağını belirterek Laferge’a “insanlığa karşı işlenen suça ortak olduğu” şeklinde bakılması gerektiğini savundu.
Belgelerin medyaya yansımasının davanın seyrine ışık tutacağı değerlendirmesinde bulunan Lavite, Lafarge meselesinin Fransa’da nadir görülen bir durum olmadığının altını çizdi.
Lafarge süreci sekteye mi uğratıyor?
Lavite, suçlara karışan şirketlere yönelik sonuçsuz kalan yargı süreçlerinin caydırıcılığı bulunmadığına işaret etti.
Dava kapsamında hiçbir Fransız devlet yetkilisinin yargılanmadığını ancak mahkeme tarafından ilgili kişilerin dinlenmeleri gerektiğini aktaran Lavite, eski Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius’un 2018’de hakime ifade verdiğini ancak bunu reddettiğini anımsattı. Lavite, Fabius’un bunu Türkiye’deki Fransız Büyükelçiliğinde yaptığını söyledi.
Gelinen noktada Paris Temyiz Mahkemesinin kararına rağmen Lafarge davası için henüz bir tarih belirlenmediğini vurgulayan avukat Lavite, “Lafarge bu süreçte duruşmayı yavaşlatmak, ertelemek için mümkün olan tüm engellemeleri ve imkanları kullanıyor.” dedi.
Lavite, “Bu aşamada Lafarge’ın yöneltilen suçlamalardan yargılanıp yargılanmayacağını dahi bilmiyoruz.” ifadesini kullandı.
AA belgeleriyle Fransız Lafarge’ın DEAŞ’a finansmanı kanıtlandı
Anadolu Ajansı, 7 Eylül 2021’de Fransız şirketi Lafarge’ın terör örgütü DEAŞ’ı Fransa istihbaratının bilgisi dahilinde finanse ettiğini kanıtlayan belgeleri yayımlamıştı.
Belgelere göre, Lafarge, terör örgütü DEAŞ’la ilişkisi hakkında Fransız istihbarat servislerini sürekli bilgilendirdi. Fransız istihbarat ve devlet kurumları, Lafarge’ı terörü finanse ederek insanlığa karşı suç işlediği konusunda uyarmadı ve bu durumu gizli tutanaklarda itiraf etti. DEAŞ, Lafarge’dan aldığı çimentoları sığınak ve tünel yapımında kullandı.
Şirket hakkında Haziran 2017’de açılan soruşturma kapsamında, Lafarge’ın yönetim kurulu başkanı Bruno Lafont’un da aralarında bulunduğu bazı üst düzey yöneticiler “teröre finansman sağlamak” ile suçlanmıştı.
Haziran 2018’de şirkete yöneltilen “insanlığa karşı suçlara ortak olmak” suçlaması, Kasım 2019’da düşürülmüştü.
Davaya müdahil olan sivil taraflar yolsuzlukla mücadele sivil toplum kuruluşu Sherpa ile Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi, suçlamanın düşürülmesine itiraz ederek Yargıtay’a başvurmuştu.
Fransa Yargıtayı, 7 Eylül 2021’de Lafarge’ın Suriye’de DEAŞ’lı teröristleri finansmanı nedeniyle “insanlığa karşı suça ortak olmak” suçlaması yöneltilebilmesinin önünü açan kararı almıştı.
Paris Temyiz Mahkemesi de 18 Mayıs’ta Suriye’de terör örgütü DEAŞ’a finansman sağladığı, AA’nın ulaştığı belgelerle ispatlanan Fransız çimento devi Lafarge’a “insanlığa karşı suça ortak olduğu” iddiasıyla soruşturma açılmasını onaylamıştı.
Bu süreçte Lafarge’ın İsviçre şirketi Holcim Ltd. ile birleşmesi sonucu doğan Holcim Ltd. hisseleri yüzde 4’ten fazla değer kaybetmişti.