Saint-Prot, 5’inci yıl dönümünde Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz darbe girişimini AA muhabirine değerlendirdi.
Darbe girişiminden medya aracılığıyla haberdar olduğunda Türkiye’nin dostu olan birçok Fransız gibi ciddi endişelendiğini dile getiren Profesör Saint-Prot, Türk halkının Türkiye’yi istikrarsızlaştırmaya yönelik bu girişimi reddettiğini vurguladı.
Saint-Prot, “Türk halkı darbe girişimini reddetti, kararlı ve istisnai bir tepki verdi. İstisnai çünkü tarihte bir halkın darbeye karşı harekete geçtiği nadir görülür. Genelde darbeler kabul edilir ya da en azında çoğunluk boyun eğer.” ifadesini kullandı.
Türk halkının toptan harekete geçmesinin darbe girişiminin akıbeti için belirleyici olduğunu vurgulayan Saint-Prot, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile halkın teröre ve darbeye karşı mücadelede müttefik olduğuna işaret ederek şunları kaydetti:
“Türk halkının harekete geçmesi, demokrasi için bir zaferdir. Aynı zamanda Türklerin darbelere bir son vermek istediğinin kanıtıdır.”
“Türk halkı demokratik yollarla seçtiği Erdoğan için harekete geçti”
Saint-Prot, “Türk halkı, darbelerden yoruldu ve ‘Hayır, artık yeter, biz demokratik olarak bir lider seçtik ve onu rahat bırakmanızı istiyoruz’ demek için harekete geçti.” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümeti üzerinden Türkiye ve Türk halkının hedef alındığının altını çizen Profesör Saint-Prot, Türkiye gibi büyük ve önemli bir ülkenin halkının tehlikenin farkında olarak bu alçakça girişime karşı durduğunu kaydetti.
Saint-Prot, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ,”15 Temmuz darbe girişiminin gerisindeki sinsi gaye ile ekonomimizi krize sokma planlarındaki hedef aynıdır.” ifadelerini hatırlatarak, FETÖ elebaşı Gülen’in bu kişilerin suç ortağı ve ajanı olduğunu ifade etti.
Batı ülkelerinin diğer ülkelerdeki darbeleri hemen kınarken, Türkiye konusunda sessiz kaldıklarını anımsatan Profesör Saint-Prot, “Batı’nın bir kısmının kendi havasına, siyasi düşüncesine göre hareket ettiğini görmek dayanılmaz. Bu Batı’yı tamamen itibarsızlaştırıyor.” diye konuştu.
“Türkiye, FETÖ mensuplarını yakalamakta haklı”
Charles Saint-Prot, Türkiye’nin kendini savunma ve FETÖ mensuplarını yakalama konusunda haklı olduğunu, hedefin güçlü ve modern, Erdoğan’ın ifadeleriyle “yarının Türkiyesini” inşa etmek olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:
“Avrupa Birliği şaka gibi, her ülkenin kendisine ait politikası var. Birçok ülke var ama Fransa ve Almanya’dan bahsedersek, Gülen’e karşı şaibeli bir politikaları var. Onun faaliyetlerini, yaptıklarını kınamıyorlar, bu darbe girişimini de kınamıyorlar. Bu ülkeler güya başkalarına, Afrikalılara, dünyaya ders veriyorlar. Ancak kendi işlerine gelince veya bir yönetimden hoşlanmadıklarında, buna karşı işlenen suçlara göz yumuyor. Bence kendilerini yine itibarsızlaştırdılar, bu yeni bir şey değil.”
“Avrupa ülkeleri terörle savaştığını söyleyip teröristleri destekleyemez”
Profesör Saint-Prot, Avrupa ülkelerinin Gülen’in yanında Türkiye’nin karşısındaki tavrıyla FETÖ’nün ekmeğine yağ sürdüğünü belirterek, “Bir yandan teröristlerle savaştığınızı söyleyip diğer taraftan teröristleri destekleyemezsiniz.” dedi.
Türkiye’de darbe girişiminden saatler önce Fransa’nın Nice kentinde terör saldırısı düzenlendiğini hatırlatan Charles Saint-Prot, bunun Fransa ve Türkiye gibi ülkeleri tehdit eden ortak terörü gösterdiğini ifade ederek, “Tüm devletler terör tehdidine karşı yan yana durmalı. Fransa’nın Türk karşıtı tavrını anlamıyorum, (Türkiye) bizim en eski müttefikimiz.” diye konuştu.
Profesör Saint-Prot, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün terörle mücadele eden bir devletle dayanışma içinde olmalıyız. Türkiye dışarıda ve içeride terörle mücadele veriyor. Gülen örgütünün terörist karakteri reddedilemez. Silahlı kuvvetleri, polisi ve memurları hukuki, meşru ve demokratik olarak seçilmiş bir hükümete karşı kullanmanın karşı koyulması gereken bir girişim olduğuna inanıyorum ve Fransa’nın bu harekete liderlik etmesini, gerisinde kalmasını değil. Türkiye’de teröre suç ortağı olmak, Fransa’da ya da başka bir yerde teröre suç ortağı olmak demektir. Bu nedenle teröre karşı net bir konumda olmak gerekiyor.”