AB mahkemesi, Ege Denizi’nde AB’den iltica isteyenlerin bu haklarının ihlal edildiği suçlamasıyla açılan davanın kayıt numarasını, sosyal medya hesabında da yayımladı.
Böylece daha önce de birçok kez Ege Denizi’nde geri itme olaylarının merkezinde yer alan Frontex hakkında 17 yıllık tarihinde hak ihlali nedeniyle ilk kez bir AB mahkemesinde yargı süreci başlamış oldu. Mahkeme, davayla ilgili dosyayı inceleyecek ve 2,5 ay içinde davanın kabul edilip edilmediğini bildirecek.
Davayı açan avukatlar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dosya numarasının mahkemenin sosyal medya hesabında da yayımlanmasının önemli olduğunu, nadiren bu tür bir uygulamaya giden mahkemenin konuya ne kadar önem verdiğine işaret ettiğini söyledi.
Frontex’in yargılanması için dava dilekçesini geçen hafta iki mülteci adına “Front-Lex”, “Progress Lawyers Network” ve “Greek Helsinki Monitor” adlı insan hakları kuruluşlarının avukatları sunmuştu.
Burundi ve Kongo’dan geldikleri belirtilen biri kadın, diğeri refakatsiz çocuk olan iki kişinin Yunanistan’ın Midilli adasında iltica talep etmek istedikleri ancak şiddete uğrayarak denize geri gönderildikleri belirtildi.
Bu kişilerin saldırıya uğradığı, soyulduğu, gözaltına alındığı, zorla denize götürüldüğü ve sonunda yanlarında yemek ve su olmadan ilkel sallarla denize geri itildikleri ifade edildi. Bu iki kişinin daha önce de AB’den koruma isterken başka geri itme olaylarına da maruz kaldıkları aktarıldı.
Açılan davaya ilişkin avukatların yaptığı açıklamada, ajansın direktörü Fabrice Leggeri’nin temel hakların ihlal edildiğine dair kesin kanıtlara rağmen Frontex’in Ege Denizi’ndeki bu tür faaliyetlerini sonlandırmadığı, Yunanistan ve Frontex’in göçü “ne pahasına olursa olsun” durdurmak istediği” vurgulandı.
Uluslararası insan hakları örgütleri, uluslararası medya ve sığınmacılara yardım eden sivil toplum örgütleri, Yunanistan’ın Ege’deki sığınmacıları açık denizde geri ittiği, Frontex’in de geri itmelere fiili destek sağladığı yönünde çok sayıda rapor ve haber yayımlıyor. Yunan yetkililer ise “geri itme” vakalarını ispatlayan tüm tanık ve görüntü kayıtlarına rağmen bu olayları inkar etmeyi sürdürüyor.