Dünyanın en büyük 7 ekonomisinin oluşturduğu G7 ülkelerinin liderleri, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede iş birliklerini yoğunlaştırma kararı aldı.
G7 Liderler Zirvesi, İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın liderliğinde video konferans yöntemiyle yapıldı.
Almanya, ABD, Fransa, İngiltere, İtalya, Japonya, Kanada ve Avrupa Birliği (AB) liderlerini bir araya getiren zirvede, ağırlıklı olarak Kovid-19 sonrası ekonomilerin yeniden inşası ve az gelişmiş ülkelere aşı ulaştırılması konuları ele alındı.
ABD Başkanı Joe Biden’ın göreve gelmesinin ardından katıldığı ilk uluslararası toplantı olma özelliği taşıyan zirve sonunda yayımlanan bildiride, Kovid-19’u yenmek ve daha iyi şekilde yeniden kalkınmak için birlikte çalışma kararlılığı dile getirildi.
Bildiride, ülkelerin 2021’i çok taraflılık için bir dönüm noktası yapmak, hem kendi halkları hem de dünyanın sağlığı ve refahını teşvik eden bir iyileşmeyi şekillendirmek için birlikte çalışacakları vurgulanarak, Kovid-19’la mücadele iş birliğini yoğunlaştıracakları belirtildi.
Kovid-19 tanı ve tedavi araçları ile aşı geliştirilmesinin ve bunlara tüm ülkelerin eşit erişiminin hızlandırılması amacıyla oluşturulan “Kovid-19 Araçlarına Erişim Hızlandırıcısı (ACT-A)” adlı girişim ile Kovid-19 Aşıları Küresel Erişim Programı’na (COVAX) verilen desteğe işaret edilen bildiride, G20 ülkeleri ve diğer uluslararası kuruluşlardan da katkı istendi.
Kovid-19’un, dünyanın gelecekteki olası sağlık risklerine karşı daha güçlü savunmaya ihtiyacı olduğunu gösterdiği vurgulanan bildiride, bu konuda dünya çapında hazırlık ve iş birliği yapmanın önemi üzerinde duruldu.
“Yeşil bir dönüşüm” ve temiz enerjiye geçiş taahhütleri
Liderlerin iklim değişikliğiyle mücadele ve biyolojik çeşitlilik kaybının tersine çevrilmesini, planlarının merkezine koyacağı sözünü verdiği bildiride, Paris Anlaşması’na atıfta bulunularak, en geç 2050’ye kadar emisyonları azaltan, istihdam yaratan “yeşil bir dönüşüm” ve temiz enerjiye geçiş taahhütlerinin yerine getirileceği kaydedildi.
Bildiride, tüm halklar için adil ve karşılıklı yarar sağlayan bir küresel ekonomik sistemi desteklemek amacıyla Çin gibi büyük ekonomiler, G20 ülkeleri ve diğer oluşumlarla ilişki kurulacağı belirtilerek, “Liderler olarak, pazar odaklı olmayan politika ve uygulamalara karşı ortak yaklaşımlar geliştirmek için birbirimize danışacağız ve tüm ülkeleri etkileyen önemli küresel sorunları ele almak için başkalarıyla iş birliği yapacağız.” ifadesine yer verildi.