Başkan Özbek, Trendyol Süper Lig’in 37. haftasında yapılan Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin ardından sarı-lacivertli kulübün başkanı Ali Koç’un RAMS Park’a gelmesi ve yaşananlarla ilgili basın toplantısı düzenledi.
Florya Metin Oktay Tesisleri’nde gerçekleştirilen ve yaklaşık 1,5 saat süren basın toplantısına Özbek’in yanı sıra Sportif AŞ Başkan Vekili Erden Timur da katıldı.
Ali Koç ve beraberindekiler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını aktaran Özbek, “Dünkü olaylar, yapılan ahlaksızlıklar, tüm spor kamuoyunun gözü önünde cereyan etti. Bu olaylara sebep olan baş ahlaksız, yancıları ve onlara çanak tutan kamu görevlileri hakkında gerekli suç duyurularında bulunduk. Boş stat kabadayısıyla geçen sezon da mücadele ettik, yine ederiz. Sezon başından beri Ali Koç’un yaptığı şımarıklıklar artarak devam ediyor. Kimse de bu şahıstan hesap sormuyor. Dün akşam maç bittikten 1 saat sonra statta olmayan Ali Koç, trafik durdurularak polis eşliğinde sahaya alınmıştır. Güvenliği sağlaması gereken görevliler, şehir eşkıyalığı yapanları korumuştur. Bu söylediklerimin hepsi kamera kayıtlarında tek tek var.” diye konuştu.
Ali Koç’un yanında silahlı kişilerle stada girdiğini savunan Özbek, “Yanında silahlı korumalarla eşkıya gibi sahaya girmeler, sahada insanlara kabadayılık yapmalar, ailelerine küfür etmeler, sonra da kameraların karşısına çıkıp yapılan hadsiz konuşmalar… Ali Koç, tüm bu yaptıklarının hesabını senden teker teker soracağım. Bu yaptıkların senin yanına kalmayacak. Seçim kazanmak için yaptığın bu şovun hesabını vereceksin. Tüm Türkiye senin camiaları karşı karşıya getirmek için bir proje olduğunu öğrenecek. Son 6 ayda camiaları birbirine düşürmek, kırdırmak için yapılanları hatırlayın ve bu projenin ne anlama geldiğini dikkatine sunuyorum. Ali Koç şunu da bil yaptıkların bana sökmez. Ben Galatasaray Başkanıyım.” ifadelerini kullandı.
Sarı-kırmızılı kulübün başkanı, 25 Mayıs Cumartesi günü yapılacak seçimle ilgili tüm çalışmaları askıya aldığını aktararak, “Bizim için hiçbir seçim bu şampiyonluktan daha değerli değildir. Tek konsantrasyonumuz hafta sonu ulaşacağımı 24. şampiyonluğumuz. Seçim için yaptığımız toplantıların hepsini durdurduk. Hep bir aradayız. 7/24 Florya’dayız. Oyuncu kardeşlerimizin ve hocamızın yanında olacağız. Kimse merak etmesin. İyilik yine kazanacak ve biz şampiyon olacağız.” şeklinde görüş belirtti.
“Yapabilecekleri, ellerinden gelen tek şey bu”
Yaşananların nedeninin sorulması üzerine Özbek, “Yapabilecekleri, ellerinden gelen tek şey bu. Kaos, gerginlik çıkartmak ve olayı futbolun dışına çıkartmak.” dedi.
Ali Koç’un davranışını “Sahte kabadayılık” olarak nitelendiren Özbek, “Boş sahada, yanında silahlı korumalar, yanında 70-80 yancısı var. Burası Galatasaray Kulübüne ait bir stat. Belli süreliğine Türkiye Futbol Federasyonuna devrediliyor. Federasyonun görev süresi bittikten sonra orası Galatasaray’ın evidir. Stat boşaldıktan sonra haneye tecavüz eder gibi silahlı korumlarlala, 70-80 kişiyle geliyorsun. Bu sahte kabadayılık değil de nedir? Ali Koç, camiaları birbirine düşürmek, birbirine kırdırmak için bir projedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Galatasaray Kulübü Başkanı, Türkiye’de 80 milyon kişinin futbolla ilgili olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bunu yaptığında insanları tahrik ettiğinin farkında değil misin? Ali Koç önemli bir ailenin ferdi, iyi eğitim almış biri. Ailesinin gücü de belli. Bu gücün arkasından böyle bir işe girişmenin, insanları birbirine düşürmenin hesabını kim verebilir. Yarın bu durumdan vazife çıkarmak isteyenler çıkmayacak mı? Bu gerginlik sadece bu seviyede mi kalacak? Yazıklar olsun. Daha yarış bitmedi. Bu kinin ve nefretin bu hale dönüşmesini, insanları birbirine kırdırmak seviyesine gelmesini çok tehlikeli buluyorum. Türkiye’nin özellikle bu günlerde ne bu gerginliğe ne de kavgalara ihtiyacı var. Sükunete en çok ihtiyacımız olan dönemde iki büyük camiayı birbirine düşürmemek lazım. Kendisi iki kulübün de seçime gittiğini söylüyor. Bir seçimi kazanmak uğruna bu insanları birbirine düşürmek uygun mudur? Ali bey şunu bilsin bunun hesabını tek tek soracağız. Bunlar bana sökmez. Ben, Galatasaray Başkanıyım.”
“Memlekete ihanetten başka bir şey değildir”
Dursun Özbek, yaşanan olaylar hakkında, “Memlekete ihanetten başka bir şey değildir.” dedi.
Ali Koç’un daha önce yaptığı açıklamaları hatırlatan Özbek, “Ali Çelikkıran, stattan, çimlerin bakımından sorumlu. 7-8 kişi çocuğun üzerine yükleniyor. Böyle bir şey delikanlılıkta, spor yöneticiliğinde var mı? Kendisi, ‘Hakemleri tartaklayın, fotoğraflarını çekin.’ demedi mi? Bu nasıl bir spor adamlığı? Sen neyine güveniyorsun, bu gücü ve desteği nereden alıyorsun? Bu ifadeler ışığında hakemler yumruklanmadı mı, sahalarda istenmeyen olaylar yaşanmadı mı? Neden bunu kaşıyorsun? Bunu kimse sadece futbolla izah edemez.” diye konuştu.
Başkan Özbek, devlet yetkililerine seslenerek, “Sahte kabadayılık, sokak kabadayılığı öyle bir şeydir ki önüne geçilemez. Emniyet Müdürüme, Sayın Valime, değerli savcılarıma ve devletime sesleniyorum. Bu iyi bir gidiş değil. Son 6 ayda olan olayları gözden geçirin. Riyad’dan beri olan olayları izleyin. Hep provokasyon ve milleti birbirine düşürmenin peşinde. Bu iyi bir gidiş değil. Toplumu bölmeye, toplum içine husumet tohumları ekmeye çalışmak memlekete ihanetten başka bir şey değildir. Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak huzura ve birlikteliğe en çok ihtiyacımız olan dönemde yapılanların çok iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
“Onun istediği tarz Galatasaraylıların tarzı değil”
Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, Ali Koç’un istediği tarzın kendilerine ait olmadığını söyledi.
Olaylar yaşanmadan önce stattan ayrıldığını dile getiren Özbek, şöyle devam etti:
“Dönüp gelene kadar Ali Koç orayı terk etmişti. Olayın üstüne yetişse miydim iyiydi, o gittikten sonra dönebilmem iyiydi tartışılır. Güvenlik görevlilerimizin bir kısmı futbol takımı ile stattan ayrılmıştı. Kimin aklına bir gün birilerinin grup halinde, yanlarında silahlı adamlarla stadı basacağı gelir. Orada sadece sahadaki güvenliği sağlamak için birkaç arkadaş vardı. Bundan sonra herkes stadı için silahlı koruma ordusu mu kuracak? Bizi seçenler, spor yapalım, yeşil sahalarda yarışalım diye seçiyor. Bizi bir gün stadı silahlı adamlar basar, onlara karşı koyalım diye seçmiyorlar. Yazıklar olsun ki sen değerli bir ailenin çocuğusun.”
Özbek, “Yaşanan gerginlikleri düzelme imkanı yok mu?” şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:
“Beklenen, olması gereken şey bu. Ancak bunu bir tarafa koyalım. Galatasaray’ın başkanlığına soyunduğumdan beri idealim bu. Bu fikre kimse ‘Hayır’ diyemez. Türkiye’de son altı ayda olanları inceleyin. Futbolda rakibi kızdırmak vardır. Ancak bugün geldiğimiz durumda 70-80 silahlı adamıyla, konvoy halinde, polisin eskortunda boş stada geliyor. Bu hareketler yapılırken sorumlu arkadaş orada geziyordu. 7-8 kişi Ali Çelikkıran’ı yumruklarken hiç polis gördünüz mü? Futbol, 80 milyonu ilgilendiren bir olgu. Eğer başka amacın varsa en kolay manipüle edilecek durum, sportif camiaları birbirine düşürmek. Futbolun içinde rakipler birbirini nezaket çerçevesinde kızdırabilir. Hem bunu eleştiriyor hem de silahlı insanlarla kulübe gelip insanları darp ediyor. Bu insanla nasıl konuşulur? Onun istediği tarz Galatasaraylıların tarzı değil. O yüzden buluşamıyoruz. İyi ki orada değildim. Benim de korumalarım var. Onlar karşı karşıya gelecek. Ne muradın vardı? Seçime gideceksin, bunu bir kahramanlık olarak anlatacaksın. Türkiye’nin mutluluğunu, huzurunu düşünen adam böyle bir şey yapar mı? Biz suç duyurularını yaptık. Bakalım ne yapacaklar? Boş bir statta sahte kabadayılık kolay. Yanında da 4-5 tane silahlı koruman var. Gelip kabadayılığı yapıp, çıkar gidersin. Şu kadar yüreğin varsa, kabadayılık sıfatını kendine de yakıştırıyorsan mekanın sahibi oradayken yapman lazım.”
Polis memurlarını değil, statta görevli rütbeli emniyet personelini eleştirdiğini dile getiren Özbek, “Polis bizim polisimiz, güvencemiz, huzurumuzun bekçileri. Sözlerim yanlış anlaşılmasın. Ben oradaki görevli arkadaşa sesleniyorum. Devlet sana maaş veriyor, oraya gönderiyor. Neden gönderiyor. 6222 sayılı yasamız var. Bu yasa çerçevesinde biletsiz stada girmeye çalışan kişileri yakalayıp karakola götürerek ifadesini alıyorsunuz. Maç bitmiş, artık orası Galatasaray’ın evi. Birileri gelip evin kapısını kırıp içeri giriyor, haneye tecavüz ediyor ve sen de oradasın. İnsan, ‘Sizin ne işiniz var, neden geldiniz, stadınızın yolunu mu şaşırdınız?’ diye sormaz mı? Adamlar gelip kabadayılıklarını yapıyor, elini kolunu sallayarak çıkıyor. Bunu kim, bize nasıl izah edecek? Maçın tansiyonundan dolayı devletimiz normalden fazla polis gönderdi. Neden bizim güvenlik görevlilerinin müdahaleleri engellendi? Bizim için Ali Koç’un gelmesinden ziyade bu işi engelleyecek kişinin tutumu önemli.” ifadelerini kullandı.
“Kıskançlık ve onların fıtratında olan karşı tarafı fitneyle dağıtmak var”
Dursun Özbek, Sportif AŞ Başkan Vekili Erden Timur’un çok başarılı olduğu için Fenerbahçe tarafından hedef alındığını ileri sürdü.
Bir basın mensubunun Erden Timur’a yönelik, “Ali Koç’un size düşmanlığı nereden geliyor?” şeklindeki sorusunda araya giren Özbek, “Çok kadar başarılı 2 sene geçirdik. Sadece sportif anlamda değil Erden, Galatasaray’ın finansal yapısı, inşaatları ve projelerle ilgili çok faydalı işler yaptı. Kıskançlık ve onların fıtratında olan karşı tarafı fitneyle dağıtmak var. Olayın esası bu. Galatasaray’ın gelişinden, finansal yapısından ve ulaşmak istediği noktadan endişeleri var. Galatasaray çok iyi yönetiliyor. Fitneyi araya sokup birlikteliği dağıtmak istiyorlar.” diye konuştu.
Erden Timur: “Güvenliği sağlama sorumluluğu polisin”
Galatasaray Sportif AŞ Başkan Vekili Erden Timur, Ali Koç’un polis eşliğinde stada girdiğini söyledi.
Timur, statta güvenliğinin o an poliste olduğunu belirterek, “Trafikteki yüzlerce araç durdurularak, polis eskortu eşliğinde içeri giriliyor. Emniyet görevlisi arkadaşlar var. Oradaki en üst rütbeli kişi yöneticilerimize güvenliği sağlayacaklarını söylüyor. Güvenliği sağlama sorumluluğu polisin. Aksine yer açıldı, hiçbir şey yapılmadı. Bazı görevliler bizim arkadaşlarımızı tutmuştur. Korumakla yükümlü oldukları insanlar değil, silahla gelenler korunmuştur. Kamu düzenini sağlamakla yükümlü kişiler, yol keserek eşlik etmiştir. Bunlar görüntülerde de mevcut.” diye konuştu.
Erden Timur, olayların nedeniyle ilgili, “Adalet sağlanmadığında, insanlar camialarının gücüyle -ki çok güçlü bir camiaya sahibiz- kaygılandırılarak hatalar yaptırıldıkça, federasyon eyyama göre karar verince bu böyle olur. Adaletin olmadığı yerde ot bitmez. Bir toplum hoyratlığa, dünyevi ve çıkar endişeleriyle bu kadar müsaade ediyorsa sonucu bu noktaya gelir. Daha da öteye gitmemesi için gerekenleri yapmamız gerek. Camianın beklediği asıp kesmeyi yapınca çok kolay kahraman olursunuz. Diğer tarafın yapmaya çalıştığı bu. Bunun sonunda herkes vicdanı hesabını verecektir. Bir tarafın başından beri kayrılması işi bu noktaya getirmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
Olaylar sırasında yaklaşık 200 polisin orada olduğunu belirten Timur, “Emniyeti sağlaması gereken devletin polisiydi. Memur arkadaşlara bir şey demiyorum ama onların başındaki kişi sorumlu. Orada çok olay yaşandı. Tehdit, hakaret, darp, linç girişimi var ama bir tane tutanak tutulmadı.” dedi.
“Birlikteliğimizi kimse zedeleyemez”
Erden Timur, “Ali Koç’un size düşmanlığı nereden geliyor?” sorusuna, şu yanıtı verdi:
“Bir mana bulamıyorum. Bu camiaların gerilmemesiyle ilgili çok çaba sarf ediyoruz. İki sene önce söylediğim şey sürekli konuşuluyor. Ondan sonra gerginliği artıracak hiçbir şey konuşmadım. 20’den fazla hakaret edildi, neler dendi neler. Tek sebebi birisinin başkasına bir şey yapması durumunda hesabını veremememiz. Bu hassasiyeti gösteriyoruz. Ancak benim Galatasaray’da bir görevim var. Kulübümün haklarını savunacağım tabii ki. Bunun nedeni bizim birlikteliğimizi zedelemek ya da başarılarımızı engellemek olabilir ama bunu kimse başaramaz. Son 10 yıldır içinde bulundukları durumdan da kaynaklanabilir. Bana neler neler yaptılar. Hiçbiri sorun değil. Bizim tek gayretimiz insanların bölünmemesi. Ne olursa olsun bu duruşumuzla gurur duyuyoruz.”
“Bu olaylar, Fenerbahçe’nin seçim siyaseti ve şampiyonluk yarışı için yapıldı”
Erden Timur, Süper Lig’de şampiyonluğa ulaşana kadar konsantrasyon ve birlikteliklerini korumaları gerektiğini belirtti.
Şampiyonluğa ulaşacaklarına inancını dile getiren Timur, “Bu olaylar, Fenerbahçe’nin seçim siyaseti ve şampiyonluk yarışı için yapıldı. Biz, sezon başında bu yıl için ‘Dayanışma ve konsantrasyon yılı’ demiştik. Başından beri böyle şeylerin olabileceğini biliyorduk. Esas dayanışma zor günde ortaya çıkar. Bugün ve Konyaspor maçına kadar olan süreçte Galatasaray camiasının göstereceği dirayete ve birlikteliğe şahit olacak. Finalleri oynamayı en iyi bilen takımız. Mayısların Galatasaray’ın yılbaşı olduğunu herkese bir kez daha göstereceğiz. Kararlılığımızı, vicdani olarak doğru yaptığımıza inancımızdan alıyoruz. Mücadele gücümüzü ve azmimizi idealist bakış açımızdan alıyoruz. Doğru yapmadan başka bir şey düşünmüyoruz. Biz devletimizin polisiyle karşı karşıya gelmeyiz. Hangi görüşte olursak olalım ülkemizin ve devletimizin yanında oluruz. Biz iyiyi ve doğruyu istiyoruz. Şampiyonluk da bu şekilde gelecek.” ifadelerini kullandı.
Sportif AŞ’deki görevinin devam ettiğini hatırlatan Timur, “Galatasaray’a hizmet amacıyla birlikteyiz. Sportif AŞ’deki görevim de devam ediyor. Tek amacımız şampiyonluk. Benim kararımı bu tür şeyler etkilemez. Benim için Galatasaray’ın korumasına ihtiyacım olduğu söyleniyor.” dedi.
Bunun üzerine araya giren Dursun Özbek, Türkiye Futbol Federasyonunda yaşadıkları bir olayı şöyle anlattı:
“Erden’in kimsenin korumasına ihtiyacı yok. Erden’i 7 senedir tanırım. Kulübe her konuda muazzam destek vermiştir. Ticari ve aile hayatını çok iyi biliyorum. Yapılan saldırıların, çıkarılan dedikoduların tek sebebi var. Birlikteliğimizi bozmak için araya fitne sokmaya çalışıyorlar. Ali Koç, daha önce, ‘Bundan sonra fıtratımızda olan, olmayan her şeyi yapacağız.’ demişti. Şu anda yapılan bu. Ancak meydan onun bildiği gibi boş değil. Federasyonda bir toplantıda Ali bey Erden’e ‘Seni mahvedeceğim. Koç ailesini tanımıyorsun. Ticaret hayatını bitireceğim. Gece uyku uyuyamayacaksın.’ dedi. Ben de kalkıp, ‘Sen kimsin.’ diyerek ayağa kalktım. O esnada Federasyon Başkanı saldalyesini geri çekince aramız açıldı. Ali Koç’a, ‘Ne diyorsun? Benim başkan vekilime bu lafları nasıl söylersin? Haddini bil otur.’ dedim. Aşağı oturdu. Bu sahte kabadayılık başka, bu olaylar başka şey. Erden’in kimsenin korumasına ihtiyacı yok. Yaptığı işler ortada. Biz iki sene görev yaptık. Köylerdeki küplerin bazılarının içinde bal, bazılarının içinde sirke vardı. Biz iyi insanlarız. Türkiye’de iyi futbol oynanmasını, mutlu futbol seyircisi olmasını istiyoruz. Biz bal küpüyüz.”