Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Hollanda ekibi PSV Eindhoven ile yarın yapacakları UEFA Şampiyonlar Ligi 2. eleme turu rövanş maçında işlerinin zor olduğunu ancak ellerinden gelen mücadeleyi vereceklerini söyledi.
Fatih Terim, Florya Metin Oktay Tesisleri’nde düzenlenen basın toplantısına Uruguaylı kaleci Fernando Muslera ile katıldı.
Gazetecilerin sorularıyla başlayan basın toplantısında Terim, yarınki maçın adını taşıyacağı statta oynanacağının hatırlatılması üzerine, “Kendi ismimi taşıyan statta da yıllarımı verdiğim Ali Sami Yen’de de hiç yenilmek istemem. Ümit ediyorum yarın takımımız iyi bir mücadele, tutkulu bir oyun ortaya koyar. ‘Olsun elendik ama çıkıp harika bir mücadele örneği gösterdiler, modern futbol örneği verdiler’ denmesini istiyorum. Tabii ki hiçbir şeyi bırakacak halimiz yok, her şeyi deneyeceğiz. Rakibimizin aldığı sonuç bize neredeyse çok az bir şans bırakıyor ama onu da deneyeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Deneyimli teknik adam ilk maça üçlü savunmayla başlaması hakkında ise şöyle konuştu:
“Bir strateji yaparsınız bazen bu da onlardan bir tanesiydi. Oyunu tutan, başta presi yapacaklarını bildiğimiz için oradan gol yemeden çıkan bir Galatasaray düşündük. 17. dakikada normal düzenimize döndük. Biz de şöyle bir huy vardır, o gün yeni neyse ona atıf yapılır, o gün de değişik olan üçlüydü. Kazansanız deha olarak çıkarsınız ama öyle bir niyetim yok. Biraz da bu soru beni geriye götürdü, çok sık konuşmadığımız için sanırım bazı şeyleri yanlış anlıyoruz, sosyal medyada, gazetede ne söyleniyorsa ona inanıyoruz. Esasında baktığımızda mayıstan sonraki duruma iyi bakmak gerek. Lig biter bitmez 11 oyuncu kaybettik. Etebo, Henry, Saracchi, Halil ve Gedson otamatik olarak kulüplerine döndüler. Mali sıkıntılarımız artı UEFA’nın bizi 3 yıl cezalandırmasından kaynaklanan ve bizim de mecburen kiralamak zorunda olduğumuz. Ve bu hep bana denk gelir, ağzımı açmam. Kötü şeyler Fatih Terim’e denk gelir ağzımı açmam. Bunun yanında Belhanda, Martin, Donk, Okan ve Şener de ayrıldı. Birdenbire ceza yemesine rağmen son iki hazırlık maçımızın en formda oyuncusu Oğulcan’ı da kaybettik. Lisans vermediler, en formda oyuncumuzdu. Özelikle atakta faydalanacağımız oyuncuydu. Bunlar yetmiyormuş gibi Yedlin ve Emre Akbaba korona oldu. 13-14 etti. Sağ bekimiz yok, orta sahamız sıfır, bir tane var o da Aytaç, 6 değil 8 denedim. Onun üçlü ve dörtlü ile alakası yok.”
Sezonu açtıklarında hala başkanlık seçimimin yapılmadığını hatırlatan Fatih Terim, “Açıkçası ben ve başkanımız aynı fikirde, Galatasaray kısa vadeye kalite eklemek için bu finansal yükün altına girecek durumda değil. Zaman zaman okuyorum, şu oyuncular gelmiş hayır demişim. Alioski üç sene 7,5 milyon artı bonus olursa… Normal sol bek değil bu sene oynadı, orta saha oyuncusu. Tabi ki kabul etmem. Maçtan sonra boşuna üç yıl demedim, Galatasaraylılar beni anlayacaktır. Bu, 3 yıldan vazgeçtik demek değildir. Bu işin içinde ne bir şeyden vazgeçeceğiz ne de bir şeyleri denemekten vazgeçeceğiz. Burada elimdeki kadroyla PSV karşısında çıkıyoruz, en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bir maç içinde kimsenin başına gelmeyecek işler bizim başımıza geldi. Buna rağmen oyunu dengeledik.” ifadelerini kullandı.
Terim elde ettikleri başarıların hatırlanması gerektiğinin altını çizerek, “İki defa üst üste şampiyon olduk. Bu arada Türkiye Kupası’nı ve Süper Kupa’yı aldık. Unutmayalım ve hatırlatalım. Üçüncü yıl 8 galibiyetle gelen bir Galatasaray varken pandemi denk geldi. O günden bugüne Galatasaray’da bir türlü istikrarı oturtamadık. Nedenini söyleyelim, bazı mevkilerde iki oyuncumuz varken onları kaybettik, üçüncüyü monte etmek zorunda kaldık. Bunlar istikrardan uzak işlerdir. Buna rağmen iki golle şampiyonluğu kaybettik. Pandemi nedeniyle bir türlü istikrarı temin edemedik. Bundan sonraki kadro planlamamız, üç transfer yapıldı dediniz. Eylül 8’e kadar başkan, yönetim, ben ve ekibimle beraber kalan sürede kadro planlamamıza aynı mantaliteyle devam edeceğiz. Bu üç transfer biri Boey sağ bek, biri Alex Rumen orta saha oyuncumuz ve van Aanholt bugün geldi o da sol bekimiz. Bunlar göreceksiniz ki tecrübeli oyuncular olacak ama esas ana tema 20-25 yaş arası yetenekli olan, ben, ekibim ve scout grubumuzun ortaklaşa çok uzun zamandır seyrettiğimiz oyuncuları almaya devam edeceğiz. Burada genç oyuncularımızın alacağı rakamları da dikkatlice izlemenizi rica ederim. 10 oyuncu da alsak elenebilirdik. Manchester elenmese şu an hazırlık dönemindeydik. Olabilecek ne varsa bizim aleyhimize oldu. Galatasaraylıların bilmesini isterim ki 3 yılı işaret ederken ‘üç yıl bana müsaade edin’ demedim, hiçbir şeyden vazgeçmeyiz, genel anlayışımız Galatasaray’ın geleceğini inşa etmek.” şeklinde konuştu.
“Ghezzal’ı çok istedim”
Deneyimli teknik adam, transfer gündemlerindeki Gedson Fernandes hakkında, şu açıklamayı yaptı:
“Gedson Galatasaray’da çok mutlu oldu, biz de onu seviyoruz ancak bu sene Gedson’u vermek istemediklerini söylediler. Buna rağmen 1 Eylül’e kadar bazı şeylerin değişmesini bekliyoruz. Her an her şey olabilir ama son cümleleri buydu. Hatta Türkiye’den başka kulüplerin de talip olduğu haberleri vardı ama onun Galatasaray’dan başka yerde oynayacağını açıkçası düşünmüyorum. Biz her şeye hazırlıklıyız, cezamız da bitti. Öyle 3-4 transferle kalmayacağımızı da söylemek isterim. Çünkü aşağı yukarı 20’ye yakın oyuncu boşalttık. Daha da olacak, ben çok net olarak tabi ki başarı istiyorum. Galatasaray ile her sene şampiyon olsam yetmez, hatta bunun da esprisini yaparız her sene şampiyonluklar önemlidir ama en önemli bu sene. Tabii ki başarı çok önemli ama bizim anlayışımız Galatasaray’ın geleceğin inşa etmek. Yol üzerindeki kilometre taşlarından ciddi bir miras bırakmak istiyorum. Ciddi bir jenerasyon bırakmak istiyorum.”
Fatih Terim, “Ghezzal’ı sizin istemediğiniz yönünde haberler çıktı. Bu doğru muydu?” sorusunu ise “Hayır tam tersi Ghezzal’ı çok istedim. Başkan da istedi. Şahsi oyunculara girmek istemiyorum ama bu tip şeyler spekülasyonu çok oluyor. Geçen sene her gittiğimiz deplasmanda olağanüstü seyirciyle karşılaştık yasak olmasına karşın. Bizim seyircimizi niye almıyorsunuz dedim, rica ettim. Ne olursunuz dedim, ben istememişim dediler. Benden teyit ettirmeden bu tip dolaşan şeylere ne siz ne de Galatasaraylılar itibar etmesin. Sonunda böyle söylediğiniz zaman doğrusu meydana çıkıyor. Çünkü ben kamuoyu önünde konuşuyorum.” şeklinde yanıtladı.
Terim, Rumen oyuncu Olimpiu Morutan’ın gündemlerinde olup olmadığı yönündeki soruya ise “Galatasaray’ın 1 Eylül’e kadar neler yapacağını göreceksiniz, nasıl bir anlayışla devam edeceğini. Hangi teknik adam Ghezzal’ı istemez de ‘istemedi’ diye bir şey çıkar. Söylemem gereken bazı şeyler var ama şu an söyleyemiyorum. Futbol dinamiktir transfer de böyledir. Bugün istediğiniz bir oyuncuyu yarın istemezsiniz ama dün vazgeçtiğiniz oyuncuyu bir gün sonra alırsınız. Listenizde olmayan ama sizin için fırsat transfer haline gelmiş oyuncuyu da alabilirsiniz. Dolayısıyla lütfen ben size ana hatlarını söylüyorum, kulübümüzün bazı tasarruflarını söylemem yanlış olur. O transferi yapamadığınız gibi bize çok pahalıya da mal olur. Morutan, çok iyi bir futbolcu, çok da beğeniyorum. O nasıl bize haber yollamış, bizim az paramız olduğunu biliyor herhalde, zayıf oynuyorum ki az para olsun beni alsınlar. Makul bir paraya herhalde Galatasaray yok demez. Hakikaten zevk verecek oyunculardan bir tanesi. O zevki de daha önce abileri burada verdi. Hagi, Popescu ve Ilie hala buradalar. Top ayağındayken herkesin mutlaka oynamasını isteyeceği bir oyuncu, gelişeceğini de düşünüyorum, ben de onu beğeniyorum.” yanıtını verdi.
“Bir jenerasyon bırakmak en büyük hedefim”
Galatasaray taraftarına da mesaj gönderen Terim, şu ifadeleri kullandı:
“En az onlar kadar biz de onları çok özledik. Taraftarlı oynasaydık belki de şampiyonluğu kaçırmazdık. Biz taraftarlarımızla bütünleştiğimizde çok daha etkili, yenilmez oluyoruz. Biz de heyecanlıyız, teknik heyetimle maç sonrası analiz yaparken acaba Eindhoven’daki full seyirci bir buçuk sene sonra bu kadar sessiz bir oyun oynayan bir grubu rahatsız mı etti? Bu düşünceye de kapılmadım değil. Bu iş taraftarla güzel, galibiyetler de taraftarla daha güzel kutlanıyor. Kötü sonuçlar da taraftarın desteğiyle daha rahat atlatılıyor. Biz de onları özledik inşallah yarın kavuşacağız. Elbette başarılı olmak için uğraşıyoruz, başarılı olmak için çalışıyoruz, başarılar var, olmalı. Burada bir mantalite, bir sistem ve benim aklımdakileri sahaya yansıtabilen bir takım ve bir jenerasyon bırakmak en büyük hedefim. Giderken böyle bir şey bırakmak istiyorum. Bana göre alınacak kupalardan, kazanılacak şampiyonluklardan daha büyük olan budur. Eğer bunu başarabilirsem bana göre benim başarılarımın en büyüğü bu olacak. Zamanında giderken böyle bir takım bırakmıştım, yine öyle bir takım bırakmayı kendime en büyük başarı olarak addediyorum. Onun için de bizim taraftarımıza ihtiyacımız var.”
Avrupa’daki takımlarla makasın açıldığının altını çizen Terim, “Özellikle ekonomik olarak çok açıldı. Dolayısıyla idare, teknik olarak da tesirlerini görüyoruz. Oyunun 75. saniyesine bakarsan bir sonuç ama geneline bakarsan sonuç değil bu bir düşüncenin karşılığı. Şu gerçeği kabul edelim ekonomik olarak yetişme imkanımız yok. Sizin ikiye alamadığınızı 20’ye alıyorlar. Bu oyuncuyu onlar buluyor da biz niye bulmuyoruz, buluyoruz, 15-16 yaşındaki bir oyuncuya 20 milyon avro verebilir miyiz, veremeyiz. Sekiz yaşındaki oyuncuya 4 milyon versek kıyamet kopar. Bugünlere geldiğimiz zaman üste çıkabiliriz. Onlar da biz de buluyoruz belki tarihte ilk defa altyapımıza bütçe koyacağız rakamını açıklayıp. Tarihte yok. 8-10 milyon vermek hiçbir şey onlar için sonuçta 40-50 kazanma ihtimali var. Bunların yarısından çoğunu da kaybediyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
Fatih Terim, yarın PSV karşısında sahaya çıkacağı 11’i de “Muslera, Yedlin, Luyindama, Marcao, Ömer, Emre Kılınç, Aytaç Kara, Sekidika, Kerem Aktürkoğlu, Mustafa Muhammed ve Barış Alper Yılmaz.” olarak açıkladı.
Muslera: Ne yazık ki talihsiz bir maç yaşadım, kalecilerin hayatında bu tip şeyler olabiliyor
Galatasaray Futbol Takımı Kaptanı Fernando Muslera da ilk maçta yaptığı hatalarla ilgili olarak, “Ne yazık ki talihsiz bir maç yaşadım, kalecilerin hayatında bu tip şeyler olabiliyor. Kimse böyle olsun istemezdi ama talihsiz bir maç yaşadım. Birçok destek mesajı aldım. Süper Lig’deki yerli kalecilerle devamlı görüşüyorum. Onun haricinde buradan çıkardığım dersler oldu ama en önemlisi başta beni en iyi tanıyan Sayın Fatih Hocam olmak üzere taraftarlar, takım arkadaşlarım herkes bana destek verdi. Bu maçtan bana kar kalan tek şey bu oldu. Hocamın bana verdiği destek çok önemli, çünkü benim potansiyelimi en iyi bilen o.” şeklinde konuştu.
Muslera, “Copa Amerika’da oynaman seni yordu mu? PSV maçında tam hazır mıydın?” sorusuna ise, “Tam tersi hem fizik hem mental olarak hazır geldim. Önemli maçlar oynuyorsunuz, bir hafta gibi kısa bir sürede bunu kaybetmezsiniz. Kalecilerin hayatında bu tip maçlar olabiliyor. Buradan ders çıkarmak için bunu bir araç olarak kullanmak gerekiyor. Fiziksel ve mental olarak hiçbir sıkıntım yoktu.” yanıtını verdi.