Başkent Tunus’taki Terörle Mücadele Yargı Merkezi’nden geçen hafta ifade vermesi için tebligat alan Gannuşi’nin sabah saatlerinde başlayan ifade süreci 9 saat sürdü.
Gannuşi, Tunus Nema Derneğine kara para aklama ve terör faaliyetlerini finanse etme şüphesiyle soruşturma başlatan Terörle Mücadele Yargı Merkezi’ne bağlı soruşturma hakimine ifade verdi.
Gannuşi’nin avukatlarından Samir Dilo, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Onlarca avukatın savunduğu Gannuşi’nin sorgusu 9 saat sürdü, şu an Gannuşi Terörle Mücadele Yargı Merkezi’nden ayrılıyor.” ifadeleriyle Gannuşi’nin serbest kaldığını duyurdu.
Gannuşi’ye destek vermek için yargı merkezi önünde yüzlerce taraftarlarının yanı sıra birçok siyasetçi de toplandı.
Nahda Hareketi Genel Başkan Yardımcısı Nureddin el-Bahiri, soruşturma öncesi basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Liderimiz Gannuşi’nin soruşturmaya konu olan Tunus Nema Derneği ile uzaktan veya yakından hiçbir ilişkisi yok. Soruşturma dosyasına herhangi bir neden gösterilmeden gelişigüzel Gannuşi’nin isminin eklendiğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Bağımsız yargıya destek vermek için ifade vermeye geldim”
Gannuşi, ifade vermeden önce yayımladığı basın açıklamasında, “Tek adam yönetimini getirecek yeni anayasa taslağına karşı çıktığım için kötü niyetli suçlamalarla karşı karşıyayım. Bağımsız yargıyı desteklemek ve yargıya olan saygımdan dolayı ifade vermeye geldim. Cumhurbaşkanı Kays Said’in yargıya yönelik baskı girişimlerini reddetmek için buradayım.” ifadelerine yer verdi.
Nahda Hareketinin siyasi bir komployla karşı karşıya olduğunu belirten Gannuşi, “Nahda Hareketini ve üyelerini terör ile ilişkilendirmek, devlete karşı komplo içerisinde olduğu iddiaları sistemli bir şekilde devam ediyor. Habib Burgiba ve Zeynel Abidin Bin Ali dönemlerinde de yargılandım ve hapse atıldım. Kendim için endişeli değilim, Tunus’un kazanımları ve vatandaşlarının ekonomik ve sosyal hakları için endişeliyim.” değerlendirmesinde bulundu.
Tunus Nema Derneği davası
Tunus resmi haber ajansının 5 Temmuz’da yayımladığı habere göre, Tunus Asliye Hukuk Mahkemesinin “terörle mücadele soruşturması” kapsamında 10 kişinin banka hesaplarının bloke edilmesi kararı alındığı açıklanmıştı.
Tunus Nema Derneği davası kapsamında, kara para aklama soruşturması çerçevesinde bankalardaki varlıkları bloke edilenler arasında Gannuşi ve oğlunun yanı sıra eski Başbakan Hammadi el-Cibali ile iki kızı ve eski Dışişleri Bakanı Refik Abdüsselam’ın bulunduğu aktarılmıştı.
14 Temmuz’da Terörle Mücadele Yargı Merkezi’nden ifade vermek üzere tebligat aldığını duyuran Gannuşi, 19 Temmuz’da sorgu hakimi önüne çıkacağını açıklamıştı.
Tunus’taki siyasi kriz
Tunus Cumhurbaşkanı Said’in 25 Temmuz 2021’de açıkladığı olağanüstü kararlar, ülkede bir tür “istisnai durum” oluşmasına yol açtı.
Meclisin çalışmalarını donduran ve milletvekili dokunulmazlıklarını kaldıran Said, 22 Eylül 2021’de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendine bağladı.
Cumhurbaşkanı Said, 13 Aralık 2021’de açıkladığı “siyasi krizden çıkışın yol haritası” ile ülkede 25 Temmuz 2022’de Anayasa değişikliği referandumu, 17 Aralık 2022’de de erken genel seçim yapılacağını duyurmuştu.
Tunus’ta bazı kesimler, Said’in kararlarını “darbe” olarak nitelendiriyor ve ülkenin demokrasiden uzaklaştığını savunuyor.