Giresun’un Alucra ilçesine bağlı Tohumluk köyü sınırları içinde “Sikorsky” tipi askeri helikopterin 5 Temmuz 2016’da düşmesi sonucu askeri personel ile eş ve çocuklarının da aralarında bulunduğu 7 kişinin hayatını kaybettiği kazada, yaralanan 8 kişi arasında bulunan 35 yaşındaki Cemalettin Çoban için o günden sonra zorlu bir süreç başladı.
Ankara’daki hastaneye sevk edilen Çoban, 36 gün yoğun bakımda kaldı. Bu süreçte 33 yaşındaki Maksude Çoban ise eşini hiç yalnız bırakmadı.
Fedakar eşinin sevgisi ile hayata bağlandı
Maksude Çoban, hastanede yatan eşi Cemalettin’in bilincinin, şimdi 11 yaşında olan oğlu ile kendisinin sesini duyduğunda açılabileceğini düşündü. Doktorlar, o günden sonra Çoban’a düzenli olarak eşinin ve oğlunun ses kaydını dinletmeye başladı.
Yoğun bakım servisindeyken bir ay boyunca sürekli ses kaydı dinletilen eşi Maksude’nin elini tuttuğu gün uyanan Çoban, yoğun bakımda mutluluk gözyaşları döktü. Maksude Çoban, taburcu edildiği günden bu yana eşine adeta bebek gibi bakıyor.
Cemalettin Çoban’ın kazadan iki yıl sonra Türk Hava Kuvvetlerinin akrobasi timi Türk Yıldızları gösterisini izlediğinde duygularını ağlayarak dile getirmesi, oğlu ve eşini de mutluluktan ağlattı.
Sürekli moralini yüksek tutmaya çalıştığı eşine fanatiği olduğu Beşiktaş maçlarını izleten, müzik dinleten ve gözünün önünden hiç ayırmayan Çoban, kahraman eşinin sağlık durumunun her geçen daha da iyiye gitmesi için çaba gösteriyor.
Gazi eşinin nefes alıp vermesi mutluluğu oldu
Eşi Cemalettin’i, birbirlerine duydukları sevginin ayakta tuttuğuna inanan Maksude Çoban, özveri ve fedakarlık dolu duygulandıran mücadelelerini, yaşamlarını sürdürdükleri Konya’daki evlerinde, AA muhabirine anlattı.
Çoban, kazanın olduğu ilk günden itibaren umudunu hiç yitirmediğini, 13 yıllık hayat arkadaşının her nefes alıp verişine şükrettiğini söyledi.
Yoğun bakımda gözlerini açtığı gün adeta mutluluktan uçtuğunu aktaran Çoban, “O gün öyle bir çığlık atmışım ki yoğun bakımda bile olduğumu unutmuşum. Eşimle ilgilenen doktor da ‘Bunu bekliyordum, eşinizi ancak sizin sevginiz uyandırabilirdi.’ diyerek durumu sevinçle karşıladı.” dedi.
Çoban, solunum cihazına bağlanan, konuşamayan ve 40 kiloya kadar düşen gazi eşinin gözünün önünde erimesine müsaade etmemek için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını anlatarak, sağlıkçılardan aldığı destekle hiçbir ayrıntıyı kaçırmadan bu süreci yönettiğini dile getirdi.
“Birbirimize bir bakışımız bize yetiyor”
Eşinin zamanla her şeyi öğrenmeye başladığını, solunum cihazından kurtulduğunu, gözüyle kendilerini takip etmeye başladığını aktaran Çoban, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dört yıl boyunca mamayla besledim. Süreç ilerledikçe beni anlamaya başladı. El işaretleri yapmaya ve kaşlarını oynatmaya başladı. İlk olarak kaş hareketleriyle anlaşmaya başladık. Ne demek istediğini anlamaya başladım. Daha sonra arabaya ve tekerlekli sandalyeye alıştırdım. Sosyal hayattan kopmaması için kalabalık yerlere götürmeye özen gösterdim. Bir arada olmamızın birbirimize iyi geldiğini düşünüyorum. Sürekli oğlumu ve beni yanında istiyor, görmediğinde üzülüyor. Birbirimize bir bakışımız, bir dokunuşumuz bize yetiyor. Artık bana ‘seni seviyorum’ diyebiliyor, bu bile bana verilebilecek en anlamlı hediye. Hiçbir zaman isyan etmedim, sağ olsun yeter.”
Eşinin, özellikle üniformalı komutanlar ziyarete geldiğinde çok mutlu olduğunu, ağladığını anlatan Çoban, internetten iletişime geçtiği Türk Yıldızları ekibinin kendilerini ziyaret ettiğini ve özel bir gösteri de yaptığını belirtti.
Maksude Çoban, gelişimi açısından eşine Beşiktaş maçlarını da izletmenin çok büyük katkısı olduğunu, çok heyecanlandığını, bazen tepki bile verdiğini dile getirerek, ömrü yettiğince hayat arkadaşının elini hiç bırakmayacağını kaydetti.