Harris, İsrail’in yoğun saldırıları altında bulunan Gazze Şeridi’ndeki çocuk felci hastalığı ve bununla ilgili yapılması planlanan aşılama programına dair AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Gazze’de 25 yılın ardından ilk kez çocuk felci vakasının görülmesinin nedeninin, sağlık sisteminin tamamen bozulması ve çevre tahribatı olduğunu belirten Harris, “Her yerde atık su var. İnsanların temel su ve sanitasyon sistemlerine erişimi yok.” dedi.
Sözcü Harris, Gazze’de aşılama oranlarının çok yüksek olmasından dolayı uzun süredir çocuk felci hastalığının görülmediğine işaret ederek “(7 Ekim 2023’te başlayan) Çatışmadan önce Gazze, dünyadaki en iyi çocuk aşılama oranlarından birine sahipti. Çocuk felci dahil çok yüksek aşılama oranlarına sahipti. Çocukların yüzde 95’inden fazlası çocuk felci aşısı olmuştu. Gazze istikrarlı olarak güçlü bir sağlık sistemi, temiz su ve sanitasyona sahip olarak kalsaydı hastalık Gazze’den uzak duracaktı. Ancak ne yazık ki çatışma ve yıkım bizi bu korkunç aşamaya getirdi.” diye konuştu.
“Çocukların felç kalma veya ölme olasılığı daha yüksek”
Harris, çocuk felcinin en kötü etkisinin felç bırakma riski taşıması olduğunu ve bazı vakaların ölümle sonuçlanabileceğini anlatarak yönetilmesi çok zor olan bu hastalığın bazen hiç semptom göstermeyeceğinin de altını çizdi.
“Hastalık herkesi etkileyebilir ancak çocuklar en kötü sonuçları almaya eğilimlidir. Çocukların felç kalma veya ölme olasılığı daha yüksek. Bu yüzden çocuklara odaklanıyoruz.” diyen Harris, felç geçirmiş bir çocuğun ömür boyunca felçli yaşama riskinin olduğunu vurguladı.
Harris, çocukların bu virüs nedeniyle sağlıklı hayatlarının olmama ihtimaline işaret ederek şunları kaydetti:
“(Gazze’de) Ancak risk altında çok sayıda çocuk olmasının nedeni her şeyden önce bu çatışma başladıktan sonra doğan tüm çocuklardır. Unutmayın, çatışma 10 ay önce başladı. Bu dönemde çok sayıda bebek doğdu. Hiçbiri aşılanmadı veya çok azı aşılandı. Bu yüzden 10 yaşın altındaki tüm çocukları aşılamak istiyoruz. Enfekte olursanız aşı sizi ciddi etkilerden koruyacaktır. Bu nedenle aşı çok etkili bir korumadır. (Aşı için) 640 bin civarında çocuğa ulaşmaya çalışıyoruz. Bunlar risk altında gördüğümüz çocuklar.”
DSÖ’nün yolladığı 1 milyondan fazla çocuk felci aşısının Gazze Şeridi’ne ulaşmasını “olumlu bir gelişme” olarak değerlendiren Harris, aşıların Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Yardım Fonunun (UNICEF) koordinasyonunda bölgeye ulaştırıldığını bildirdi.
Harris, UNICEF’in aşıları doğru sıcaklıkta tutmak ve etkili olduklarından emin olmak için gereken ekipmanı da Gazze’ye götürdüğünü belirterek aşıların hazır olduğunu ve aşılamayı yapacak sağlık personelinin eğitimlerinin tamamladığını dile getirdi.
“Mevcut koşullarda aşılamayı yapamayız”
Aşılamanın 3 ila 5 gün sürebileceğini kaydeden Harris, “Güvenlik ve erişim garantisine sahip değiliz. Gazze Şeridi’nin her yerinde 10 yaşın altındaki her çocuğa ulaşabileceğimizi bilmemiz ve bunu, bu aşılama döneminde yapmamız gerekiyor. Bu yüzden en azından çatışmalarda ara verilmesini istiyoruz ki bunu yapabilelim. Aşı yapacak kişilerin güvenliğini ve çocuklara ulaşabilmemizi garanti altına alabilmemiz kesinlikle kritik önem taşıyor.” ifadelerini kullandı.
Harris, aşılamanın 2 veya 3 turda tamamlanabileceğini, bu sebeple DSÖ’nün 1 milyondan fazla aşıyı Gazze’ye gönderdiğini söyledi.
Aşılamaya başlamak için belirli bir takvimlerinin olmadığını ifade eden Harris, sadece güvenlik garantisine ihtiyaç duyduklarını vurguladı.
Harris, normal şartlarda ağustos sonunda aşılamaya başlamayı planladıklarını aktararak “Mevcut durumda aşılamayı yapamayız. Çatışmalar yaşanırken, hava saldırıları varken ve güvenli bir şekilde seyahat edilebilecek yollar bile yokken bunu yapamayız.” diye konuştu.