Mizan İnsan Hakları Merkezi araştırmacılarından Hüseyin Hammad, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistinli çocukların çeşitli alanlarda yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle en temel haklarından dahi mahrum kaldığını söyledi.
“İsrail işgali; çocukların başta seyahat, tedavi ve yaşam gibi en temel haklarının önünde engel oluşturuyor. İsrail, Gazze’de olsun Batı Şeria’da olsun gözaltılar, yaralamalar, psikolojik eziyet ve hareket özgülüğünü kısıtlama gibi uygulamalarıyla Filistinli çocuklara karşı ihlallerini sürdürüyor.” diyen Hammad, özellikle hastalara yönelik seyahat kısıtlamasının bazen ölümle neticelenebildiğini ifade etti.
Hammad, Filistin’deki siyasi bölünmüşlüğün de çocuklara sunulan sosyal hizmetlerde eksiklik yaşanmasına yol açtığını belirtti.
Mizan İnsan Hakları Merkezine göre İsrail güçleri 2020 yılında Gazze Şeridi’nde 2 çocuğu şehit etti, 16’sını yaraladı, 7’sini ise gözaltına aldı.
“2020, Filistinli çocuklar için kötü bir yıl oldu”
“Kovid-19 salgını, artan fakirlik ve İsrail ihlalleri nedeniyle 2020 Filistinli çocuklar için kötü bir yıl oldu.” diyen Hammad, bölgedeki yoksulluk nedeniyle çocukların salgından korunabilmesi için gerekli ortam ve şartların sağlanamadığını dile getirdi.
Yıllardır devam eden İsrail ablukası nedeniyle zaten kötü olan ekonomik durumun salgınla artık baş edilemez bir hal aldığını, bu nedenle onlarca çocuğun çalışmak ya da dilenmek zorunda kaldığını anlatan Hammad, bu durumun çocuklara karşı işlenen bir suç olduğunu ve uluslararası çocuk hakları kapsamında yasaklandığını vurguladı.
Hammad, dilencilikle mücadele için çocukları rehabilite eden bilimsel ve sosyal programlar oluşturarak onları koruyacak yasalar çıkarılması çağrısında bulundu.
Gazze Şeridi’nde dilenmek zorunda kalan çocuklar
Sosyal Kalkınma Bakanlığı Sözcüsü Azize el-Kehlut, Gazze Şeridi’nde dilenen çocuk sayısının yaklaşık 400 olarak belirlendiğini söyledi.
Yaşanan bu durumun, İsrail ablukası ve Filistin’deki siyasi bölünmüşlükten kaynaklandığını aktaran Kehlut, “Gazze Şeridi’nde yaşanan zor şartlar nedeniyle boşanma oranları da arttı. Aileler dağıldı, çocuklar sıcak aile ortamlarından koptu.” dedi.
Salgının başladığı 2020 yılından bu yana dilenen çocuk sayısının gözle görülür şekilde arttığına dikkati çeken Kehlut, çocukların günlük yaşamlarını idame ettirecek geliri elde edebilmek için sokaklarda çare aradığını dile getirdi.
Uzaktan eğitimden tüm çocuklar faydalanamıyor
Mizan İnsan Hakları Derneğinde araştırmacı Basim Ebu Ceri de Gazze’deki fakirlik oranı ve ablukanın dayattığı kısıtlı imkanlar nedeniyle çocukların uzaktan eğitimden yeteri kadar faydalanamadığını kaydetti.
Pek çok ailenin akıllı telefon, tablet ya da bilgisayar gibi cihazlara veya internete erişiminin olmadığına işaret eden Ebu Ceri, okullardaki öğrencilerin yüzde 34,83’ünün çevrim içi eğitime katılamadığını aktardı.
Ailelerin ne yazık ki çocuklarının sadece gıda, ısınma ve giyecek gibi temel ihtiyaçlarını karşılayabildiğini ifade eden Ebu Ceri, Gazze ile İsrail arasındaki telleri aşan ve gözaltına alınan çocukların yüzde 71, 4’ünün okulu bırakan ve eğitimini tamamlayamayan öğrenciler olduğuna dikkati çekti.
Ailesine destek olmak için maske satıyor
Gazze’de maske satan 12 yaşındaki Ahmed, salgınla birlikte maddi durumu kötüleşen ailesine destek olmak için çalışmak zorunda kalan onlarca çocuktan sadece biri.
Ailesinin içinde bulunduğu şartlar nedeniyle uzaktan eğitim sürecine dahil olamayan 8 yaşındaki Rami el-Hatib de Kovid-19’un bölgedeki yansımalarından olumsuz etkilenen çocuklardan.
Rami’nin annesi Dua, “İnternet alamadık. Her gün bilgisayar ya da akıllı telefon da bulamıyorduk. Bu yüzden oğlum derslerine ara vermek zorunda kaldı.” dedi.