Saldırılar sonucu defalarca yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı barınma merkezleri ve okullardaki nüfus yoğunluğu, altyapının tahrip olması sonucu sokaklarda biriken atık sular, çöp yığınları, temiz içme suyu, temizlik malzemeleri ve ilaca erişimde yaşanan sıkıntı, sıcak hava ve sinek gibi haşeratın çoğalması nedeniyle salgın hastalıklar hızla yayılıyor.
Başta çocuklar olmak üzere çok sayıda kişide uyuz ve su çiçeği gibi bulaşıcı cilt hastalıkları gözlemleniyor.
Salgından en çok çocuklar etkileniyor
Kuzeydeki Gazze kentinin doğusundaki El-Ehli Baptist Hastanesinde, cilt hastalıklarına yakalanan çocuklar kısıtlı imkanlarla da olsa tedavi edilmeye çalışılıyor.
Seca Kireyyim’in, 9 yaşındaki oğlu da hastanede tedavi gören çocuklardan biri.
Kireyyim, suların kirli oluşu, sığındıkları okullardaki kötü hayat koşulları, okulların aşırı kalabalık oluşu ve temizlik maddelerinin bulunmayışı nedeniyle çocukların cilt hastalıklarına yakalandığına işaret etti.
Çocukların yeterli şekilde beslenemediğine ve tedavi için gerekli ilaç ve merheme ulaşamadığına değinen Kireyyim, “Bu çocuklara merhamet edin.” diyerek dünya ülkelerine seslendi.
Rana Ebu Kernub’un kızı ise hastanede su çiçeği tedavisi görüyor.
Kernub, “Okullar temiz değil ve aşırı kalabalık. Her yer çöp yığını ve atık sularla dolu, banyo yok, temiz su yok, yiyecekler bile sağlıklı değil. Hava sıcak ve sinek çok fazla, görülmemiş bir kirlilik var.” diyerek cilt hastalıklarına sebep olan nedenleri sıraladı.
El-Ehli Baptist Hastanesi doktorlarından Muhammad eş-Şeyh de göç edilen yerlerdeki nüfus yoğunluğu ve kirlilik nedeniyle cilt sorunlarının yaygınlaştığını dile getirdi.
Şeyh, cilt hastalıklarının önüne geçilmesi için derhal temiz su ve ilaca erişimin sağlanması, atık suların arıtılması, çöplerin toplanması ve barınma merkezlerine sağlıklı gıda girişinin olması gerektiğini vurguladı.
Aileler okullarda üst üste yaşıyor
Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Hanun’dan Yeni Beyt Lahiya bölgesinde bir okula sığınan Muhammed Besyuni, çocuklarının bölgedeki atık sular nedeniyle cilt hastalıklarına yakalandığını söyledi.
Besyuni, “Okullarda küçük sınıflarda 4-5, büyük sınıflarda ise 7-8 aile yaşıyor. Hepsi üst üste. İnsanların yiyecek satın alacak paraları yok. Fiyatlar çok yüksek.” diyerek bölgede yaşanan sıkıntılara dikkati çekti.
Deyr el-Belah’ta da aynı manzara göze çarpıyor
Kardeşlerinin çocuklarıyla birlikte kuzeyden Gazze’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah’a göç eden Nusra Ebu’l Ata da “Hepimizde alerji ve cilt hastalığı oluştu. Kaşıntıdan ölüyoruz, buna nereden ilaç bulacağız.” diye sordu.
İsrail saldırılarında eşini, çocuklarını ve kardeşlerini kaybettiğini belirten Müdellel Selman Ebu’l Ata da defalarca göç etmek zorunda kaldıklarını, kardeşlerinin çocuklarıyla bir çadırda yaşadığını ifade etti.
Ebu’l Ata, atık sular, hijyenin olmaması, haşerat ve sıcak havanın da etkisiyle çocuklarda su çiçeği ve uyuz benzeri cilt hastalıkları oluştuğunu aktardı.
Çocukların yanı sıra kadınlarda da aynı rahatsızlıkların görüldüğünü söyleyen Ebu’l- Ata, tedavi için her yolu denediklerini ancak sınır kapılarının kapalı olması nedeniyle ilaç bulamadıklarını sözlerine ekledi.