İsrail’in yaklaşık 15 yıldır havadan, karadan ve denizden kuşattığı Gazze Şeridi’nde, 365 kilometrekare alanda 2 milyondan fazla insan yaşıyor. Abluka, dünyanın nüfus yoğunluğu en yüksek bölgeleri arasında gösterilen Gazze’deki hayatı, ekonomi başta olmak üzere pek çok yönden olumsuz etkiliyor. Filistin resmi verilerine göre, Gazze’de işsizlik oranı yüzde 50’ye ulaşmış durumda.
Gazze’nin her yerinde kendini hissettiren abluka, her alanda bölge halkının hayatını zorlaştırırken, özellikle kış aylarında halkın çektiği çileler katlanıyor.
Fakir halk, pek çok hizmetten yoksun kenar mahallelerde derme çatma evlerde ve barakalarda kendi imkanlarıyla ısınmaya çalışıyor. Anne babalar, barakalarda tenekelerde, metal varillerde ya da taştan hazırladıkları yerlerde ateş yakarak, çocuklarını soğuktan korumanın yollarını arıyor.
Kapalı alanda odun ya da kömür yakılması sonucu oluşan duman, çocukların sağlığını tehdit etse de başka alternatif bulunmaması çoğu yoksul aileyi bu yönteme başvurmak zorunda bırakıyor.
Gazze’nin güney kesimindeki Han Yunus kentine bağlı Nehr el-Barid bölgesinde ikamet eden, Filistinli anne Cihad Ebu Muhsin de halkın “ateş sobası” ismini verdiği metal bir varilde yaktığı ateşle çocuklarını soğuktan korumak için çaba sarf ediyor.
Yaşlı eşi ve 2 çocuğuyla yaşam mücadelesi veren Ebu Muhsin, AA muhabirine, tam korunaklı bir eve sahip olmadıklarını, zorluklar içinde acı bir hayat yaşadıklarını söyledi.
Ebu Muhsin, “Zor insani şartlar altındayız. Günlük yiyeceğimizi bulmakta zorlanıyoruz. Temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamıyoruz. Yaptığımız bu soba, bizim için kış aylarında kurtarıcı. Tüp ya da elektrik bulamadığımız için bununla ısınıyoruz.” dedi.
Sadece ısınmak için değil yemek pişirmek için de kullanılıyor
Bölgedeki bir başka aileden Rafet Sultan, Gazze’de çok uzun süren elektrik kesintileri olduğunu, elektrikli soba ya da tüplü ısıtıcılarla ısınma imkanı bulamayan aileler için bu tür, ev yapımı sobaların tek alternatif olduğunu belirtti.
Yedi çocuğuyla derme çatma bir evde yaşadıklarını, en basit yaşam gereksinimlerine bile sahip olmadıklarını ifade eden Sultan, ateş sobalarının yalnızca ısınmak için değil, yemek pişirmek ve ayrıca geceleri aydınlanmak için de kullanıldığını dile getirdi.
Sultan, “Kış geceleri şiddetli soğuklar nedeniyle çok sert geçiyor. Yağmur suları daima eve akıyor, evleri ve eşyaları sular altında bırakıyor. Çocuklar zor şartlar nedeniyle hep hasta.” diye konuştu.
İlgili kurum ve kuruluşlardan daha iyi barınabilecekleri bir ev konusunda yardım talep eden Sultan, özellikle küçük çocukları ile yaşlı anne babasının yaşadığı bu çileden kurtulması için bunu istediğini dile getirdi.