Gazze’deki hükümetin medya ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail engeli nedeniyle insani yardımların ulaştırılamadığı Gazze Şeridi’nin kuzeyinde ve Gazze kentinde açlıktan ölen çocukların sayısının 15’e yükseldiği hatırlatılarak, 700 bin Filistinlinin de şiddetli açlık tehdidiyle karşı karşıya olduğu belirtildi.
Açıklamada, Gazze Şeridi’nde açlık seviyesinin çok arttığı ve 2,4 milyon kişinin büyük gıda sıkıntısı çektiği ifade edilerek, “Bazı ülkeler birkaç uçakla havadan yardım sağlama üzerinde çalıştı. Ancak herkesin bildiği gibi bu, Gazze halkına yardımların ulaştırılması için en iyi yol değil. Havadan ulaştırılan gıda yardımları faydasız.” denildi.
Açıklamada, “kara sınırından yardımların girmesi konusuna çalışılmaması ve havadan yardım gönderilmesinin, işe yaramaz şov ve propaganda yöntemleri izlenerek, sorunun köklü çözümünden kaçılması bağlamında gerçekleştiği” savunuldu.
Bölgedeki açlığın sorumlusunun ABD yönetimi, uluslararası toplum ve İsrail işgali olduğu vurgulanan açıklamada, “Biz, iyi niyetle havadan yardım yapan ülkeler olduğu gibi, işgalcilere silah sağlayan ve daha fazla katliam yapılmasına yeşil ışık yakan, ABD ve diğerleri gibi kötü niyetlerle havadan yardım yapan ve fiilen savaşa katılan ülkelerin de olduğuna inanıyoruz.” ifadesine yer verildi.
Açıklamada havadan yardım gönderilmesinin Gazze’deki halk için tehlikeli sonuçlar doğurmaya başladığı, bu yardımların bir kısmının Gazze’nin sınır çitlerine yakın alanlara, bir kısmının ise işgal edilen bölgelere indiği ve dolayısıyla insani yardım almak isteyen Filistinlilerin hayatını tehdit ettiği belirtildi.
Havadan indirilen bazı insani yardımların ise denize düştüğü için vatandaşlara ulaşmadığına ve yetersiz olduğuna dikkat çekilen açıklamada, buna karşın karadan insani yardımların ise bundan çok daha fazla miktarda ve çok daha güvenli bir şekilde bölgeye ulaştırılabileceği vurgulandı.
Açıklamada, “Ayrıca havadan indirilen yardımlar asla adil olamaz. Bu, 2 milyon 400 bin kişinin sokaklara çıkmasını ve güvenli olmayan bölgelere inen bu yardımların peşinden koşmasını gerektirir. Ki bu utanç verici, aşağılayıcı ve insanlık dışıdır. Sınır kapılarının insani yardım konvoylarına kapatılması politikası, uluslararası insan haklarını hukukunu ve tüm uluslararası sözleşmeleri ihlal eden bir savaş suçudur.” denildi.