Talal Ebu Zarife, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hamas’ın aşırılık yanlısı olmadığını belirterek, “Gazze Şeridi’ni yöneten Hamas, son yıllarda aşırılıkçı gruplarla çatıştı ve onların Gazze’de var olmasına fırsat vermedi.” dedi.
- İsrail saldırıları nedeniyle Gazze’deki nüfusun yüzde 70’i yerinden edildi
- BM: İsrail’in düzenlediği saldırılarda ölen Filistinlilerin yüzde 40’ı çocuk
- İsrail, Gazze’de 18 günde bir atom bombası gücünde patlayıcı kullandı
- İsrail’in Gazze’ye uyguladığı abluka ve tecrit karanlık çökünce daha fazla gün yüzüne çıkıyor
İsrail’in uluslararası kanunları çiğnediğini vurgulayan Ebu Zarife, “Filistin direnişinin DEAŞ’a benzetilmesi ve şeytanlaştırılmasıyla ilgili hiçbir söylem doğru değildir. Hamas’ın yaptığı, topraklara el koyan, evleri yıkan ve kutsallara saygısızlık eden İsrail işgaline karşı koyan Filistin halkının çabalarının bir parçasıdır.” diye konuştu.
“İsrail’in soykırım yapmasını meşrulaştırmak için DEAŞ yaftası kullanılmamalı”
Hamas’ı DEAŞ’a benzetme girişimlerine ilişkin Ebu Zarife, “İsrail, Hamas’ı DEAŞ’a benzeterek katliamlarını meşrulaştırmaya çalışıyor. İşgalci İsrail’in, Gazze’deki Filistinlilerin kanını dökmesini ve soykırım yapmasını meşrulaştırmak için DEAŞ yaftalaması kullanılmamalı.” ifadelerini kullandı.
Ebu Zarife, Gazze’de Hamas’ın diğer Filistinli direniş gruplarıyla ilişkisine değinerek, “Tüm silahlı eylemleri, işgale karşı koyma şeklimizi ve araçlarımızı belirleyen Filistin Direniş Grupları Ortak Operasyon Odası aracılığıyla ulusal bir çerçeve içinde yönetiyoruz.” diye konuştu.
Direnişin işleyişine ilişkin Ebu Zarife, “Hiçbir Filistinli oluşumun tek başına ulusal mutabakata aykırı veya Filistin davasının çıkarlarına zarar veren adımlar atmasına izin verilmez.” dedi.
“Hedef alınan Hamas değil, Filistin halkıdır”
Ebu Zarife, İsrail’in saldırılarının yalnızca Hamas’a yönelik olmadığını vurgulayarak, “Şu ana kadar çok şehit verdik, çok kişi yaralandı. Nüfustan kaydı silinen aileler var. İşgalci İsrail saldırganlığı ve katliamlarıyla Hamas, El Fetih veya İslami Cihad ayrımı yapmıyor, hedef alınan Hamas değil, Filistin halkıdır.” şeklinde konuştu.
Gazze’de yaşananlara dikkati çeken Ebu Zarife, “Gazze’de yapılan şey uluslararası hukuka ve uluslararası insancıl hukuka aykırı olan soykırım ve toplu katliamdır.” değerlendirmesinde bulundu.
“ABD’nin İsrail’e siyasi ve hukuki koruma sağlama hakkı yok”
Ebu Zarife, ABD’nin İsrail’e yönelik desteğine ilişkin, “Gazze’ye yönelik saldırılarını devam ettirmesi için ABD’nin İsrail’e siyasi ve hukuki koruma sağlamaya hakkı yoktur.” ifadesini kullandı.
Talal Ebu Zarife, “Filistin halkına yönelik saldırı ve katliamların derhal durdurulması” çağrısı yaptı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant, Hamas’ı DEAŞ’e terör örgütüne benzeten ifadeler kullanmıştı.
Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi, “Aksa Tufanı”na katıldı
Marksist görüşe sahip Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi, 1969 yılında George Habaş’ın liderliğindeki Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nden ayrılan Nayif Havatime tarafından kuruldu.
Filistin’de 1970 ve 1980’de siyasette önemli bir rol oynayan cephe, çeşitli askeri operasyonlar da düzenledi.
Sovyetler Birliği’nin çöküşünün ardından 90’lı yıllarda cephenin etkisi azaldı.
Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesinin askeri kanadı Ulusal Direniş Tugayları Şehit Ömer el-Kasım Güçleri de el-Kassam Tugaylarının öncülüğündeki “Aksa Tufanı Operasyonuna” katıldı.