İsrail’in uyguladığı abluka ve saldırılarını sürdürmesi dolayısıyla şiddetli gıda kıtlığı ve açlığın kol gezdiği Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yaşayanlar, uzun saatler boyunca deniz kıyısına insani yardımın ulaşmasını beklemelerine rağmen bekleyişleri sonuçsuz kaldı.
Uzun bekleyişlerine rağmen Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yaşayan Filistinlilerin karadan veya havadan yardım ulaşması umutlarının gerçekleşmemesi, onların acılarını artırıyor ve içinde bulundukları zor durumu daha da kötüleştiriyor.
Ürdün ordusundan dün yapılan açıklamada, Ürdün Silahlı Kuvvetlerinin, Gazze halkı için insani yardım içeren 4 indirme gerçekleştirdiği belirtilmişti.
Yardımların C130 nakliye uçakları ile paraşütlerle indirildiği işaret edilen açıklamada, 4 uçaktan birinin Fransa Silahlı Kuvvetlerine ait olduğu kaydedilmişti.
Yardım bekleyen yüzlerce kişiden biri olan Filistinli Abdulhalik Muslim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Ürdün’den hava yoluyla Gazze Şeridi’nin kuzeyine insani yardım indirilebileceğine dair haberler aldık. Uzun saatler bekledik ama sonuç alamadık. Bize ne havadan ne karadan yardım ulaşmadı.” diye konuştu.
Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki durumu “gerçek bir trajedi” olarak nitelendiren Muslim, yavaş yavaş ölümle karşı karşıya olduklarını, un ve pirinç sıkıntısı çektiklerini dile getirdi.
Muslim, ABD, dünya ülkeleri ve Türkiye’ye, sakinlerinin kıtlık çektiği Gazze Şeridi’nin kuzeyine yardım ulaştırmaları çağrısında bulundu.
Bekir Abdulal da “ciddi gıda kıtlığı çeken çocukları” için yaşamaları ve onlara gıda sağlamaları gerektiğini söyledi.
Üç günde bir öğün yemek yediklerini, hızla zayıfladıklarını, uzun süreli oruç ve açlık yaşadıklarını belirten Abdulal, yardımların gelmesini sabırsızlıkla beklediklerini ancak hiçbir şey alamadıklarını ifade etti.
Abdulal, yaşadıkları bu durumun Arap ülkelerinin ve dünyanın dikkatini çekerek Gazze Şeridi’nin kuzeyine yardım ulaştırmasını ve orada yaşayan halkın acısını hafifletmesini umduğunu aktardı.
Yusuf er-Radii ise içinde bulundukları durumdan rahatsızlığını dile getirerek, “Gazze Şeridi’nin kuzeyinde dört aydır yardım bekliyoruz ve o zamandan bu yana unumuz yok, ayrıca hayvan yemi stoklarımız da tükendi. Ne karadan ne de havadan herhangi bir yardım ulaşmadı.” dedi.
Radii, Arap ülkelerine, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki açlık trajedisini durdurmak ve orada kuşatma altındaki sakinlere yardım sağlamak için acilen müdahale etmeleri çağrısında bulundu.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana uyguladığı abluka nedeniyle Gazze ili sakinleri, buğday ve un stoklarının tükenmesi üzerine hayvan yemi yemek zorunda kaldı.
Gazze’ye insani yardımların ulaştırılması için güvenli koşullar sağlanmalı
Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisine (OCHA) bağlı Filistin’deki insani yardım ekibi, yaptığı açıklamada, Han Yunus’taki askeri operasyonların merkezi konumunda bulunan Emel Hastanesi’nden aralarında hamile kadın, anne ve bir yenidoğanın da bulunduğu 24 hastanın tahliyesinin yapıldığı hatırlatıldı.
Tahliye hakkında İsrail güçlerine haber verilmesine rağmen Dünya Sağlık Örgütü liderliğindeki konvoyun hastaneden ayrıldığı andan itibaren saatlerce engellendiği vurgulanan açıklamada, İsrail ordusunun hastaları ve personeli “zorla” ambulanslardan indirdiği ifade edildi.
Açıklamada, yardım konvoylarının ateş altında olduğu ve düzenli olarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasının engellendiği kaydedilerek, “İnsani yardım çalışanları taciz edildi, korkutuldu veya İsrail güçlerince alıkonuldu, ayrıca insani altyapı vuruldu.” denildi.
Gazze’ye insani yardımların ulaştırılmasında güvenli koşullar sağlanmamasının sahadaki çalışanların alıkonulması, yaralanması riskini doğurabileceği vurgulandı.
DSÖ, İsrail’e “Gazze’ye insani yardım misyonlarının sürekli geçişine izin vermesi” çağrısı yaptı
Öte yandan, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom, X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, DSÖ, BM ve Filistin Kızılayı ekiplerinin Gazze’nin güneyindeki Han Yunus bölgesinde bulunan ve kuşatma altındaki Emel Hastanesi’ne ulaştığını ve oradaki 24 hastayı başka hastaneye naklettiğini söyledi.
“Emel Hastanesi, 22 Ocak-22 Şubat tarihleri arasında 25 kişinin ölümüne ve kullanılmaz hale gelmesine neden olan 40 saldırıya maruz kaldı.” ifadesini kullanan Ghebreyesus, 31 hastanın hala hastanede olduğunu bildirdi.
Ghebreyesus, Filistin Kızılayı çalışanlarının görevlerini tam koordinasyon onayı ve güvenlik güvenceleriyle gerçekleştirmelerine rağmen Emel Hastanesi’nden ayrılırken kötü muameleye uğradığı ve aşağılandığını belirtti.
Üç sağlık görevlisinin gözaltına alındığını bildiren Ghebreyesus, “Sağlık personellerinden biri serbest bırakıldı. Diğer iki kişinin ve diğer tutuklu sağlık çalışanlarının derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu tür durumların tekrarlanmasının hayat kurtaran yardımların ulaştırılmasını daha da geciktirdiğini ve engellediğini kaydeden Ghebreyesus, “İsrail’e, (Gazze’ye)insani yardım misyonları için sürekli, güvenli ve onurlu geçişe izin vermesi çağrısında bulunuyoruz. Ateşkes çağrısında bulunuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.