Kudüs İslami Vakıflar İdaresi’nden adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2024 yılı boyunca 53 bin 605 fanatik Yahudinin Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlediğini ifade etti.
Bu rakam, fanatik Yahudilerin 2003 yılından bu yana Mescid-i Aksa’ya yaptığı baskınlara dair istatistikler incelendiğinde şu ana kadarki en yüksek rakam olarak kayıtlara geçti.
2023 ve 2022’de bu sayı 48 bini aşmış, 2021’de ise yaklaşık 35 bin olarak kaydedilmişti.
İsrail polisinin kararıyla 2003’te başlayan ve genellikle cuma ve cumartesi günleri dışında haftanın her günü düzenlenen baskınlar, Yahudi bayram günlerinde ise yoğunlaşıyor.
Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri, yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin geçen yıl boyunca Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınlarını kınadı.
Sabri, “Geçtiğimiz sene, Mescid-i Aksa’ya yapılan sürekli baskınların arttığı ve ibadetlerin engellendiği acı verici olaylarla dolu bir yıl oldu.” ifadelerini kullandı.
2024’te özellikle Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da Filistinli sivillere karşı cinayet ve yıkım suçlarının işlendiğini vurgulayan Sabri, şunları kaydetti:
“Bu çirkin ihlaller, İsrail işgalinin gerçek yüzünü ve uluslararası toplumun insan hakları konusundaki sahte iddialarını ortaya çıkardı. Dünya, Filistin halkını işgalin zulmünden koruyamadı. Bütün bu zorluklara rağmen, Filistin halkı haklarına sahip çıkmaya devam ediyor.”
Sabri, İslam dünyasını, Filistin davasını desteklemek için birleşmeye ve çaba göstermeye, uluslararası toplumu da özgürlüğü ve bağımsızlığına kavuşana kadar Filistin’e destek olmaya çağırdı.
Mescid-i Aksa’ya ilişkin statüko
Ürdün, 1994’te İsrail ile imzaladığı Vadi Araba Anlaşması uyarınca Kudüs’teki dini işlerden sorumlu ülke olarak kabul ediliyor.
Yine 2013’te Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas arasında imzalanan anlaşmaya göre, Kudüs ve oradaki kutsal mekanların savunulması ve vesayet hakkı da Ürdün’e verildi.
Anlaşmaya göre Mescid-i Aksa; Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Daha önce Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin izni dahilinde Mescid-i Aksa’yı ziyaret eden Yahudiler, 2003’ten bu yana Vakıflar İdaresinin egemenliğini ihlal eden İsrail’in tek taraflı kararı çerçevesinde polis eşliğinde Müslümanların kutsal mabedine giriyor.
İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa’da “sadece Müslümanların ibadet edebildiği diğer dinlerin mensuplarınınsa sadece ziyaret edebileceği” tarihi statükonun korunduğunu savunuyor.
Ancak fanatik Yahudilerin İsrail polisi korumasında Aksa’ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini ritüelleri yerine getirmeleri sıkça kameralara yansıyor.