Diyarbakır’ın Çüngüş ilçesinde Karakaya Baraj Gölü kıyısındaki Akdeniz iklimine sahip Geçit köyünde kışlık dermanlık narlar balkonlara asılarak muhafaza ediliyor.
Mikroklima iklime sahip Geçit köyündeki onlarca ağaçta nar başta olmak üzere portakal, mandalina, limon, zeytin, cennet hurması gibi birçok meyve üretiliyor.
Yılın bu ayında köyde nar bereketi yaşanıyor. Ağaçlardan toplanan narlardan çatlamamış olanlar meyve suyu üretimi için fabrikalara gönderiliyor. Çatlayan narlar kabuklarından ayıklandıktan sonra ezilerek suyu çıkarılıyor.
Nar suyu, kurulan kazanlarda odun ateşinde saatlerce kaynatılarak, nar ekşisine dönüştürülüyor. Hasadı yapılan narın bir kısmı ise kışın tüketilmek üzere balkonlara ve evlerin çatısına asılıyor.
“Bu köyde geçim kaynağımız nar”
Geçit köyü muhtarı Cuma Toğrul, AA muhabirine, köylerinin özel iklim yapısıyla Akdeniz Bölgesi’ne özgü meyve çeşitlerini yetiştirmeye elverişli olduğunu söyledi.
Köyde yetiştirdikleri narlarda hasat zamanı olduğunu ifade eden Toğrul, “100 tona yakın hasadımız oldu. Fabrikaya da gönderdik. Bir kısmını nar ekşisi yapıyoruz. Bu köyde geçim kaynağımız nar.” dedi.
Nar ekşisini geleneksel yöntemlerle hazırladıklarını anlatan Toğrul, hiçbir katkı madde kullanmadıklarını belirtti.
Toğrul, kaynatma ve damıtma yöntemi ile hazırladıkları nar ekşisinin birinci kalite olması için 100 kilogram nardan ortalama 3 litre nar ekşisi hazırladıklarını kaydetti.
Balkonlara “kışlık dermanlık nar” asılıyor
Eski bir geleneği de sürdürdüklerini dile getiren Toğrul, kış aylarında tüketilmek üzere bir miktar narı da balkonlara ve evlerin çatısına astıklarını anlattı.
Toğrul, “Bu narları hastalarımız için hamileler için balkonlara asıyoruz. Astığımız narların sonbahar güneşinde kabuğu kuruyor, şubat ve mart aylarına kadar dayanıklı kalıyor. Bunlara ‘kışlık dermanlık nar’ diyoruz. Markette, pazarda bulamazsın ama evlerimizde rahatlıkla bulursunuz.” diye konuştu.
“Narları astığımızda güneş alıyor ve daha sağlam kalıyor, çürümüyor”
Köyde yaşayan ve babasından kalan nar bahçesindeki üretimle geçimini sağlayan Resul Demir (65) de köylerinin sıcak olduğunu, kış mevsimini çok hissetmediklerini belirtti.
Çocukluğundan bu yana nar hasadı yapıp, nar ekşisi ürettiklerini anlatan Demir, kendilerinden sonra da çocuklarının bu işi devam ettireceğini kaydetti.
Demir, köylerinde çok fazla nar ağacı olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“Ürettiğimiz nar ekşimiz de organik. Narların bir kısmını kış mevsiminde tüketmek amacıyla iplere bağlayıp evin belirli köşelerine asıyoruz. Narları astığımızda güneş alıyor ve daha sağlam kalıyor, çürümüyor. Kışın bir misafir geldiğinde veya bir kişi hasta olduğunda koparıp, ikram ediyoruz, şifa oluyor.”
Emine Toğrul (60) ise değneklerle nar ayıklamanın ve nar ekşisi yapımının meşakkatli bir iş olduğunu anlatarak, yıllardır bu işle uğraştığını belirtti.
Yetiştirdikleri narların çok lezzetli ve kaliteli olduğunu ifade eden Toğrul, “İstanbul, Adana ve Hatay’a kadar her yere nar gönderiyorum.” ifadesini kullandı.