Kulübün Geleneksel Türk Okçuluğu Antrenörü Esra Soy, binicilik sporcusu Hediye Zeynep Arslan, Binicilik Antrenörü Eser Beşbudak, çalışmalarını AA muhabirine değerlendirdi.
Esra Soy, Türkiye’de hem modern okçuluğa hem de geleneksel okçuluğa ilginin giderek arttığını belirtti.
Tesislerinde 4 senedir hem geleneksel hem de modern okçuluk eğitimleri verdiklerini, profesyonel sporculara da antrenörlük yaptığını belirten Soy, “Tokyo Olimpiyatları’nda Mete Gazoz’un şampiyon olmasıyla okçuluğa ilgi arttı. Aynı zamanda TRT’de yayınlanan ‘Tozkoparan İskender’ dizisinden sonra çocuklar ‘biz Tozkoparan, olmak istiyoruz’ diye geliyor. Yetişkinlerin de çok fazla talebi oluyor. 200’e yakın okçuluk sporcumuz var, 60’ı müsabık gruplarımızda yurt içinde ve yurt dışındaki yarışlara katılıyor.” diye konuştu.
Modern ve geleneksel okçulukta yarışlara katıldıklarını anlatan Soy, “Çocuklarımız bu sporların sadece dizilerde olduğunu düşünüyorlardı, burada hem ata biniyorlar hem de bizim kültürel mirasımızı yaşatmak için geleneksel okçuluk yapıyorlar, aynı zamanda müsabakalara katılıyorlar. Geleneksel okçuluk hem kültürün hem modern yarışların harmanlandığı bir yer, gelecek kuşaklara aktarmaya çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Bursa’da düzenlenecek 4. Dünya Göçebe Oyunları’nda da yarışacaklarını hatırlatan Soy, “Göçebe oyunlarının antrenmanlarını yapıyoruz. Her grupla en az haftanın 2 günü antrenmanımız var. Müsabık gruplarımızda daha fazla antrenman yapıyoruz.” açıklamasında bulundu.
Arslan: “Hedefim 120 kilometrede yarışmak”
Binicilik sporcusu Hediye Zeynep Arslan da 2 yıldır bu sporun içinde olduğunu belirterek, “Atları çok seviyorum. Şu an 11. sınıfa devam edeceğim. Geleneksel spor ile ata binmeyi, bu tesis endurans ile ilgileniyordu, o yüzden seçtim. Sabah 6’da tesislere geliyoruz, araziye çıkıyoruz, arazide ata binmek daha çok ilgimi çekiyor.” şeklinde konuştu.
Ata binmeye ve ok atmaya ilginin yoğun olduğunu ifade eden Hediye Zeynep, “Bu ay İstanbul’da yapılacak yarışlara hazırlanıyorum. Haftada 2 gün sabah 6’da gelip atla araziye çıkıyoruz ve 15-20 kilometre biniyoruz. Araziye gitmediğimiz zamanlarda da açık manejde biniyorum. Atlı spor çok yaygınlaşmaya başladı, daha da artıyor, tesisimize yoğun bir talep var. Bakanlığın destekleri de çok iyi.” değerlendirmesinde bulundu.
Isparta’da ve Ankara’da yapılan endurans yarışlarında büyük bir keyifle yarıştığını aktaran Hediye Zeynep, “Bu sporu bütün arkadaşlarıma öneririm. İleride endurans alanında bu işin zirvesi olan Balkanlar’daki yarışlara katılmak istiyorum, hedefim 120 kilometrede yarışmak, o da yaklaşık 8 saat ata binmek anlamına geliyor. Önce Türkiye’deki yarışlarda sonra da Balkanlar’daki yarışlarda şampiyon olmayı hedefliyorum.” ifadelerini kullandı.
Beşbudak: Atlı Endurans Yarışı’nda Türkiye şampiyonluğumuz var
Binicilik Antrenörü Eser Beşbudak da “2017’de Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Atçılık ve At Antrenörlüğü Bölümü’nden mezun oldum. Yurt dışında ve yurt içinde atlı spor kulüplerinde çalıştım. Ankara’da 3 yıldır bu kulüpte çalışıyorum, 9 yaşını doldurmuş tüm bireylere eğitim verebiliyoruz, üst yaş sınırımız yok.” dedi.
Sporcuları atlı endurans (Dayanaklılık) yarışlarına hazırladıklarını dile getiren Beşbudak, “Lisanslı sporcu sayımız 35-40 civarında. Geçen sene Isparta’da yapılan Atlı Endurans Yarışı’nda 20 kilometrede Türkiye şampiyonluğu, Afyonkarahisar’da 40 kilometrede üçüncülük kazandık, aynı şekilde 20 kilometrede ise birincilik ve ikincilik elde ettik. Bu yıl İstanbul’da ağustos ayında gerçekleştirilecek 40 kilometrelik endurans yarışına 6 sporcumuzla katılacağız, hazırlıklarını sürdürüyoruz.” şeklinde konuştu.
“Binicilik kadın ve erkeğin beraber yapabildiği sporlardan, yaş sınırlaması da yok” diyen Beşbudak, Atlı Endurans Yarışları’na uluslar arası alanda katılabilmek için emin adımlarla ilerlediklerini, yakında uluslar arası müsabakalarda boy göstereceklerini söyledi.
Beşbudak, Türkiye’de atlı endurans yarışlarında 40 kilometreden sonra 120 kilometrelik yarışların da yapılabildiğini sözlerine ekledi.