Geleneksel Türk Okçuluğu Festivali final yarışına katılan Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, “Biz bundan sonra olimpiyatlarda daha çok madalya göreceğiz. Geleneksel Türk okçuluğu, dünyadaki uluslararası geleneksel etkinliklerde kendini çok daha iyi sunuyor, çok daha fazla başarı elde ediyor.” dedi.
Geleneksel Türk Okçuluk Festivali’nin 6’ncısı, Ümraniye Millet Bahçesi Spor Tesisleri’nde gerçekleştirildi. 15 farklı şehirden, 39 okçuluk kulübü üyesi 567 okçunun 6 kategoride yarıştığı etkinlik, final yarışlarıyla sona erdi.
Final yarışlarını, Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, Ümraniye Kaymakamı Abdulaziz Aydın ve Türkiye Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu Başkanı Cengiz Toksöz de izledi.
“Federasyon 3 yılda 12 binin üzerinde lisanslı sporcuya erişti”
Ödül töreninden önce basın mensuplarına konuşan Bilal Erdoğan, Ümraniye Belediyesi’nin geleneksel Türk okçuluğunu 6-7 yıldır desteklediğini, salgın dolayısıyla ara verilen festivalin 6’ıncısının yapıldığını ve ilk yapıldığından beri birçoğuna katıldığını belirterek, “Çok ciddi bir katılımla organize ediliyor. 500’ün üzerinde sporcu katılmıştı, şu anda sayı daha fazla bile olabilir. Paralimpik sporcuların katıldığını görüyoruz çok sevinerek. Ümraniye belediyemizin kendisinin çok iyi sporcular yetiştirdiğini görüyoruz, turnuvalarda çünkü ödül alıyorlar, madalya alıyorlar.” dedi.
Türkiye’de de geleneksel Türk okçuluğunun disiplinli bir spor olarak güçlendiğini gördüklerini ve aslında 2019 yılında kurulan geleneksel Türk okçuluğunun son 3 yılının 2’sinin salgınla geçtiğini aktaran Erdoğan, “Salgında birçok federasyon çalışmalarını hakkıyla yapamadı. Buna rağmen Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu bu 3 yılda 12 binin üzerinde lisanslı sporcuya ve 600’ün üzerinde de spor kulübüne erişti, 65 ilde temsilcilerini belirledi. Türkiye çapında çok güzel etkinlikler yapmaya devam ediyor.” şeklinde konuştu.
“Olimpiyatlarda daha çok madalya göreceğiz”
Bilal Erdoğan, Türkiye’de geleneksel okçuluğa ciddi bir ilgi olduğunu ve televizyonlarda, çocuklara okçuluğu sevdiren bir dizinin olmasının buna çok ciddi katkı sağladığını da kaydederek, şöyle devam etti:
“Tabii ki çocukların spora olan ilgisi, hem Türk Okçuluk Federasyonu, hem Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonunun kurumsal gücüyle de işleniyor, kurumsallaştırılıyor, kulüplerimizin destekleriyle beraber bir şekle giriyor ve ondan sonra da başarı geliyor. Bugün Mete Gazoz’un olimpiyatlardaki başarısı kesinlikle tesadüf değil. Onun arkasından gelen gençlerde, yıldızlarda, Avrupa, dünya çapında devamlı başarılar kazanan sporcularımızın olması bir tesadüf değil. Biz bundan sonra olimpiyatlarda daha çok madalya göreceğiz. Geleneksel Türk okçuluğu, dünyadaki uluslararası geleneksel etkinliklerde kendini çok daha iyi sunuyor, çok daha fazla başarı elde ediyor. Biz şimdi, Dünya Etnospor Konfederasyonu olarak dünyada bir geleneksel okçuluk çatısı oluşmasıyla ilgili çalışmalar öngörüyoruz.”
İznik’te, 29 Eylül- 2 Ekim tarihlerinde düzenlenecek Dünya Göçebe Oyunları’nın çok önem arz ettiğine dikkati çeken Erdoğan, “Türk devletler teşkilatının himayesinde 4’üncüsü yapılacak. 3 tanesi Kırgızistan’da yapılmıştı. 90’ın üzerinde ülkeden binlerce sporcu geleneksel sporlarda yarışacak. Sadece Türk dünyasının sporları değil dünyanın çok çeşitli coğrafyalarının geleneksel sporları da burada sporseverlerle tanıştırılmış olacak. Hem İznik’in güzelliklerini yeniden hatırlayıp görmüş olacağız hem uluslararası misafirlerimize İznik’imizi, Bursa’mızı tanıtmış olacağız, hem de Türkiye’nin ve Türk dünyasının dünyada geleneksel sporlar alanındaki öncü pozisyonunu pekiştirmiş olacağız.” ifadelerini kullandı.
“Bizim hedefimiz dünyada okçulukta zirve”
Güney Amerika’dan Japonya, Orta Asya, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa, Batı Afrika’ya varıncaya kadar çok çeşitli ülkelerden üyesi olan bir konfederasyon olarak Türk dünyasının geleneksel sporlardaki pozisyonunu takdir ettiklerini anlatan Erdoğan, “Buradaki kurumsallaşmaya yönelik gayretleri görüyoruz. İnşallah bu diğer ülkelerde de geleneksel sporların gelişmesine katkı sağlayacak, öncülük edecektir.” görüşünü dile getirdi.
Özellikle çocukların okçuluğa çok ilgi duydukları hatırlatılarak, “Yeni Mete Gazoz’ların çıkıp çıkmayacağı” sorulan Bilal Erdoğan, “Kesinlikle, hiç şüpheniz olmasın. Bizim 10 yıldır Okçular Vakfı olarak yaptığımız çalışmalar, Okçuluk Federasyonumuz da bunu sağ olsun her zaman takdir etmiştir. Okçuluk Federasyonunun gayretlerini bir misli artırmıştır diyebiliriz. Hatta daha fazla.” dedi.
Başladıkları zaman faal lisanslı okçu sayısının 2 binlerin altında olduğu, bugün bu sayının 15-20 binlerin üzerine çıktığına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Uluslararası turnuvalarda alınan madalyaların sayısı 5’e, 6’ya katlanmış durumda. Ve tabii ki olimpiyat altınıyla bunları taçlandırdık. Daha alt yaş gruplardaki uluslararası turnuva başarılarımız daha yüksek. O çocuklarımız yetişkinde yarışmaya başladığı zaman onların madalya toplayacağını göreceğiz. Bizim hedefimiz, dünyada okçulukta zirve. Yani şu anda Kore’nin işgal ettiği zirveyi hedefliyoruz. 5 tane olimpiyat altını var. Bunlardan dördünü Kore, birini Türkiye aldı. Geçen olimpiyatlarda tamamını Kore almıştı, 4’te 4 yapmıştı o zaman. Şimdi bir sonraki olimpiyatlarda, biz işte burada daha fazla altın hedefliyoruz. Altının yanında gümüşlerimiz, bronzlarımız olacak belki ama biz okçuluktan daha çok madalyayla ülkemize döneceğimize eminiz. Alttan çok iyi bir nesil geliyor. Milli takım hocalarımız ekibi kurmakta, seçmekte çok zorlanıyorlar ve kıyasıya bir rekabet var bunun için. Bu rekabet, bu ilgi elbette ki bu sistematikle beraber, bu gayretlerimizle beraber muhakkak başarıya dönüşecektir.”
“Geleneksel sporlardaki gelişim, kültürün korunmasını getirir”
Ödül töreninden önce de kalabalığa hitap eden Bilal Erdoğan, son 3 yılda en hızlı büyüyen federasyonun Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu olduğunu belirterek, federasyonun lisanslı sporcu sayısında ilk 10 federasyon arasına gireceğini ve geleneksel sporlarda kurulan farklı 4 federasyonun, geleneksel sporların daha ciddi, daha profesyonel, daha disiplinli yapılmasını sağladığını söyledi.
Geleneksel sporlardaki gelişimin, bir milletin kültürünü korumasını ve kimliğini yaşatmasını da beraberinde getirdiğine inandığını anlatan Erdoğan, “Çünkü dünyada nice kültürler maalesef unutulmaya mahkum. Bunların yaşatılması aslında dünyanın zenginliğinin yaşatılmasıdır. Hayvan ırkının kaybı nasıl kayıpsa, bir kültürün, gelenekselliğin kaybolması daha büyük bir kayıptır.” ifadesini kullandı.
Bir konuşma yapan Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım ise geleneksel okçuluğun son 10 yılda kat ettiği mesafeyi görmekten mutluluk duyduğunu anlatarak, Ümraniye Belediyesi olarak her yıl düzenledikleri festivallerle geleneksel sporlarını devam ettirme misyonuna katkı sağlamaya devam edeceklerini dile getirdi.
Kazananlar ve ödüller
Yarışların ardından 6 kategoride dereceye girenler belli oldu.
8-9-10 yaş karma kategoride birinciliği Muhammed Samet Yaman, ikinciliği Ömer Faruk Karadeniz, üçüncülüğü de Eğmen Ahmet Altın elde etti. 11-12-13 yaş karma kategoride de Hamza Tutar birinci, Göktuğ Karabal ikinci, Emir Yusuf Aksoylu üçüncü oldu.
Paralimpik kategoride Cemil Yılmazlı’nın birincilik, Turgay Arslan’ın ikincilik, Başaran Sağlam’ın üçüncülük kazandığı yarışlarda, genç kadınlar kategorisinde Lemika Handan birincilik, Zehra Efe ikincilik ve Şevval Al de üçüncülük başarısı gösterdi.
Yarışın genç erkekler kategorisinde de birincilik İbrahim Etem Lafçı’nın, ikincilik Emir Yalçıntaş ve üçüncülük de Akın Bayraktar’ın olurken, büyük kadınlar kategorisinde yarışan Özge Şengül birinci, Ayşegül Demirbağ Çalışkan ikinci ve Tuğçe Torun da üçüncü oldu.
Dereceye giren okçulara, kupa ve madalya ile 500 lira ile 4 bin lira arasında değişen para ödüllerini, Bilal Erdoğan, İsmet Yıldırım, Abdulaziz Aydın ve Cengiz Toksöz takdim etti.