Yüzyıllardan beri usta çırak ilişkisi ile devam eden yorgancılıkta ustaların sayısı giderek azalırken İstanbul’da 400, Türkiye’de ise yaklaşık 1000 yorgan ustası olduğu biliniyor.
Başlatılan proje ile toplumun severek kullandığı, çeyizlerin en güzel ürünü yorganları ve diğer ürünleri artık kadın ustalar işleyecek. Geleneksel yorgancılığı ev tekstili, çanta, cüzdan, minder ile yastık tarzında yeniden dizayn eden kadınların üretimleri e-ticaret ile dış piyasaya satılacak.
İSTESOB Başkanı Faik Yılmaz, projenin atölyesinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadınların el emeği ve göz nuruna çok değer verdiklerini söyledi.
Zeytinburnu’nda 3 ay önce başlayan projenin kadınlara büyük güç verdiğini ifade eden Yılmaz, “Küçük olmadan büyük olunmaz.” sloganını belirlediklerini dile getirdi.
Yılmaz, kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin varlığını sürdürebilmesi için projeyi başlattıklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Proje büyüyecek ve geleneksel yorgancılığı kurtaracağız. Kadın istihdamını sağlama ve kadınımızın el emeklerini hayata geçirmeyi amaçlıyoruz. Biz her türlü desteği kadınlarımıza vereceğiz çünkü Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, ‘Durmak yok yola devam.’ diyoruz. Kadınların el emeği ile yaptığı ürünleri, bu yılın eylül ve ekim aylarında ihraç eder duruma geleceğiz. Yorgancılık tekniğiyle yapılan ürünleri, Uzak Doğu, İran, Türkmenistan, Özbekistan ve Moğolistan gibi ülkelere satmayı hedefliyoruz. Buradan ihracatçı kadınlar kazanacak. Zeytinburnu’ndan başladık ama projeyle her mahalleye gideceğiz.”
Salgında sıkıntı yaşayan esnafın iş yerlerini açmaya başladığını belirten Yılmaz, devletin de verdiği destekle bu dönemde 180 bin olan üye sayılarının 256 bin 752’ye çıktığını söyledi.
Yılmaz, İstanbul’da 100 binin üzerinde yeni iş yeri açıldığını ifade ederek, “Dünya döndükçe esnaflık devam eder ve yaşar. Devlet de yeni iş yeri açanlara faizsiz krediler veriyor. Biz de esnafı dolaşarak teknik olarak bilgilendiriyoruz.” dedi.
Projenin hedeflerini kadın ustalar anlattı
El sanatları usta öğreticisi Nazime Aydın ise el sanatları mezunu olduğunu, uzun yıllar İSMEK’de çalıştıktan sonra kendi atölyesini kurduğunu dile getirdi.
İSTESOB’tan proje fikri geldiğinde kullanım alanlarını değiştirdikleri takdirde yorgancılığa hareket getireceklerini düşündüğünü ifade eden Aydın, yorgan üretiminde saten ve parlak kumaşlarla çalışıldığı için bundan güzel çantalar yapılabileceği fikrinden hareket ettiklerini belirtti.
Aydın, telefon kılıfları, kırlent ve minderler üzerinde de çalıştıklarını, kadınlara eğitimlerde bunu işlemeyi öğrettiğini kaydetti.
Yorgancılıkta kullanılan teknikle bu ürünleri başka materyaller haline getirdiklerini vurgulayan Aydın, “Aslında eskiyi modernize etme ve onu bir şekilde sürdürülebilir kılmak amacındayız. Böylece kadın istihdamını da sağlamış oluyoruz. Yorgancılık zanaatı zaten el emeği ürünler olduğu için yaptığınız üründen sadece bir tane var. Onun dışında ürünlerde kullanılan kumaşlar ve satenlerin yıkanabilir olması da çok önem teşkil ediyor.” diye konuştu.
Emekli el sanatları öğretmeni Reyhan Korur da yorgancılıkla beraber farklı ve revaçta olan ürünler yaptıklarını söyledi.
Çanta tasarlarken kumaşları ve desenleri belirlediklerini, iğne iplikle bir nevi konuştuklarını ifade eden Korur, şunları anlattı:
“Yorgan sanatına sahip çıkmak istiyorum. İnşallah bu projeyi daha geniş kitlelere ulaştırırız. Bu projeye kadınların dahil olmalarını öneririm. Kadınlar böylece hem üretken hale geliyorlar hem de onlara terapi oluyor. El yapımı, kişiye özel nitelikte ürünler insanların teknik açıdan istek ve arzusunu artırır. Anneler Günü’nde de huzurevlerindeki yaşlılarımıza gözlük kılıfı yapmayı arzu ediyorum.”